Suriye’nin kuzeyinde tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeyle ilgili görüşmeler için ABD’li askeri yetkililerden oluşan bir heyet Türkiye’ye geldi. Milli Savunma Bakanlığı, ABD’li yetkililerle bugün Ankara’da 10.30 itibariyle görüşülmeye başlandığını duyurdu.
Aynı saatlerde, ABD Savunma Bakanı Mark Esper’den bir açıklama geldi. Esper, “Suriye’nin kuzeyine yapılacak tek taraflı herhangi bir operasyon kabul edilemez. Ankara ile anlaşmaya varmayı umuyoruz” dedi.
Dün Washington Post gazetesi, Trump yönetiminin, Türkiye’nin önümüzdeki iki hafta içinde Suriye’de YPG’nin kontrolünde olan bölgeye operasyon düzenlemesini beklediğini ve Ankara’yı operasyondan vazgeçirebilmek için son dakika atağına kalktığını yazmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan operasyon sinyali
Öte yandan; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Beştepe’deki Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada bu konuya da değindi. “60 yılı aşkın NATO üyeliğimizi güvenlik politikamızın ana sütunu olarak görüyoruz. NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD’den gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye müttefikleri olmadan milli bekasına yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme hakkına sahiptir. Güney sınırımızda adeta kanser hücresi gibi büyüyen, müttefiklerimizin ağır silahları ile büyütülen yapı ortadan kalkmadıkça Türkiye kendini emniyette hissedemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla başlattığımız süreci inşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz. PKK denen çıbanbaşını Irak topraklarından kopartıp atmakta kararlıyız.
S-400’lerin NATO’ya ve F-35’lere zarar vereceğine dair hiçbir somut veri yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. S-400’ler meselesinde Türkiye güvenliğiyle ilgili stratejik değil, tamamen ticari bir tercihte bulunmuştur. Ülkemizi bu tercihe zorlayan da müttefiklerinin uzlaşmaz tavrıdır. Amerika’dan, gerek FETÖ elebaşılarının ülkemize iadesi gerek PKK/YPG terör örgütünün silahlandırılmasına son verilmesi konularında net adımlar bekliyoruz. Musul ve Basra’daki başkonsolosluklarımızı yakında yeniden açacağız. Avrupa Birliği küresel aktör olmak istiyorsa öncelikle Türkiye’yi kazanmalıdır. Türkiye’nin üyeliği birkaç ülkenin ihtirasına kurban edilmemelidir.”
