Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun şüpheli bir şekilde kaybolmasından sorumlu olduğu iddia edilen Zaynal Abakarov’un polis memuru üvey babası Engin Yücer, Doku’ya ait kişisel bilgileri açıkladığı gerekçesiyle hakkında açılan kamu davasının ilk duruşmasına katılmadı. İlk celsede mahkeme, Yücer’in talimat ile ifadesinin alınmasını kararlaştırdı.
Tunceli’de, 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’ya ait kişisel bilgileri polislik mesleğini kullanarak paylaştığı için hakkında dava açılan Engin Yücer’in yargılanmasına Tunceli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Yücer’in katılmadığı duruşmada, Gülistan Doku’nun babası Halit Doku, ablası Aygül Doku ve avukatları Ali Çimen hazır bulundu. Şüpheli Engin Yücer’in talimatla ifadesinin alınmasına karar veren mahkeme, duruşmayı nisan ayına erteledi.
Duruşma çıkışı davaya ilişkin konuşan Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, Gülistan Doku ile ilgili yürütülen bir soruşturma olduğunu ve bu soruşturma dosyasındaki bazı evrakı , Yücer’in Twitter’dan, “Doku’nun intihara meyilli olduğunu” göstermek için paylaştığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Bu evrak şimdiye kadar soruşturma dosyamızın içinde yoktu. Bu evrakı Engin Yücer kamu görevlisi sıfatıyla ele geçirmişti. Biliyorsunuz asayiş şubede görev yapıyordu, evrakın ekran görüntülerini paylaşmıştı. Buna ilişkin bir yargılama yapıldı. Diğer yandan yine Aygül Doku’ya yönelik, Aygül Doku’nun, kardeşinin dosyasını takip etmesinden rahatsız olan şüpheliler, Aygül Doku’yu sık sık tehdit ettiler. Twitter üzerinden onu düelloya davet ettiler, ‘Yer göster hemen gelelim’ diye. Buradaki asıl amaç faillerin bu soruşturma dosyasını Aygül Doku’nun takip etmemesini sağlamaktı. Yine soruşturma dosyasının ‘insan öldürme’ şeklinde düşünülmemesi için Gülistan Doku’yu ‘intihara meyilli’ olarak göstermişti. Buna ilişkin bir yargılama yapıldı. Kendisi duruşmaya katılmadı. Bizim şöyle bir talebimiz oldu: İki ayrı suçun asıl ana dosyayla bağlantılı olduğunu söyledik. Gülistan Doku’nun ana dosyasının dosyamız içine alınmasını talep ettik ve mahkeme kabul etti. Dosyamızın içine aldı. Bu aşamadan sonra ikinci talebimiz dosyaların birleştirilmesine yönelik olacak. Çünkü faillerin amacı, bağlantıları bu yönlüydü.”
Avukat Çimen, Engin Yücer’in Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden hazır edilmediğini, hazır edilseydi kendilerinin de Yücer’e soru soracaklarını belirterek, “Çapraz sorgusunu yapma imkanımız olacaktı ama olmadı. Talimat üzerinden ifadesini verecek. Talimatın cevabı geldikten sonra artık dosyamız karara bağlanacak” dedi. Çimen, ailenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde de etkili bir süreç yürütüleceği yönünde söz aldığını söyledi.
“Ailem Cumhurbaşkanı ile görüşmeden umutlu”
Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku da ailesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmeden çok umutlu olduğunu ve soruşturmadan bir sonuç çıkmasını beklediklerini belirtti. Doku şunları söyledi: “Ailem, Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşmeden çok mutlu, umutlu kalmış. Ailemin umutları büyük. Bugüne kadar birçok yetkiliyle görüştük. Ailemin bu sefer farklı şekilde umutlu olduğunu görüyorum. ‘Cumhurbaşkanımız bize kızımızı bulacak. Bize bugünleri yaşatanlar yargı önünde hesap verecekler’ diyorlar. Ben de telefonla görüştüğümde şu cümleyi kuruyordum beynimde: ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gülistan bulunacak desin, kesin bulunacaktır.’ Devletin tüm imkanları ellerinde. Sayın Cumhurbaşkanımıza aynısını söyledim. ‘Gülistan Doku bulunsun’ dediğinde bulunacak. O cümleyi kurduktan sonra umudumu yitirmedim, bütün aramalar devam edecek. Elimde ne varsa sonuna kadar götüreceğim. Biz de bu cümleye inanıyor ve güveniyoruz.”
“Cumhurbaşkanı fotoğrafa bakıp ‘Ona benzemiyor’ demiş”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Doku’nun intihar ettiği iddia edilen köprü üzerindeki fotoğrafına da uzun uzun baktığını belirten Aygül Doku, sözlerini şöyle sürdürdü: “O çok önemli bir detaydı. Şu ana kadar hiçbir yetkili bize bunu demedi. Annem o fotoğrafı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterdiğinde ‘Bu Gülistan’a benzemiyor’ dedi. Bu şu demek oluyor: Gülistan aslında o köprüye gitmedi, bir cinayete kurban gitti. Yaşasa bir yerden çıkacaktı. ‘İntihar değil, bu kız Gülistan’a benzemiyor’ dediği anda, o da artık aile gibi düşünüyor. Bu da bizi umutlandırıyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
