Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında konuştu. “128 milyar dolar nerede?” pankartlarının savcılık kararıyla indirilmesini sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, “Anayasa Mahkemesi karar almış. Pankartları indirerek ifade özgürlüğünü ihlal ediyorsun. Yargı da askıya alındı. Savcılıklar da askıya alındı. Ben bu milletin hakkını savunmayacaksam niye siyaset yapıyorum. Soruları sorduk. Her bir kafadan ayrı cevap” dedi. Artan vaka sayıları nedeniyle iktidarın koronavirüsle mücadelesini eleştiren CHP lideri, “Sen kongre yapıyorsun, üstelik övünüyorsun ‘Lebaleb doldu’ diye. Barolar genel kurullarını yapmayacak ama sen kongreni yapıyorsun. Dün 341 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sorumlusu kim?” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
“Anaokuluna başlayan çocuğun anlayacağı dilde sordum ancak şu ana kadar 128 milyar doların nereye gittiğini bilmiyoruz”
128 milyar dolar tartışmasını sürdüren Kılıçdaroğlu önemli açıklamalarda bulundu: “Anaokuluna başlayan yeni başlayan çocuğun anlayacağı dille beş soru sordum. Hangi yöntemle sattın. Hangi tarihlerde yaptın? Hangi kurdan sattın? Bu ticaretin alıcıları kim? Bu satışın altında kimlerin imzası var? Anaokuluna yeni başlayan çocuk soru sorduğumuzu anlar. Soruları sorduk, cevap yok. Bizi tatmin eden cevap yok. İl ve ilçe başkanlarımız kendi binalarına afişleri assınlar, ‘Billboardlara yapıştıralım’ dedik. 128 milyar doların nereye gittiğini şu ana kadar bilmiyoruz. Hangi yöntemle satıldığının cevabını aldık. ‘Protokole göre satıldı’ dedi. Bu protokolü dayandırdıkları kanun var, onu da açıkladı. Ama o kanunun 2. maddesi, iptal edildi. İptal edildi ama satışlar devam ediyor. Protokol, kanunsuz bir protokol. Afişleri niye indiriyorlar çünkü hesabını veremiyorlar. Bu ülkede 128 milyar dolar arka kapıdan birilerine peşkeş çekildi. Kime sattıkları belli değil, kaça sattıkları belli değil. Arka kapıdan kodamanlara sattılar.”
“Milletime söz veriyorum; sandık gelecek iktidar olacağız, 128 milyar doların hesabını soracağım”
CHP il ve ilçe binalarına asılan “128 milyar nerede?” pankartlarının savcılık kararıyla indirilmesini sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi karar almış. Pankartları indirerek ifade özgürlüğünü ihlal ediyorsun. Yargı da askıya alındı. Savcılıklar da askıya alındı. Ben bu milletin hakkını savunmayacaksam niye siyaset yapıyorum. Soruları sorduk. Her bir kafadan ayrı cevap. Soru sormak bizim görevimiz. Vatandaşın hakkını aramak bizim görevimiz. Biz bu soruyu sormak, onlar da cevap vermek zorunda. 128 milyar dolar arka kapıdan birilerine peşkeş çekildi. Arka kapıdan kodamanlara sattılar. Milletime söz veriyorum; sandık gelecek iktidar olacağız, 128 milyar doların hesabını soracağım.”
“Turizm Bakanı eşiyle şirket kurmuş kendi bakanlığına dezenfektan satıyor”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın eşi Hasan Pekcan ile şirket kurduğunu ve kendi bakanlığına dezenfektan sattığını belirten Kılıçdaroğlu, “Ticaret Bakanı eşiyle şirket kurmuş kendi bakanlığına dezenfektan satıyor. Bakın Türkiye nasıl yönetiliyor. Bakanlık koltuğunda oturacaksın, şirket kuracaksın, dezenfektan üreteceksin ve bakanlık satın alacak. Türkiye bir yolsuzluklar ülkesi oldu. Sizin burnunuzdan fitil fitil getireceğim. Parlamentoya siyasi ahlak yasası getireceğiz” dedi.
“128 milyarın üstünü örtmek için emekli amiraller darbe yapıyor mizanseni koyuyorlar ortaya”
“İşin şakası yok ekonomik buhranla karşı karşıyayız. 128 milyar dolar kasada olsa farklı bir yerdeydik. Bu olayı örtmek için emekli amiraller darbe yapıyor mizanseni koyuyorlar ortaya. Benim ve arkadaşlarım için dokunulmazlığımın kaldırılmasını istediler. Erdoğan kiminle gelirsen gel, vız gelir tırıs gider.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Dün 341 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sorumlusu kim?”
Koronavirüs vaka sayılarını ve günlük ölüm rakamlarını hatırlatarak iktidarı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Sen kongre yapıyorsun, üstelik övünüyorsun ‘Lebaleb doldu’ diye. Barolar genel kurullarını yapmayacak ama sen kongreni yapıyorsun. Dün 341 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? AK Parti’ye, MHP’ye oy veren kardeşlerime soruyorum. O kongreleri yapanların vebali yok mu? O insanlar sokağa çıktı binlerce insan koronavirüs oldu. Yoğun bakımlarda yer yok. Ülkeyi bu hale getirenin sorumluluğu yok mu?” diye konuştu.
“Artan vaka ve ölüm oranlarından sonra Türkiye’ye turist gelir mi?”
Kısa çalışma ödeneğinin tekrar getirilmesi gerektiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Böyle bir tablo olduğunda Türkiye’ye turist gelir mi? Bu ülkeyi yönetenler bunun sorumlusu değil mi? Bilim Kurulu’nun ne dediğini, neyi önerdiğini bilen var mı? Sağlık Bakanı açıklama yapıyor ’84 milyon sorumludur’ diyor. Bunlar devleti yönetmiyor, keyfi bir yönetim. İnsan hayatlarını kaybediyor, bunlar seyrediyor. Milleti perişan ettiniz. Dört kişi kâğıt oynarsa ceza yazıyorsunuz, sonra gidip kongre yapıyorsunuz” dedi.
“Bir milyon 139 bin kişiyi işsizlikle karşı karşıya getirdiler”
İktidarın turizm sektörünü de bitireceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Bu kadar yoğun virüsün dolaştığı coğrafyaya turist niye gelsin? Turizm bizim için çok önemli. Bacasız sanayi diyoruz. Cari açığı kapatan turizm, 54 farklı alana katkı veriyor. Kısa çalışma ödeneğinin yeniden gelmesi lazım. Bankalarda mevduat faizine uygulanan stopajı düşürdüler. Bir milyon 139 bin kişiyi işsizlikle karşı karşıya getirdiler. Bu stopaj nereye gidiyordu, bütçeye gidiyor. Kısa çalışma ödeneği işsizlik sigortası fonundan karşılanıyor. Hükümet rantiye sınıfına çalışıyor. Bankalarda bir milyonun üzerinde hesabı olan 283 bin kişi. 283 bin kişinin mevduat faizini sıfırladılar. Bir milyon 139 bin kişiye de parayı vermediler.”
CHP lideri Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:
“128 milyar dolar için ne dediler? Erdoğan: Salgın dolayısıyla kullandık. Erdoğan: Kasada duruyor. Yiğit Bulut: Türkiye’nin bu kadar satılabilir rezervi olmadı. Canikli: 75 milyar doları vatandaşların evlerinde. Hamza Dağ: 128 milyar dolar kasada. Taksiciye, simitçiye, vatandaşa soruyorum: 75 milyar dolardan siz bir para aldınız mı? Merkez Bankası mı doğru söylüyor Hamza Dağ mı? Ekonomi çöktü. Dağıtılan patates için insanlar birbirini eziyor. 21. yüzyılın Türkiye’sinde bunlar yaşanıyor. Beyefendi ‘Ay’a gideceğiz’ diyor. Sen önce vatandaşın karnının doyur.”
