Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, bugün (29 Haziran) partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında konuştu. Konuşmasının büyük bölümününde iktidarı eleştiren Sancar, HDP hakkında açılan kapatılma davasına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Kapatma davasının, iktidarın HDP’den korktuğunun göstergesi olduğunu belirten Sancar, mevcut sistemin değiştirilmesi için geniş bir demokrasi ittifakına ihtiyaç duyulduğunu ve HDP’nin de bunun öncülüğüne talip olduğunu söyledi. Sancar’ın konuşmasından önce çıkanlar şöyle:
“Biz on yıllardır süren bu sistemi ve sistemin ürettiği en büyük canavarlardan olan bu mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz”
Son dönemde daha fazla gündeme gelen suç örgütleri, siyaset ve bürokrasi ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Mithat Sancar, “Boğazına kadar yolsuzluğa, ranta, talana bulaşmış, yargıdan bürokrasisine ve medyasına kadar her yeri kirlilik çarkının dişlisi haline getiren bir iktidar düzeni var. Bu düzeni besleyen bir sistem de var bu ülkede. Biz on yıllardır süren bu sistemi ve bu sistemin ürettiği en büyük canavarlardan olan bu mafyatik düzeni değiştirmek için mücadele ediyoruz” diye konuştu.
“Bugün suçun en büyük merkezi tepeden tırnağa mafyalaşmış bu talan, yalan ve kan iktidarının düzenidir”
İktidara karşı siyasal mücadele yürütülürken doğru noktalara yoğunlaşmanın önemli olduğunu vurgulayan Sancar, “Hep birlikte suçun merkezine doğru ilerlemeliyiz. Bugün suçun en büyük merkezi tepeden tırnağa mafyalaşmış bu talan, yalan ve kan iktidarının düzenidir ama mücadelemizi bundan da ibaret bırakırsak yine sonuç alamayacağız çünkü bu sistem, kaynaklarıyla böyle canavar düzenler üretmektedir. Bunları yaparken de en başta savaş politikalarını uygulamaktadır” dedi.
“Bu sistemi ve onun ürünü olan bu canavar iktidarı değiştirecek olan şey güçlü bir toplumsal mücadele geniş bir demokrasi ittifakıdır, HDP bunun öncülüğüne taliptir”
Sancar, sistemle mücadele ederken geniş bir demokrasi ittifakına gerek olduğunu vurguladı: “Bu sistemi ve onun ürünü olan bu canavar iktidarı değiştirecek olan şey güçlü bir toplumsal mücadele geniş bir demokrasi ittifakıdır, HDP bunun öncülüğüne taliptir. Bu öncülüğü başarıya ulaştıracak kararlılığı da taşımaktadır. HDP bütün bu kirli geçmiş ve bugün içinde hiçbir pisliğe bulaşmamış bir mücadele, bir özgürlük, eşitlik, demokrasi mücadelesi geleneğinin bugünkü adresidir. Biliyorlar ki bu sisteme gerçek alternatif halklar için özgürlük, inançlar için eşitlik, emekçiler için refah, gençler için umut ve kadınlar için hayatlarını kendilerinin belirlediği bir düzen. Bu fikriyat HDP’nin temelidir ve bütün bu iktidar düzenine ve beslendiği kirli sisteme karşı gerçek kurtuluşun adresi bu fikriyattır. Bütün baskılara rağmen yürüyüşüne devam eden HDP iktidarın kimyasını bozmuştur.”
“Her bir suç odağı kendini güvence altına almaya çalışıyor çünkü iktidarın gittiğini görüyorlar”
Sancar sözlerine şöyle devam etti: “Suçlar üzerine kurulan iktidar düzenleri, suçluluk ortakları eğer geleceklerinin devamını tehlikede görmeye başlarlarsa birbirleriyle savaşmaya başlar. Bu savaşın asıl nedeni de ranttan daha fazla pay almak. Her bir suç odağı kendini güvence altına almaya çalışıyor çünkü iktidarın gittiğini görüyorlar. Kendilerine bu talan, soygun ve suç ortamını sunan bu iktidar düzeninin sonuna geliyoruz. Ancak bu sonun gelebilmesi için her gün her alanda demokrasi ve özgürlük mücadelesini en geniş birlikteliklerle yürütmek zorundayız. Seçimler çok önemli ama her şeyi seçimde halledeceğini düşünerek bugünün mücadele gereklerini yerine getirmeksizin oturup seyretmekle bu düzen değişmez. Bundan sonra yürüyüşümüzün her aşamasını Türkiye’nin ezilenleriyle, halklarıyla, dışlananlarıyla bir araya gelerek vereceğiz.”
“HDP’yi kapatsanız da seçimlerde ülkenin geleceğini belirleyecek gücünü sonuna kadar ortaya koymanın yolunu yaratacaktır”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
HDP hakkında açılan kapatılma davasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Mithat Sancar, “Kapatma davasında savunmayı sadece bizim hukuk büromuz yazmayacak. Bu dava esasen HDP’ye karşı açılsa da Türkiye’de demokrasi mücadelesine ve barış umuduna karşı açılmış bir dava. Bu sistemin devamını sağlamak ve ona karşı mücadeleyi engellemek için açılmış bir dava. Savunmamız sadece bir hukuki savunma olmayacak. Halkların vicdanlarına yazılmak üzere hazırlanacak. Kapatma davası HDP’den korktukları için açıkları bir davadır. HDP’yi kapatsanız da seçimlerde ülkenin geleceğini belirleyecek gücünü sonuna kadar ortaya koymanın yolunu yaratacaktır” diye konuştu.
“İzmir katliamcısına ‘Abiciğim’ derken gazetecileri, kadınları, muhalifleri boğmaya çalışan bu iktidar düzeni şiddetin odağı değil de nedir?”
Partisinin şiddetle ilişkilendirilmesine karşı çıkan Mithat Sancar, asıl şiddet odağının siyasal iktidar olduğunu öne sürdü: “Bizi şiddetle ilişkili olmak ile itham ediyorlar. Tepeden tırnağa şiddet üreten iktidar bu davayı açmıştır. Asıl şiddet odağı olan bu iktidarın kendisidir. Şiddet arıyorsanız bize değil bize saldıranlara bakacaksınız. Şiddeti siyasal ve toplumsal hayatın belirleyici, etkileyici bir unsuru olmaktan çıkarmak HDP fikriyatının varlık sebebidir. Hafta sonu İstanbul’da gerçekleşen Onur Yürüyüşü’ne polis vahşice saldırdı. Şiddetin en ağırını uyguladı. Şiddet, İçişleri Bakanlığı’nın sözcülerinin çıkıp açıkça savunduğu bu şeydir işte. İzmir katliamcısına ‘Abiciğim’ derken gazetecileri, kadınları, muhalifleri boğmaya çalışan bu iktidar düzeni şiddetin odağı değil de nedir?”
“Haklıyla haksızın, zalimle mazlumun karşı karşıya geldiği bu finalde çoğunluk biziz”
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) seçmenlerine de seslenen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar sözlerini şöyle sonlandırdı: “AKP’ye oy veren yurttaşlarımız bütün olan biteni görüyorlar. Görmemeleri mümkün değil. Bu iktidarın sizin oylarınızla bu düzeni sürdürmesine izin vermeyin. Eğer size korku salacak propagandalar yaparlarsa inanmayın. Bütün yurttaşların hakları ve kazanımları bizim sorumluluğumuzda. Biz o hakların da güvencesiyiz. Haklıyla haksızın, zalimle mazlumun karşı karşıya geldiği bu finalde çoğunluk biziz. Haklı olan biziz, o nedenle kazanacak olan da biziz.”
