Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) stajyer muhabirken ilk olarak “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Ziya Ataman, üç yılı aşkın süredir cezaevinde. Ataman’ın iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor. Ataman’ın avukatı, müvekkilinin cezaevinde ağır bağırsak rahatsızlığı çektiğini belirtiyor. Ataman, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde, Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek bir sonraki duruşmasını bekliyor.
Birden fazla kişiye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, kamunun mal varlığına yönelik suçlar ve birçok suçlamayla yargılanan Ziya Ataman’ın avukatı Barış Oflas, Ataman’ın bu suçlarla bir ilişkisi olmadığını ve bu suçları işlediğine dair somut delil bulunmadığını söyledi.
Medyascope’un sorularını yanıtlayan Oflas, Ataman’ın şu anda tutuklu bulunduğu dosyada çok ağır cezalar istendiğini belirtti. Kendisine yöneltilen suçlardan Ataman’ın bilgisi olmadığını söyleyen Oflas, müvekkilinin bir akrabası olan K.A.’nın verdiği ifade sonucunda ikinci bir dosyadan daha tutuklandığını söyledi. Oflas, daha sonrasında K.A.’nın, bu ifadeyi verirken baskı altında olduğunu söylediğini ancak bunun Ataman hakkındaki sürece etkisi olmadığını söyledi.
DİHA’da çalışmaya başlamadan önce Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin dağıtıcılığını yapan Ziya Ataman, tutuklanmadan önce kolluk kuvvetlerinin kendisini sıkıştırdığını ve tehdit ettiğini iddia etmişti.
Ziya Ataman’ın bağırsak rahatsızlığı ile ilgili de sorularımızı yanıtlayan Oflas, müvekkilinin cezaevine girmeden önce de kansere dönüşme ihtimali olan bu rahatsızlığı olduğunu ve tedavi gördüğünü söyledi. Ataman’ın tutuklandıktan sonra bağırsak şikayetlerinin arttığını ve şimdiye kadar sadece iki defa hastaneye çıkarabildiklerini söyleyen Oflas, cezaevi koşullarının Ataman’ı psikolojik ve fiziksel anlamda çok zorladığını ifade etti. Oflas ayrıca, Ataman’ın bağırsak rahatsızlığının oldukça ilerlediğini belirtti.
Avukat Barış Oflas: “Yöneltilen suçlamaların dayanağı yok”
Ataman’a yöneltilen suçların bir dayanağı olmadığını ve bu suçları Ataman’ın işlediğine dair somut delil bulunmadığını söyleyen Oflas, Ataman’ın karıştığı iddia edilen olaylar sırasında ablasının evinde olduğunu söyledi. K.A.’nın baskı altında verdiği ifade için pişmanlığını dile getirdiğini ve mahkemeye ifadesini geri çekmek için başvurduğunu söyleyen Oflas, mahkemenin bu konuda herhangi bir araştırma yapmadığını anlattı.
Dosyanın “şişirme” olduğunu söyleyen Oflas, Ataman’ın evinde bulunan silahlarda kendisinin parmak izinin bulunmadığını ve evde bulunan silahların herhangi bir olayda kullanılmadığını vurguladı. Oflas’a göre, “Ataman kendisiyle ilgili olmayan olaylar hakkında ve sadece K.A.’nın beyanıyla” yargılanıyor.
Ataman’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunması ile ilgili açıklamalarda da bulunan Oflas, müvekkilinin gazeteci olması sebebiyle dosyada basın özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini söyledi.
Ayrıca, uzun tutukluluk süresinin AİHM standartlarında durumun ağırlığına göre en fazla ik buçuk yıl uzatılabileceğini belirten Oflas, bu sürenin üzerindeki tutuklulukların hak ihlali olduğunu, dolayısıyla AİHM sürecinden umutlu olduklarını sözlerine ekledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ataman’ın serbest bırakılması talebiyle change.org üzerinden “Hasta ve tutuklu gazeteci Ziya Ataman’a özgürlük” başlığıyla bir imza kampanyası başlatıldı.
Barış Oflas’la yaptığımız söyleşinin tamamı:
