Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, El Suriye ve El İhbariye televizyonlarına verdiği ortak röportajda, nihai olarak ülkenin kuzeyinde Kürtler’in kontrolündeki bölgelerde devlet otoritesini yeniden tesis etmek istediğini ancak bunun sahada oluşan yeni gerçekliği hesaba katarak ve aşamalı olarak yapılacağını söyledi.
Suriye resmi haber ajansı SANA’da Türkçe ve İngilizce çevirisinin de yayınlandığı mülakatta, Esad, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile varılan anlaşma çerçevesinde Suriye ordu birliklerinin bölgeye girmeye başladığını, bunun devletin de bütün hizmetleriyle bölgeye geri dönmesi anlamına geldiğini söyledi. Ancak Esad anlaşmanın henüz her yerde tam olarak yürürlükte olmadığını hatırlattı ve süreci “aşamalı olarak” ve “sahadaki gerçekleri göz önüne alarak” yürüteceklerinin altını çizdi.
“Sahada, devletin yokluğunda oluşmuş, dikkate almamız gereken durumlar var ve bunların üzerine eğilmek zaman alacak” diyen Esad, sözlerine şöyle devam etti:
“Ortada silahlı gruplar bulunuyor. Bunlardan silahlarını derhal bırakmalarını bekleyemeyiz. Bizler bunu kendilerinden istemeyeceğiz. Bizlerin de politikasının aşamalı ve rasyonel olması gerekiyor. Lakin nihai hedefimiz, geçmişte olduğu gibi devletin tam kontrolünü sağlamaktır.”
Esad, sunucunun “Amerikalılar’a vekil oldular, Suriye’nin Arap vatandaşlarını, devletini, ordusunu hedef aldılar. Bütün bu olanlardan sonra Suriyeliler olarak Kürtler ile bir arada yaşayabilecek miyiz?” sorusuna ise, Kürtler için genelleme yapılmaması gerektiğine dikkat çekerek ve özerklik projesi bağlamında isim vermeden YPG/PYD’yi eleştirerek şu yanıtı verdi:
“Kürtler arasında Amerikan ajanları ve vekilleri var. Doğru ama Araplar arasında da böyleleri var. Bu Suriye toplumunun tüm kesimleri için geçerli. Hatalı olan, bir grup Kürt’ün kendilerini bölgede sadece Kürtler’in değil, Araplar’ın ve diğer kesimlerin de temsilcisi olarak görmesidir. Amerikalılar, silah ve para yardımıyla –tabii para ABD’nin değil bazı Körfez ülkelerinin parası- bu grupları, toplumun tüm kesimlerinin üzerinde otorite sahibi yaparak, sözkonusu bölgede yaşayan herkesin Kürt olduğuna inanmamıza neden oldular. Yani burada çeşitli Kürt partileri mevzubahis. Kürtler’in çoğu Suriye devleti ile iyi ilişkiler içinde oldu, diğer vatandaşlarımız gibi ordumuzu sevinçle karşıladılar. Basitçe söylersek, evet birbirimizle yeniden birlikte yaşayabiliriz. Aksini söylemek Suriye’nin asla istikrara kavuşamayacağını kabul etmek olur.”
Esad, Türkiye ile ilişkiler konusunda ise, “Suriye’ye düşmanlık besleyen politikalarından dolayı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve çevresini düşman addetmekle birlikte, Türkiye’den bir düşman yaratmak istemediğini söyledi. Esad “Türkiye’deki siyasi güçler çoğunlukla Erdoğan politikalarının karşıtıdır. Bu yüzden Türkiye’yi bir düşmana dönüştürmemeye özen göstermeliyiz. Burada Rusya ve İran gibi dostlarımıza rol düşüyor” dedi.
