Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mahmut Kaçan, 27 Haziran’dan Van Gölü’nde 61 mültecinin ölmesine neden olan ve komisyon olarak kaza değil, “katliam” olarak değerlendirdikleri olay ile ilgili hazırladıkları raporu değerlendirdi. Avukat Kaçan, 26 Aralık’ta Adilcevaz’da yedi kişinin ölümü ile sonuçlanan olayın failleri ile 27 Haziran’da 61 kişinin öldüğü tekne faciasının faillerinin birbiri ile bağlantılı olduğunu belirterek “Eğer cezasızlık politikası olmasıydı ve ilk olayın failleri hak ettikleri cezayı alsaydı belki Van tarihinde ilk olan göldeki büyük katliam yaşanmazdı” dedi.
Avukat Kaçan, kolluk kuvvetlerinin bölgede güvenlik nedeniyle sınırlar başta olmak üzere her yeri 24 saat insansız hava araçları ve çeşitli tekniklerle gözetlediğini ancak kalabalık insan gruplarının insan kaçakçıları tarafından sınırdan geçirilerek rahat bir şekilde Van şehir merkezine kadar getirildiğini de belirterek şöyle konuştu: “Bizim elimizde bazı kolluk güçlerinin bu insan kaçakçıları ile görüştüklerine dair belge ve tape kayıtları var. Yani bazı kolluk güçleri bu işin içinde olmaz ise bu insanlar sınırlardaki önlemlere rağmen geçemezler.”
15 yıldır Van Gölü üzerinden insan kaçakçılığı yapıldığını Van’da yaşayan hemen herkesin bilmesine rağmen bugüne kadar ciddi anlamda hiçbir çalışma yapılmadığını söyleyen Kaçan şöyle devam etti:
“Göçmenler veya mülteciler, yol kontrol noktalarına takılmamak için balıkçı tekneleri ile insan kaçakçıları aracılığı ile göl üzerinden Van sınırlarından çıkıyorlar. Türkiye, dünyada en fazla mülteci ve göçmen nüfusu olan bir ülkedir. Mültecilerin hukuki standartları ile ilgili coğrafi çekincesini kaldırmalıdır, artık bir anlamı kalmadı. Bir de başta Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği başta olmak üzere bu alanda çalışan uluslararası kuruluşların sesini çıkarması ve gelip bu soruna çözüm bulması gerekir.”
