Arjantin, koronavirüs salgını nedeniyle tüm uçuşları iptal edince denizci Juan Manuel Ballestero, babasını görebilmek için küçük bir yelkenliyle 85 gün süren Atlantik seyahati yaptı.
The New York Times‘ın haberine göre 47 yaşındaki denizci, salgını Portekiz’deki Porto Santo adasında kendini izole ederek atlatabilirdi. Ancak dünyanın sonu olarak nitelediği salgını, ailesinden ve 90 yaşındaki babasından uzakta geçirmek istemedi. Bu nedenle yaklaşık dokuz metre olan yelkenlisini konserve ton balığı, meyve ve pirinçle doldurdu ve mart ayının ortasında yelken açtı. Ballestero, ”Vaka yaşanmayan bir adada korkak gibi kalmak istemedim. Eve dönmek için mümkün olan her şeyi yapmak istedim. Benim için en önemli olan şey ailemle birlikte olmaktı” dedi.
Küçük bir tekneyle Atlantik boyunca yelken açmak, normal koşullar altında bile çok zorlayıcıdır. Ballestero, yolculuğunun ilk üç haftasında salgın nedeniyle pek çok problem yaşadı. 12 Nisan’da yiyecek ve yakıt tedariki talebiyle başvurduğu Cape Verde (Yeşil Burun) yetkilileri, ada ülkesine yaklaşmasına izin vermedi. Bunun üzerine Ballestero da batıya doğru yelken açtı.
Ballesterolar için denizcilik, bir aile geleneği. Daha üç yaşındayken babası onu balıkçı tekneleriyle gezdiriyordu. 18 yaşına geldiğinde, Güney Arjantin’de bir balıkçı teknesinde çalışmaya başladı. Bu gemide bulunan en deneyimli balıkçılardan biri, ona unutmayacağı bir tavsiye verdi: ”Git ve dünyayı gez.” Bunun üzerine Ballestero, hayatının çoğunu Venezüela, Sri Lanka, Bali, Hawaii, Kosta Rika, Brezilya, Alaska ve İspanya‘da geçirdi, deniz kaplumbağaları ile balinaları korumak için çalıştı. Belli bir süre Avrupalılar’ın yat ve teknelerinde kaptan olarak çalıştı. 2017’de Skua isimli bir yelkenli satın alan Ballestero, bu yelkenli ile dünyanın etrafında tur atmak istiyordu. Nitekim, dünya koronavirüs salgını ile cebelleşirken, Ballestero yelkenli ile Atlantik Okyanusu’nu geçti. Ballestero, bu yolculuk için ‘‘Korkmadım fakat çok fazla belirsizlik yaşadım. Etrafımda insanlığı tehdit eden bir salgın varken yelken açmak çok garipti” dedi.
Yolculuğu sırasında her gece 30 dakika boyunca salgın hakkında bilgi edinmek için radyoyu açan Ballestero, bunun son seyahati olacağını düşündüğünü belirtti. Okyanusun büyüklüğüne rağmen virüsten sonra yaşam düşüncesinin onu hapsettiğini ve bir tür karantina içinde bulunduğunu ekleyen Ballestero, ”Kendi özgürlüğümde kilitli kaldım” diye konuştu. Böyle durumlarda Ballestero’yu teselli eden tek şey, teknenin yakınlarında yüzen yunuslar oldu.
Yolculuk esnasında konserve yiyeceklerden bıktığında balık tutmaya karar veren Ballestero’nun içinde bir yandan da isteksizlik vardı. Bunun nedenini şöyle açıkladı: ”Onları öldürmek istemiyordum. Önceden balıkçıydım ama bu kadar şey yaşadıktan sonra bunu artık bir cinayet olarak görüyorum.”
Amerika’ya yaklaştığı sırada Brezilya tarafından gelen bir dalga, onu Vitoria’da durmaya zorladı ve 75 gün olarak hesap ettiği yolculuğu bu dalga nedeniyle yaklaşık 10 gün uzadı. Bu mola sırasında, Ballestero’nun kardeşinin Arjanti’ndeki gazetecilere bu yolculuk hakkında bilgi verdiğini öğrendi ve arkadaşlarının isteği üzerine yolculuğun son ayağını belgelemek için bir Instagram hesabı oluşturdu.
17 Haziran’da büyüdüğü yer olan Mar del Plata‘ya vardığında, gördüğü karşılama, onu çok şaşırtmıştı. Bunun için Ballestero, ”Babamın bana denizle ilgili her şeyi öğrettiği limana geldiğimde görevimi başarıyla tamamladığımı anladım” dedi.
Rıhtımda Ballestero’ya koronavirüs testi yapıldı. Test negatif çıktıktan 72 saat sonra Arjantin’e girmesine izin verildi. Mayıs ayında babasının 90. yaş gününü kutlayamasa da babalar günü için yanına gelebilmişti.
Ballestero yolculuğu için, ‘‘Yaşadığım her şey bir rüya. Fakat yelken açmaya devam etmek için güçlü arzularım var” dedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
