Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Fatih Börekçi yazdı: Paradigmalar evreninde sürdürülebilirlik meselesi

Sokrates öncesi Yunan filozofları mitolojik anlatıların yerine, “logos”u yani aklı kullanarak doğayı, insanları ve evreni açıklamaya çalıştılar. Bu nedenle, “mitostan logosa” ifadesi, mitolojik anlatımların yerine, akıl ve rasyonel düşüncenin kullanılması olarak yorumlanabilir. Doğa filozofları belki mitolojiden tamamıyla kopmadılar ama konu edinileni gözlem ve deney yoluyla anlamaya çalışarak varsayımlarını kurdular. Böylelikle nüvesi atılan bilimsel yöntem pozitif […]

Levent Köker ile Hukuk ve Demokrasi (41): “Siyaset için asıl zorunluluk paradigmanın değişmesidir”

Sözlük anlamıyla “yanında ve yanyana gösteren” demek olan paradigma, bir kümenin unsurlarından birinin o kümedeki diğer unsurları bilinebilir kılan bir örneği, bir numuneyi ifade etmektedir. Bu anlamıyla paradigma kavramını kullanan Giorgio Agamben, hukukun askıya alındığı istisna halinin çağdaş devlet yönetiminde bir paradigma haline geldiğini ileri sürmektedir. Bizim olağanüstü hal olarak bildiğimiz istisna halinin bir devlet […]

Levent Köker ile Hukuk ve Demokrasi (40): Toplumsal değişme içinde ideolojiler ve paradigmalar

İdeoloji, en geniş anlamıyla bir dünya görüşü, bir kültürel harita olarak toplumsal değişmeyle birlikte değişmektedir. Bu değişimin birebir altyapının yansıması olarak anlaşılması problemlidir. Kaba bir determinizm olarak ortaya çıkan bu problemin yanında, ideolojinin bir de yanlış bilinçlilik olarak ortaya koyduğu bir sorun da mevcuttur. Bu sorun, ideolojinin içinde oluştuğu toplumsal-siyasal ilişkileri meşrulaştırıcı, bu anlamda “hegemonik” […]

Levent Köker ile Hukuk ve Demokrasi (39): Nasıl düşünüyoruz, neyi amaçlıyoruz? – İdeoloji ve paradigma

Bilim, gözlemlenebilir olayları açıklamayı amaçlıyor. Açıklama ise olaylar arasında neden-sonuç (nedensellik) ilişkisi kurmak anlamına geliyor. Pozitivist anlayış, doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasında bu açıdan bir ayrım yapmıyor. Oysa sosyal bilimler farklı. Sosyal olayların kurucu unsuru insan eylemi ve insan eylemi de insan bilincini ve iradesini içeriyor. Dolayısıyla sosyal bilimler, aslında insan eyleminin anlamını ortaya […]