Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı personelin bir kısmı, koronavirüs salgını nedeniyle sekiz aydır gemilerde veya limanlarda karantinada tutuluyor. Personelin aileleri ise normal mesai sistemine geçilmesini istiyor ve yakınlarını görmeyi bekliyor. Milli Savunma Bakanlığı ailelere konuyla ilgili “Denizciliğin fıtratı bu” cevabını verdi.
Deniz Kuvvetleri’nde çalışan gemi personeli, Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü mart ayından bu yana karantinada. Twitter’da “#DZKKnormalmesaigelsin” etiketiyle çalışma başlatan personelin yakınları ise durumdan şikayetçi. Aileler, personelin görevi olmamasına rağmen izin kullanamamasından ve kara, hava ve jandarma komutanlığında normal mesai yaptırılırken denizcilere aynı hakkın tanınmamasından şikayet ediyor.
Talep, şartların sağlanarak normal mesaiye dönülmesi
Eşini sekiz ay içinde sadece üç gün görebilen G.K., “Eşimi üç ay önce annemi kaybettiğimde görebildim. Onda da ölüm izni almıştı. Normalde 10 gün olan ölüm iznini dahi kullandırmadılar, üç gün kalabildi. Bize cevap olarak ‘Fıtrat bu’ dediler. Seyir olur, görev olur ama karantinada hapis gibi bekletilmek olmamalı. Bu süreçte hamile arkadaşlarımız tek başına doğum yaptı, çocuklarıyla tek başınalar. Çocukların hiçbiri babalarını göremiyor. Hava, kara, jandarmada durum böyle değil, normal mesai var” dedi.
Başka bir denizci yakını ise personelin normal zamanda 15 günde bir limana çıkması gerektiğini söylerken şimdi ise hiç çıkmadıklarını dile getirdi: “Normal koşullarda en fazla iki ay sürecek bu görevler altı-yedi aya kadar uzatıldı. Bu süreçte görevde olmayan ancak limanda bulunan gemiler ise açığa alınarak kara ile bağlantısı kesildi. Ruhsal olarak bitik olan personelin tüm izinleri beş kere son dakikada iptal edildi. Kısacası mart ayından beri personel gemide ve bu sürecin daha ne kadar süreceğine dair yapılan bir açıklama yok. Milli Savunma Bakanlığı’na yazdık, ‘Denizciliğin fıtratı bu’ şeklinde cevap verildi. Bizler maske, mesafe ve hijyen koşulları ile normal mesai sistemine geri dönmelerini istiyoruz.”
“CİMER’e yazdık, hep aynı cevabı aldık”
Personel yakınları, CİMER’e de defalarca yazdıklarını ancak hep aynı cevabı aldıklarını söyledi. Sağlık problemleri olan bir personel yakını ise psikolojik olarak zor durumda olduklarını anlattı: “Çok yalnız ve çaresiz bırakıldık. Biz eşlerimizi görevden çağırmıyoruz, sadece belirsizlik içinde yaşamaktan yorulduk. Makul bir mesai sistemi istiyoruz.”
Evine 20 dakika mesafedeki limanda eşinin karantinada tutulduğunu söyleyen bir denizci yakını ise şunları söyledi: “Limanda bekletiliyorlar. İnanın görev olsa başımız üstüne ama hiçbir sebep yokken denizciliğin fıtratı bu deniliyor ve bizler maalesef eşlerimizden boşu boşuna ayrı kalıyoruz. Ben beş aylık hamileyim ve eşim hiçbir doktor kontrolümde yanımda olamadı. Bu gidişle doğuma gelip gelemeyeceği de meçhul.”
Kimileri istifa ediyor, kimisi firar düşünüyor
“Telefonu her açtığımda ne zaman geleceksiniz?’ diye soruyorum” diyen bir personel eşi de hissettiklerini şöyle anlattı: “Cevap hep aynı: ‘Bilmiyoruz, bir gelişme yok’. Tüm personel taleplerini iletiyor, hatta kimileri istifa ediyor, kimileri istifa hakkı olmadığı için firar ediyor. Aylardır bir demir yığınının içinde, kısıtlı şartlarda nasıl yaşayabilirler?”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Başka bir personel yakını M.B. ise “Benim eşim birkaç ay daha sabretmemi istedi benden. Bir değişiklik olmazsa firar edecek. Zorunlu hizmeti bitmediği için istifa edemez. 10 yılını o gemilere vermiş adamları böyle kaybedecekler. Böyle mi güçlü kalacak Deniz Kuvvetleri?” dedi.
