Meksika, casusluk yazılımlarının önemli bir ithalatçısı haline geldi. Meksikalı yetkililer, kamu çalışanlarının casus yazılımlar konusunda uyuşturucu kartelleriyle gizli anlaşmalar yaptıklarını ve kartellerin bu süreçte kendilerine karşı çıkan sivilleri hedef aldıklarını belirtiyor.
The Guardian‘ın haberine göre, ABD Uyuşturucu ile Mücadele Ofisi’nden (DEA) kıdemli bir çalışan, Meksika’daki bazı kamu görevlilerinin, uyuşturucu kartellerinin güvenlik amacıyla tasarlanan casus yazılımları ele geçirmesine yardımcı olduğunu açıkladı.
İsmi belirtilmeyen kaynağa göre, uzun bir süredir yabancı ülkelerde çeşitli faaliyetler yürüttüğü yönündeki eleştirilerin hedefi olan İsrailli casus yazılım şirketi NSO Grup ve İtalya’nın ünlü casus yazılım şirketi Hacking Team de dahil olmak üzere yaklaşık 25 özel şirket, Meksika hükümetine ve eyalet polislerine çeşitli gözetim sistemlerinin satışını yapıyor. Ancak bu yazılımlar vatandaşları korumak ve suçlularla etkin bir şekilde mücadele etmek yerine, masum insanları hedef almak için kullanılıyor.
Habere göre, Meksika’da öldürülen bir gazetecinin eşiyle birlikte gazlı içeceklerden alınan şeker vergisine karşı kampanya yürüten aktivistler ve insan hakları ihlallerini araştıran avukatlar da dahil olmak üzere pek çok sivil vatandaş bu süreçten olumsuz etkileniyor. Casus yazılımları araştıran Toronto Üniversitesi’ndeki Citizen Laboratuvarı’nda çalışan John Scott-Railton, Meksika’da büyüyen casus yazılım skandallarına ilişkin, “Hedeflemeye ilişkin kapsamlı kanıtlar bulduk ve bu hedefleme, Meksika’nın siyasi kültürünün yanı sıra, sivil toplumunun her yerine dokundu. Görünüşe göre oradaki hemen hemen her teknoloji bir noktada Meksika’ya sunuldu. Sektörün büyümesinde bir dizi patlama gözlemliyoruz, bunlardan bazıları sadece ulusal güvenlik hizmetlerinden bazıları ise bölgesel ve yerel polis hizmetlerinden gelen talepler‘” dedi.
Meksika, İsrailli NSO’nun en büyük müşterilerinden biri. NSO, 2014 yılında Meksika Ulusal Savunma Bakanlığı’yla 32 milyon dolarlık bir sözleşme imzalayarak pazardaki yerini sağlamlaştırdı. İngiltere de bu bağlamda casus yazılım ihracatı sürecinin bir parçası oldu. Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) adlı sivil toplum kuruluşu tarafından açıklanan verilere göre İngiltere, 2018’den bu yana Meksika’ya 300 bin dolar değerinde casus yazılım satışı gerçekleştirdi.
Devlet ve suçlular arasındaki “casus yazılım bağlantısı”, Meksika’yı gazeteciler için de dünyadaki en tehlikeli ülkelerden biri haline getiriyor. New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi’ne (CPJ) göre Meksika’da 2000 yılından bu yana en az 119 medya çalışanı öldürüldü.
Birleşmiş Milletler (BM) İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, temmuz ayı içinde verdiği bir röportajda “Bu araçların (casus yazılım programlarının) hukuk devleti ilkesi bağlamında kullanılması ve Meksika’da bu husus kapsamında bazı düzenlemeler yapılması gerekiyor’’ diye konuştu. Sonuçta bu yazılımlar, Meksika’da vatandaşların güvenliğini sağlamaktan çok uyuşturucu kartellerinin istek ve beklentilerine hizmet ediyor. Hükümet yetkilileri ise bu süreçte kartellerin yanında yer alarak vatandaşların güvenliğini tehlikeye atıyor.
