Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 152. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 851. haftanın moderatörlüğünü gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun’un okuduğu açıklamada, 25 Ağustos 2018 tarihinde Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta buluşmasında gözaltına alınan 46 kişiye 2911 sayılı Kanuna muhalefetten açılan davanın 12 Temmuz’da görülen ikinci duruşması hakkında bilgi verildi.
25 Ağustos 2018 tarihinde Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta buluşmasında gözaltına alınan 46 kişiye 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten dava açılmıştı. Davanın ikinci duruşması 12 Temmuz’da görüldü. Dava avukatlarından Metin İriz, “Hâkimin tutumları tarafsızlığına dair bizde ve müvekkillerde haklı sebeplerle kuşku oluşturmuştur. 699 hafta Cumartesi Anneleri’nin etkinliği yapıldı. 700. hafta siyasi organ olan içişleri bakanının ‘Yasakladım’ demesiyle kolluğun bir anda insanları gözaltına alması, aynı şekilde bakanın mahkeme üzerinde de baskı yaratmış olduğu şeklinde bir izlenim oluşturdu” dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren de “700. hafta etkinliğinden dolayı başlatılan soruşturmayı ve açılan davayı hukuk düzeni açısından utanç davası olarak görmekteyim. Adalet arayışında olan insanların duruşma salonlarına sanık olarak çağrılmasını kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu.
Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, “Bizi değil, sevdiklerimizi gözaltında kaybedenleri, bu kaybetme iklimini yaratanları yargılayın” dedi ve şöyle devam etti: “Bu mücadeleyi yürütürken devletin ağır baskısı, engelleri ve şiddeti ile karşı karşıya kaldığımız zamanlar oldu. Yalnız biz değil, yeri geldi ellerimizdeki karanfillerimiz bile suç unsuru sayılarak gözaltına alındı. Ancak 18 Kasım 2020 tarihine kadar hakkımızda bir dava açılmadı.”
700. haftada etkinliğinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı ve Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararı ile engellendiğini dile getiren Tosun, “Belgelenmiş kötü muamele ve işkenceye maruz kaldık. O günden sonra kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray bize yasaklandı. Yetmedi 700. haftamızda ‘Beni Bul Anne’ demek iki buçuk yıl sonra suç sayılarak hakkımızda dava açıldı. Tam 699 hafta boyunca süren, anayasal bir hak olan, herkesin kulak vermesi gereken Galatasaray’daki barışçıl buluşmalarımız, şimdi yargılanıyor” dedi.
12 Temmuz 2021 tarihinde görülen ikinci duruşmada sevdiklerinin mezarlarına bırakamadıkları karanfilleri sanık kürsüsüne bıraktıklarını anlatan Tosun, “Duruşma boyunca davaya atanan yeni hâkimin, sanıklara ve savunma avukatlarına yönelik tutumu, yıllardır maruz kaldığımız hukuksuzluğun, biz yargılanırken de süreceği kaygımıza neden oldu. Hâkimin yarattığı yargılama ortamı bizde kendisinin tarafsız ve objektif tutum içinde olamayacağı, peşinen bizi suçlu saydığı duygusunu yarattı” diye ekledi.
