TBMM’de yasama yılının dördüncü grup toplantıları yapıldı – Kılıçdaroğlu: “Fransız mallarına boykotu saray sosyetesi uygulasın”

Yeni yasama yılının dördüncü grup toplantıları bugün yapıldı. MHP lideri Devlet Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündeme dair önemli mesajlar verdi. Grup toplantılarında öne çıkanlar şöyle: 

Bahçeli: “Türk milleti, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile sağlam ve sağlıklı bir bünyeye kavuşmuştur” 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, konuşmasına  hayatını kaybeden eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş’u anarak başladı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine sahip çıkan Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin vasfıyla Türkiye Cumhuriyeti prangalarını kırmıştır. Cumhur ile cumhuriyet ayrılmamak üzere kucaklaşmıştır. Devlete hâkim olan güç ve yetki kargaşası sonlanmıştır. Türk milleti, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile sağlam ve sağlıklı bir bünyeye kavuşmuştur. Öncelikli stratejik hedefimiz Cumhur İttifakı’nın devamıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla oturması, devlet ve toplum hayatına kök salmasıdır.” dedi.

“Kriz severlerin, kavgadan beslenenlerin güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları normaldir” 

Güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışlarını eleştiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güçlendirilmiş parlamenter sistem amaçlayanların ne istedikleri ortadadır. Abuk sabuk eleştiri getirenlerin iddiaları çürüktür. Dönüş emeli taşıyanlar önce kendilerine çeki düzen vermelidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, kriz damarını kesip atmıştır. Kriz severlerin, kavgadan beslenenlerin güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları normaldir.” 

“Ekmeğe de vatana da sahip çıkacağız”

MHP lideri, partisinin başlattığı “askıda ekmek” kampanyasına yönelik eleştirilere sert çıktı. Bahçeli şöyle konuştu: “Biz ‘ekmek’ dedikçe, ekmeksizler saldırıyor. Meğer ekmeğe düşman kesilmişler. Salgın döneminde bütün ekonomiler sallanırken, haksız şekilde Türkiye’yi kötü göstermeye girişecek kadar millet muhalifisiniz. Askıda ekmek vardır ama sokakta adım atacak yeriniz yoktur. Ekmeğe de vatana da sahip çıkacağız. Vatandaşlarımızın çorbası kaynayacaktır. Aç ve açıkta kim varsa bizim meselemizdir. Aşımız paylaşacağız, ekmeğimizi bölüşeceğiz.” 

“Bu siyasi şizofren hangi hakla İslam’ı yapılandırmaktan bahsetmiştir?” 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a “siyasi şizofren” diye seslenen Bahçeli, “İslam’ı yeniden yapılandıracaklarını söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı taşeronluğa soyunmuştur. Akli melekelerini kaybetmiş, mesele yapacak başka işi yok mudur? Dinin sahibi Allah’tır, Macron’un sahibi kimdir? Batı ülkelerinde artan İslam karşıtlığı alarm vermektedir” sözleriyle Macron’u eleştirdi.

Mithat Sancar: “İskenderun’da yapılan saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İskenderun’da yapılan saldırıyı en sert şekilde kınadıklarını söyleyerek grup toplantısına başladı. Sancar’ın hedefinde ise iktidar vardı. Sancar partisine yönelik gözaltı operasyonlarına şöyle tepki gösterdi:

“İktidarın sistematik tutarlı davrandığı tek konu HDP’ye baskıdır. Başka hiçbir konuda böyle bir heves ve istikrar yok. Bu çabanın boşuna olduğunu anlatıyoruz ancak anlamıyorlar. Bunu anlatmanın etkili yolu mücadeleyi büyütüp bu iktidarı göndermek. Saldırdıkça nasıl kaybedeceklerini anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak. O zaman kurulacak adil yargı düzenin önünde bu saldırı ve kumpasların hesabını verecekler.”

“İçeride baskı, dışarıda sürekli gerilim ve çatışma

İktidarın iç politikada baskı, dış politikada da gerilim ile ayakta kalmaya çalıştığını belirten Sancar, “İçeride baskıyla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Dış politikada da sürekli gerilim ve çatışma politikasından medet umuyorlar. Saray rejimi iktidarda kaldığı her gün halklarımızın geleceğini kendi kişisel hırsları, çıkarları ve ideolojileri için karartmaktadır. Bu zalim iktidar iddia edildiği kadar da güçlü değildir. Asıl olan bizim ortak mücadeleyi örgütleyebilme becerimizdir. Bunu yapabilirsek bu iktidarın ne kadar zayıf olduğunu göreceğiz” dedi.

“Yandaşın ömrünü uzatmak için bütçe yapıyorlar”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan 2021 yılı bütçesini de eleştiren Mithat Sancar şunları söyledi: “Önümüzde bir bütçe var. Bu bütçe, yandaşa ve savaşa bütçedir. İktidarın ömrünü uzatmak için yandaşı besleyen bütçedir. Yandaşı besledikçe yoksuldan çalan bütçedir. Çay fırlatarak ve askıya ekmek asarak bu ayıplarının günahlarının üstünü örtüp halkı kandıramazlar. Askıda ekmek yoksulların ezilenlerin kendi aralarında geliştirdiği bir dayanışma yöntemidir. Dayanışma yukarıdan dayatma ile olmaz.”

Türkiye ile Fransa arasında yaşanan gerilime de değinen Sancar, “Fransa’da ortaokul öğretmeni vahşice katledildi. Elbette bu saldırıyı en net ve sert şekilde kınamak lazım. Burada bu saldırıyı bu vahşi cinayeti bahane ederek İslam’a yönelik aşağılayıcı tavırlara giren Fransız hükümetinin tavrını da en net şekilde kınamak lazım. Öğretmenin vahşice öldürülmesini teşvik eden ve kınamayanlara da bu vahşeti bahane ederek saldırgan ve provokatif tavır sergileyen Fransız hükümetine en net tavrımızı sergiliyor, her iki tutumu da kınadığımızı belirtiyoruz. İnsanlar, inançlar, kimlikler arasındaki eşitliği samimiyetle savunduğunuz zaman en güçlü barışı birlikte yaşamın en sağlam zeminini ancak bu şekilde kurabilirsiniz” diye konuştu.   

Kılıçdaroğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya seslendi: “Türk bayrağı değil AKP bayrağı tak”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına İskenderun’da yapılan saldırıyı kınayarak başladı. İstanbul’da düzenlenen koronavirüs toplantısına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davet edilmemesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya seslenerek “Vali toplantı yapıyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı davet edilmiyor. Bu, doğru ve ahlaki değil. İstanbul Valisi’ne şunu demek istiyorum. Senin arabanda Türk bayrağı dalgalanıyor. Sen devleti temsil ediyorsun. Sen bayrağı kullanıyorsan bayrağın gereğini yapmak zorundasın. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı aynı zamanda senin de başkanındır, sen de İstanbul’dasın. Bayrağın gereğini yapmıyorsan AKP’nin bayrağını takarsın, biz de anlarız ki sen sarayın talimatlarını yerine getiriyorsun” dedi. 

“Torpili bulan aşıyı kullanacak”

Grip aşısı tartışmalarına da değinen CHP lideri, “Herkes aşı peşinde, Almanya’nın da bizim kadar nüfusu var 25 milyon doz aşısı var. Bizde bir buçuk milyon. Niçin? Bizim insanımız değersiz mi? Bizim insanımız ölüme mahkûm mu? Torpili bulan aşıyı kullanacak. Yine olan garibana olacak. Bu tabloyu bütün milletvekili arkadaşlarım Türkiye’nin neresine giderlerse gitsinler bunu anlatsınlar. Bizim insanımız değerlidir. İnsanımızın sağlığı da değerlidir. Sağlığın güvencesi ülkeyi yöneten otoriteridir. Torpili bulan aşıyı kullanacak” diyerek iktidarın sağlık politikalarını eleştirdi. 

“Fransız mallarına boykotu saray sosyetesi uygulasın”

CHP lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Fransız mallarını satın almayın’ çağrısını da eleştirdi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Vatandaşta Fransız malı alacak hal mi kaldı? Boykotu sen uygularsın, saray sosyetesi uygular. Sanki servisçi esnafı akşam eve gidince eşine bir şişe Fransız parfümü götürüyor. Adam ekmek bulamıyor, ekmek. Fransız uçakları var. Hemen satsın. Emine Hanım’ın  50 bin euroluk bir çantası var onu da sarayın bahçesinde yaksın. Biz ülkelerin barış içinde yaşamalarını isteriz. Kavga zorunlu olmadıkça hiçbir zaman yarar getirmez. Dünyada yalnız kaldık.”   

“FETÖ’nün siyasi ayağının bir numaralı sorumlusu sarayda” 

CHP tarafından yayımlanan “21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı” kitabının toplatılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ’nün siyasi ayağı nerede? Onu gizliyorlar. Erdoğan’ın açıklamaları, diğerlerinin açıklamaları, MİT’in FETÖ’yü eski yıllardan beri izlediğinin belgesi var. FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir? Devletin kılcal damarlarına ve en kritik noktalarına yerleştiren kişi FETÖ’nün siyasi ayağıdır bu kadar basit. FETÖ’nün siyasi ayağının bir numaralı sorumlusunun sarayda oturduğunu herkes biliyor.”  

“Adalet Bakanı’nın yatacak yeri yok”

Anayasa Mahkemesi’nin, milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği “hak ihlali” kararına rağmen yerel mahkeme yeniden yargılamaya yer olmadığına hükmetmişti. Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Bütün bu haksızlıklar karşısında Adalet Bakanı çıkıp tek cümle kurdu mu, kurmadı. O koltukta sessiz kaldığın için mi sürekli oturuyorsun? Acaba oturup bir vicdan muhasebesi yaptın mı sen, Adalet Bakanı olarak. Anayasayı ihlal eden bir hâkim hakkında soruşturma açmamız gerekir dedin mi? Adalet Bakanı’nın da yatacak yeri yok. Benim için koltuk değerlidir, memleket yanabilir mi dedin sen? Onun da oturup bir vicdan sorgulaması yapması lazım. Sadece Enis Bey bağlamında söylemiyorum bunu. Müyesser Yıldız aylardır hapiste. Devletin sırlarını ifşa ettin. Yazılar nerede? Hâlâ yayınlanıyor. Hangisi kardeşim, hangisi? Selahattin Demirtaş. Beraat eder başka bir dosya, beraat eder başka bir dosya. Ahmet Altan, tahliye tekrar içeri, tahliye tekrar içeri. Osman Kavala, o da içeride” diye konuştu.

Derleyen: Özgür Özdemir