Diyarbakır Müftülüğü’ne bağlı bir Kuran kursunda beş yıl önce çıkan yangında, kursta eğitim gören altı çocuk hayatını kaybetmişti. İki ailenin açtığı davada mahkeme, Diyanet İşleri Bakanlığı’nı (DİB) kusurlu buldu. Ancak DİB bu karara rağmen üç yıldır mağdur ailelere tazminatlarını ödemiyor.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç köyünde müftülüğe bağlı, yatılı olmayan Kuran kursunda beş yıl önce gece çıkan ve altı çocuğun ölümü ile sonuçlanan yangın ile ilgili olarak, ailelerin avukatı Mahsuni Karaman açıklama yaptı.
“Fakir fukara çocuklarını şeytan değil, ihmaliniz öldürüyor”
Karaman, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı bir Kuran kursu açılışında yaptığı konuşmada sarf ettiği, “Kuran kurslarımızın bulunduğu yerlere biz ne diyoruz biliyor musunuz? Şeytandan korunmuş bölgeler” sözlerine atıfta bulunarak, “Fakir fukara çocuklarını şeytan değil, ihmaliniz öldürüyor” dedi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan (DİB) tazminatların ödenmesini talep etti.
Yangın elektrikli su ısıtıcısı yüzünden çıktı
1 Aralık 2015 tarihinde, 02.00- 02.15 saatleri arasında elektrik ısıtıcısından çıkan yangında, yatılı kalan öğrenciler Nur Muhammed Bayka, Suat Çankaya, Mehmet Bingöl, Serhat Sancar, Şahin Kahraman ve Sabahattin Altun yaşamını yitirmiş, altı çocuk yaralanmıştı.
Olayla ilgili, Kuran kursu yöneticisi Faruk Işık ve köy muhtarı Özcan Ceylan hakkında, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından 3-18 yıl, kurs binasını yapan köy ihtiyar heyeti üyeleri Abdullah Cengiz, Hanifi Dizmen, Hiyasettin Bartar ve Sebahattin Çankaya hakkında ise “taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2-15’er yıl arasında hapis istemiyle dava açılmıştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na tazminat davası açıldı
Yangında hayatını kaybeden çocuklardan Suat Çankaya ve Şahin Kahraman’ın aileleri, avukatları aracılığı ile Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde DİB’e karşı açtığı tazminat davasını kazanmıştı. Mahkeme, 27 Aralık 2017 tarihinde verdiği karar ile Diyanet’in Çankaya ailesine 257 bin, Kahraman ailesine ise 358 bin lira tazminat ödemesine hükmetmişti.
DİB: Karar kesinleşmeden ödeme yapılmayacak
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ailelerin, avukatları aracılığı ile hükmedilen tazminatın kendilerine ödenmesi için başvurduğu DİB, davanın istinafa taşınacağını, karar kesinleşmeden ödeme yapmayacağını yazılı olarak bildirdi.
Şikayet dilekçeleri işleme konulmadı
Aileler bu kez Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi kararını 30 gün içinde yerine getirmeyen memurlar hakkında suç duyurusunda bulunurken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Nisan 2018 tarihinde dilekçelerin işleme konulmaması kararını verdi. Son olarak başvurulan icra müdürlüğünün de “kamu kurumunun hak ve alacaklarına haciz konulamayacağı” gerekçesiyle talebi reddetmesi üzerine aileler avukatları aracılığı ile Anayasa Mahkemesi ve Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) başvuruda bulundu.
Avukat Mahsuni Karaman, mahkemelerin DİB’in hizmet kusuru olduğu gerekçesi ile açılan davaları karara bağlayarak ailelere tazminat ödenmesine hükmettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Her iki karar için de Diyanet İşleri Başkanlığı’na müracaat edip karar gereğini yerine getirmeleri talep edildi. Ancak Diyanet, bu kararlar kesinleşmedikçe ödeme yapmayacaklarını belirtti. Her iki ilam, icraya verilmiş olup toplam alacak bugün itibariyle 871 bin lira civarındadır. Diyanet bu icra dosyalarına da beyanda bulunup karar kesinleşmedikçe ödeme yapmayacağını beyan etmiştir. Her dava dosyasında diyanet istinaf başvurusu yaptı. Dosyanın birinde Diyanet’in istinaf talebi reddedildi, bunun üzerine yine Diyanet’in talebiyle dosya Danıştay’a gitti. Halen Danıştay’da bulunan bu dosyada Diyanet’in yürütmeyi durdurma talebi bile reddedilmiştir. Diğer dosya ise halen istinaf incelemesinde duruyor.”
