Demokrat Parti’nin, kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinde Başkan Donald Trump’a karşı yarışacak adayını belirlemek için eyaletlerde başlattığı önseçimlerde önde giden Bernie Sanders, kendisini “demokratik sosyalist” olarak tanımlıyor. Ancak Sanders, ABD’deki geleneksel “sosyalizm” korkusu nedeniyle sadece Trump’ı destekleyen Cumhuriyetçiler’in değil, Demokrat Parti’yi destekleyen kimi çevrelerin de hedef tahtasında. Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman da bugün New York Times gazetesindeki köşe yazısında, Sanders’a desteğini “temkinli” bir üslupla ilan etti. Sanders’ın “aslında sosyalist olmadığı halde” kendisini sosyalist olarak tanıtması nedeniyle Trump’a yenilebileceği endişesini dile getiren Krugman, Trump’ın ABD için vaat ettiği geleceğin Sanders’ınkinden daha karanlık olduğuna da dikkat çekti.
Krugman’ın “Bernie Sanders sosyalist değil” başlıklı makalesi şöyle:
“Cumhuriyetçiler’in, Amerikalılar’ın hayatlarını iyileştirmeyi amaçlayan her girişimi ‘sosyalizm’in kötülüklerine bağladıkları, uzun ve berbat bir tarihleri var. ‘Medicare’ ilk önerildiğinde, Ronald Reagan, bunun özgürlüklerimizi yok edeceğini ileri sürmüştü. Bugünlerde evrensel çocuk bakımından bahsetmeye kalktığınızda da, muhafazakârlar sizi ‘ABD’yi Sovyetler Birliği’ne çevirmek istemek’ ile suçluyorlar. Bu yapmacık, ikiyüzlü bir siyasi strateji ama etkili olmadığını söylemek güç. Şimdi de, Demokrat Parti’nin başkan aday adayları içinde önde giden favori kişi, sosyalist olduğunu söyleyerek tam da bu stratejinin ekmeğine yağ sürüyor.
Sorun şu ki Bernie Sanders kavramın normal karşılığına göre aslında sosyalist değil. Başlıca sanayilerimizi devletleştirmek ve piyasaların yerine merkezi planlamaya geçmek istemiyor; Venezüela’ya değil Danimarka’ya hayran olduğunu açıkladı. Aslında Avrupalılar’ın sosyal demokrat olarak tarif edeceği biri ve Danimarka gibi sosyal demokrasiler de, bizimkinden çok daha özgür toplumlarıyla, gerçekten de yaşamak için gayet güzel yerler.
Öyleyse Sanders neden sosyalist olduğunu söylüyor? Bana kalırsa, burjuvaziyi şoke etmekten aldığı keyif bir yana, kendisini böyle markalaştırdığı için yapıyor bunu. Bunun, liberal bir eyaletin senatörü olduğu müddetçe bir zararı da yok. Ama Sanders, Demokrat Parti’nin başkan adayı seçilirse, kendisiyle ilgili bu yanıltıcı tarif, Trump’ın kampanyasına hediye vermekle eşdeğer olacak. Önerdiği politikalar da öyle. Herkese ücretsiz sağlık sigortası (a) prensip olarak iyi bir fikir ve (b) pratikte hayata geçme şansı çok düşük, fakat Sanders, herkes için Medicare’i kampanyasının merkezine alarak, Trump yönetiminin mevcut sosyal güvenlik ağını tümden kaldırma kararlılığına darbe vuracaktır.
Şunu açıklıkla ifade edeyim: Aday gerçekten de Sanders olursa, Demokrat Parti onu canı yürekten desteklemeli. Muhtemelen Amerika’yı Danimarka’ya çevirmeyecektir. Bunu yapabilecek olsa bile, Başkan Trump da bizi Macaristan benzeri milliyetçi bir otokrasiye çevirmek istiyor. Hangisini tercih edersiniz?
Yine de Sanders’in sağcı iftiracılar için kolay bir hedef olmakta bu kadar kararlı olmamasını isterdim.”
