İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun birlikte çalışacağı yönetim kadrosu belli oldu. Genel sekreter, genel sekreter yardımcıları, danışmanlar ve 21 iştiraktaki isimler netleşti.
Haber: Fırat Fıstık & Egemen Gök
İBB yönetiminde ilk defa kadınlar genel sekreter yardımcılığı görevine geldi ve iştirak müdürlüğünde beş kadın yönetime girdi. Yeni yönetimde geçmiş İBB yönetiminden de iki isimle devam etme kararı alındı.
Açıklanan isimler şöyle:
- Genel Sekreter: Yavuz Erkut
- Genel Sekreter Yardımcıları: Şengül Altan Arslan, Yeşim Meltem Şişli, İbrahim Orhan Emir, Mehmet Çakılcıoğlu, Murat Kalkanlı, Murat Yazıcı, Turgut Tuncay Önbilgin.
- Başkan Danışmanları: Murat Ongun, Ertan Yıldız, Yiğit Oğuz Duman.
- İETT Genel Müdürü: Ahmet Bağış
- BELBİM A.Ş: Yücel Karadeniz
- BELTUR A.Ş: Ömer Güçlü Şeneler
- BİMTAŞ A.Ş.: Nazım Akkoyunlu
- Boğaziçi Yönetim A.Ş.: Ethem Pişkin
- Enerji A.Ş.: Aslan Değirmenci
- Halk Ekmek A.Ş.: Salih Bekaroğlu
- Hamidiye A.Ş: Sertaç Nişli
- Güvensu: Sertaç Nişli
- İSBAK A.Ş.: Bahaddin Yetkin
- İSFALT A.Ş.: Burak Sırali
- İSPARK A.Ş.: Murat Çakır
- İSPER A.Ş.: Banu Saraçlar
- İSTAÇ A.Ş.: Mustafa Canlı
- İstgüven: Ahmet Can Buğday
- İSTON A.Ş.: Ziya Gökmen Togay
- İsttelkom: Nihat Narin
- KİPTAŞ A.Ş.: Ali Kurt
- Kültür A.Ş.: Serdal Taşkın
- Medya A.Ş: İpek Elif Atayman
- Spor A.Ş.: İzzet Renay Onur
- Şehir Hatları A.Ş.: Sinem Dedetaş
- UGETAM: İbrahim Edin
İmamoğlu yönetim tanıtım toplantısında şunları söyledi: “İstanbul’u yönetmenin dünyanın en kutsal vazifelerinden biri olduğunu düşünenlerdenim. İstanbul gibi dünya emaneti bir kenti, bu güzel vatanımızın en değerli parçasını yönetmek, hücrelerimize kadar hissederek yönetmek hepimizin sorumluluğudur. Yüzyıla yakışan ve bu çağın gereklerin yerine getiren, özellikle şehrimizde yaşayan çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğe dair umutlarını yeşerten bir anlayışla bu kenti yönetmek. Yeni nesil bir siyaset anlayışıyla bu kentin yöneticiliğini yapmak, bu anlayışla bu kente hizmet etmek yerel demokrasiyi en üst seviyede tutarak yerel demokrasi anlayışıyla bu şehri yönetmek bizim esas bakışımız olacaktır. Prensiplerimizin başında bu kente özen göstermek ve bu şehirde yaşayan herkese saygı duyarak yöneticiliğini ortaya koymak geliyor. Bu kentin tarihine, maneviyatına, denizine, doğasına, havasına, suyuna, her dokusuna özen göstererek bu kentin yöneticisi olmak, bu kente zarar getirecek riskleri ortadan kaldıracak anlayışı bu şehirde hâkim kılmak istiyoruz.“
Kılıçdaroğlu’nun belirlediği 7 madde
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP adına yerel yönetimlerle ilgili açıkladığı 7 maddeyi uyguladıkları için mutlu olduklarını dile getiren İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu maddeler; ‘Tüm hemşerilerimize inanç ve kimlik ayrımı yapmaksızın eşit davranacağız’ anlayışıdır. İkinci madde, ‘Hizmeti belirli bir zümre için değil halk için yapacağız’ anlayışıdır. Üçüncüsü, ‘Dar gelirli mahallelerimize pozitif ayrımcılık yapacak, engelli ve dezavantajlı guruplara hak ettiği hizmeti mutlaka fazlasıyla ve yerinde vereceğiz’ anlayışıdır. Dördüncüsü, ‘Sosyal belediyecilik adına sağ elin verdiğini sol elin görmediği, yoksulluğun teşhir edilmediği’ bir anlayış. Beşincisi, ‘Her kuruşun hesabını veren, şeffaf denetimlerle millete sürekli yüzü dönük bir şekilde hizmet etme anlayışıdır. Çok önem verdiğimiz altıncı madde, ‘Adil olmak.’ Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu şehrin insanına her ortamda adil davranacak. Yedincisi, ‘İBB yönetici atamalarında liyakate önem veren, partizanlık yapmadan insanları kucaklayan, özellikle işinin ehli insanlara işi teslim etme’ anlayışıdır. Bu 7 madde açıkçası bugün yaptığımız tanıtım toplantımızın da temel unsurlarını oluşturması, aynı paralelde yol yürüyor olmamız bizleri çok mutlu etmiştir.”
İBB’nin 85 bin çalışanı olduğunu hatırlatan İmamoğlu konuşmasını şöyle tamamladı: “Bugün itibariyle görevimizi almaya dönük 40. güne doğru yaklaşıyoruz. Aslında gerçekten böylesine büyük bir organizasyonda 40 günden yaptığımız işler en üst seviyededir, bunu bilmenizi isterim. Bir kısım engellere, bürokratik genelge üzerinden yapılan engellemelere rağmen en pratik şekliyle, en düzgün şekliyle bugünlere gelmiş durumdayız. 85 bin çalışanımıza şunu söylüyorum; emeğiyle bizimle çalışan herkesin bizim başımızın üzerinde yeri vardır anlayışını buradan yenilemek istiyorum. Tek derdimiz şu; çalışmıyorsa emek vermeden bir şekilde maaş alıyorsa bizim duvarımız ona karşıdır. Biz bu şehre adaleti getirmek adına yola çıktığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Bu iki seçimin bize vermiş olduğu en değerli talimat budur. 85 bin çalışanımızla en doğru şekilde, en üst seviyede performansıyla beraber işine odaklanmasını ve bu şehrin halkından aldığı maaşın hakkını yine şehrin halkına hizmet ederek vermesini buradan söylemek istiyorum.”
