Mardin’in Ömerli ilçesinde kendisi gibi polis olan eşi Belma Çınar ve kayınvalidesi Ümmühan Güllü’yü tabanca ile vurarak öldüren polis memuru Seyfullah Çınar, yargılandığı davada ilk kez hâkim karşısına çıktı ve “hiçbir şey hatırlamadığını” söyledi.
Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen ilk duruşmaya, eşi ve kayınvalidesini öldüren tutuklu polis memuru Seyfullah Çınar’ın anne ve babası ile kardeşleri katılırken, sanık duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılıp ilk kez hâkim karşısında ifade verdi. Duruşmada, polis memurunun öldürdüğü eşi Belma Çınar ile annesi Ümmühan Güllü’nün yakınları da hazır bulundu. Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyelerinin de katıldığı duruşmada, ilk önce istenen tanık beyanları için gelen yazılar okunarak dosyaya konuldu. Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonunun müdafilik talebi kabul edildi. Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden gelen rapora göre sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu görüldü.
SEGBİS ile ifade veren ve hâlen Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan sanık Seyfullah Çınar savunmasında, hastanede gördüğü tedaviden dolayı hiçbir şey hatırlamadığını söylerken soruşturma sırasında verdiği ifade için de “Ben bu beyanları verdiğimi hatırlamıyorum” dedi.
Sanık avukatı Mustafa Gökmen ise, müvekkili ile sağlıklı bir şekilde görüşemediğini, doktorla görüştüğünde ise müvekkilinin aldığı ilaçlardan dolayı geçici hafıza kaybı geçirebileceğini öğrendiğini söyledi.
Avukat Gökmen, sanığın iki kez intihara teşebbüs ettiğini öğrendiğini belirterek, “Bu nedenle müvekkille görüştükten sonra savunmamızı, delillerimizi bildirmek üzere tarafımıza süre verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Müştekilerin avukatı Nurettin Kılıç ise, sanığın ilk ifadesinde de daha önce bu öldürme olayını planladığını söylediğini belirterek, “Gerek kolluk gerek savcılık aşamasında öldürmek istediğini planladığını beyan etmektedir. Maktul Ümmühan Güllü, kızının sürekli öldürülme korkusu yaşadığını beyan etmiştir. Biz buradan, bu olayın tasarlayarak olduğunu düşünüyoruz. Sanık ‘Boşanmak istiyorum, eşim benden ayrılmak istemiyordu’ diyor. Bir de ‘Eşim beni evden kovuyor’ diyor. Biz hangi duruma inanalım? Sanığın cezai raporu gelmiştir. Öldürme olayından bir hafta önce düşük olayı gerçekleşiyor. Düşük olayının gerçekleştiği gün sanık Ankara’ya kardeşinin yanına gezmeye gidiyor. Düşük yapan eşini düşünmeyen sanığın kardeşinin yanına gitmesi, bu olayın evveliyatının olduğunu göstermektedir. Tasarlamanın her yönüyle olduğu açıktır. Sanığın babasının dinlenmesini talep ediyoruz. Öldürme olayını babasıyla paylaşmıştır. Sanığın ikrarı söz konusudur. Biz en ağır şekilde, tasarlayarak canavarca hisle öldürmekten ceza almasını istiyoruz” diye konuştu.
Duruşmada daha sonra tanıkların beyanı alındı. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Mart 2020 tarihine erteledi.
