Suriye ordusu, kontrolü dışındaki son yer olan İdlib’i geri almak için Rusya’nın desteğiyle başlattığı askeri operasyonunu sürdürüyor. Ordu birlikleri son olarak İdlib’in 15 kilometre doğusundaki Serakib kentini kuşattı. Ankara, Suriye ordusunun ilerleyişini durdurması için Rusya’yla temaslarını sürdürürken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bugün İdlib gündemiyle toplanacak.
Serakib, M4 ve M5 karayollarının kesiştiği bir yerde bulunuyor. M4 Halep ve Lazkiye’yi, M5 ise Halep ve Şam’ı birbirine bağlıyor. Dolayısıyla kent Suriye ordusunun ilerleyişi açısından stratejik bir öneme sahip.
Suriye ordusu “İdlib Şafağı” adını verdiği operasyonun “teröristlere” karşı yapıldığını savunuyor. Rusya da Suriye’nin bu girişimine hem diplomatik hem de askeri destek veriyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre bu operasyon sebebiyle İdlib bölgesinde yerlerinden edilenlerin sayısı 500 bini aştı.
Suriye ordusunun kuşattığı Serakib’de, Türkiye’ya ait dört askeri gözlem noktası var. 3 Şubat’ta Suriye ordusu, buradaki gözlem noktalarına takviye gönderen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birliklerine saldırmış, en az sekiz kişi ölmüştü. Türkiye, bu saldırıya karşılık verildiğini ve 70’ten fazla Suriye askerinin öldürüldüğünü açıklamıştı.
Türkiye ve Rusya, İdlib’te bir çatışmasızlık bölgesi kurulması için 2018’de anlaşmıştı. Suriye ordusunun ilerleyişi Ankara-Moskova hattında gerilimin tırmanmasına sebep oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle Rusya’yı hedef alan eleştirilerde bulunmuş ve Astana Süreci’nin bittiğini belirtti. Erdoğan’ın söylemi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iki gün önce yaptığı telefon görüşmesinin ardından yumuşadı. Erdoğan dün partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Şayet taraflardan biri uymayacaksa ve bunun bir müeyyidesi olmayacaksa bu mutabakatlar niçin yapılıyor? Biz Suriye’de rejimin, Rusya olmadan havada, İran olmadan karada tek bir çakıl taşını dahi yerinden oynatacak gücünün bulunmadığını bilmiyor muyuz? Aynı şekilde Fırat’ın doğusunda bölücü terör örgütünün Amerika’nın desteği ve Rusya’nın müsamahası olmadan varlık gösteremeyeceğini bilmiyor muyuz?”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yaptığı açıklamada, Rusya’yı değil, Şam’ı hedef aldı:
“Biz Türkiye olarak Rusya’yla neden çatışalım? Bizim askerimize saldıran kimdir? Rejimdir. Gözlem noktalarımız taciz eden kim? Rejim. Sabrımızın bir sınırı vardı. Sekiz şehidimiz olduktan sonra karşılığını verdik. Ama rejim saldırganlığına devam ederse biz burada durmayız. Bu sorunlarımızı çözersek yine Rus muhataplarımızla birlikte çözeriz.”
