Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 107. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından canlı yayınla açıklama yaptı. 806. haftanın moderatörlüğünü gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak üstlendi. 806. haftanın basın açıklamasını ise Cumartesi İnsanları’ndan Rezzan Karaman okudu. Açıklamada, gözaltında kaybedilişinin 26. yılında Kenan Bilgin için adalet istendi.
Gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin‘in kardeşi İrfan Bilgin, soruşturma sürecini şöyle anlattı: “Gözaltında kaybetmelerin ve işkencelerin sistematik ve yoğun olarak yaşandığı yıllarda, Kenan Bilgin yoğun işkence sonucu katledildi. O dönem, yetkililer Kenan’ı sorduğumuzda onunla ilgili bilgileri olmadığını ve onu almadıklarını söylediler. Birlikte gözaltına alındığı 11 kişi, işkence merkezinde Kenan’ı gördüklerini ve konuştuklarını, ayrıca, Kenan’ın onlara ‘Beni kayıt altına almadılar, kaybedecekler’ dediğini söylediler. Tanıklar mahkemeye bunu söyledi ama mahkeme başkanı onları ciddiye almadı ve azarladı. Kenan’ın nerede alındığı, nerelerde tutulduğuyla ilgili dosya ilgili makamlara iletildi ama dosya sümenaltı edildi. 21 yıl geçtikten sonra dosya zamanaşımına uğradı ve kapatıldı. Dosyada bilgi olmadığı için, soruşturmaya gerek olmadığı söylendi. Biz şunu iyi biliyoruz ki dosyada her türlü bilgi mevcuttur. Bu dosyaya istinaden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi mahkum etmiştir. Biz kayıp yakınları olarak, nefesimizin sonuna kadar bu insanları katledip kaybeden devletten hesap sormaya devam edeceğiz.”
Kenan Bilgin’in kardeşinin ardından, onunla aynı dönemde gözaltında tutulan, Bilgin’in davasında dinlenen tanıklardan biri olan Cavit Naci Tarhan konuştu. Aynı zamanda Bilgin’in eski arkadaşı olan Tarhan, 26 yıldır, Bilgin’in yaşadıklarının tanığı olarak ses çıkarttığını ve çıkartmaya devam edeceğini belirterek “Ben tanıklığımı bağırırım ama yetkili makamlarda bu karşılık bulmaz. 26. yılda Kenan Bilgin’in tanığıyım ve onun bütün süreçlerine tanık oldum. Onun gözaltında kaybedildiğini, katledildiğini dile getirmek insani bir görevdir. Bir kez daha söylüyorum. Ben tanığım, herkes duysun” dedi.
Bilgin ailesinin avukatlarından Kamil Tekin Sürek ise Bilgin’in gözaltında kaybedildiğine tanıklık eden çok sayıda insan olduğunu, tanık beyanlarının savcılık tarafından ciddiye alınmadığını yineledi: “Türk devleti, Bilgin’in işkencede öldüğünü kabul etmiyor ama mücadelemiz sürüyor. Faillerin yargılanması için elimizden geleni yapıyoruz.”
