Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık olarak hazırladığı ve CHP Genel Başkanlığı’na sunduğu değerlendirme raporunda, çeşitli konulardaki değerlendirmelerin yanında son zamanlarda Afganistan’dan Türkiye’ye gelen göçmenler konusuna da yer verdi ve “Hiçbir iktidarın Türkiye’yi böylesine tavırsız, edilgen ve aciz konumlara sürüklemeye, ezik ve çaresiz göstermeye hakkı yoktur” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını da yapan Toprak, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı’nın, Kabil Havaalanı’nın güvenliğinin kendileri için en öncelikli konu olduğunu söylediğini ve Türkiye’nin askerlerini Afganistan’da tutmaya devam etme kararına övgüler düzdüğini hatırlattı. ABD’nin diğer yandan da yaptırımlarla Türkiye’yi tehdit ettiğini belirten Toprak, “Hiçbir iktidarın Türkiye’yi böylesine tavırsız, edilgen ve aciz konumlara sürüklemeye, ezik ve çaresiz göstermeye hakkı yoktur” diye konuştu.
“AB, Pakistan, İran ve Türkiye’ye mali destek önermeye hazırlanıyor”
Toprak, Avrupa Birliği’nin (AB), Suriyeli mültecilerin Türkiye’de tutulmaları karşılığında sağladığı mali destek anlaşmasının bir benzerini de Afganistanlı göçmenler için yapmaya hazırlandığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“AB şimdi de Türkiye ile Afgan mülteciler için ayrı bir anlaşma yapmayı gündemine aldı. Afgan mültecilerin Türkiye’de tutulması, Avrupa’ya geçişlerinin önlenmesi karşılığında Pakistan, İran ve Türkiye’ye mali destek önermeye hazırlanan AB, henüz tutar belirlemedi. ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’dan askerlerin çekilmesini kararlaştırmaları ve bu ülkedeki 20 yıllık askeri varlığı sona erdirme kararları sonrasında Afganistan’dan yoğun bir göç dalgası başladı.
ABD-NATO destekli Kabil yönetiminin, ilerleyişini sürdüren Taliban karşısında ayakta kalması güç görünüyor. Milyonlarca Afgan, ülkelerini terk ediyor. Taliban’dan kaçanlar komşu ülkeler Pakistan, İran, Özbekistan, Tacikistan sınırlarına yığılırken nihai hedefleri ise Türkiye’ye gelmek ve Türkiye üzerinden de Avrupa’ya geçmek. Dolayısıyla ülkemiz yeni bir göç dalgası ihtimaliyle karşı karşıya. AB, Türkiye üzerinden gelebilecek olası Afgan mülteci akınına karşı önlem arayışına girerek harekete geçti. Para ödeyerek diğer ülkeleri mültecilere ev sahipliği yapmaya ve Avrupa’ya geçişlerini önlemeye ikna etme çabasında.”
“İran, Afgan göçmenlerin Türkiye’ye geçmesine göz yumuyor”
Toprak raporunda, halihazırda 6,5 milyona varan Afganistanlı mültecinin Pakistan ve İran’da bulunduğunu, İran’ın Türkiye sınırından kaçak geçişlere göz yumduğunu, hatta teşvik ettiğini ve son günlerde TIR’lara doldurulan Afganistanlı göçmenlerin Türkiye sınırına indirildiğini ve oradan da Türkiye’ye geçtiğini anlattı.
AB yetkililerinin, Afganistanlı göçmenler için Suriyeli göçmenlerden ayrı yeni bir “Afgan Mültecilerin Avrupa’ya Geçişini Önleme Planı” hazırladığını vurgulayan Toprak, raporunda şu görüşlere yer verdi:
“AB’nin Suriyeliler’i ülkede tutması konusunda iktidar ile yaptığı anlaşmanın bir benzerini de Afgan göçmenler için yapmayı planlaması ülkemizin ‘AB’nin sınır bekçisi’ olarak görüldüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Suriyeliler’den sonra muhtemelen önümüzdeki dönemde sayıları hızla artacak Afgan sığınmacıya ev sahipliği karşılığında AB ile birkaç milyar euro için anlaşma imzalanması kabul edilemez.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bir yandan ‘Türkiye ensar ülke’ diyerek milyonlarca mülteciye ev sahipliğini dini inanç kisvesi altında savunurken diğer yandan zor durumdaki bu insanlar üzerinden AB ile para anlaşması yapmak üzere masaya oturmak, bu çaresiz insanları pazarlık masasında koz olarak kullanmak da dini ve siyasi samimiyetsizlik, ilkesizliktir.”
“İktidar sınırlarımızı yol geçen hanına çevirmiştir”
Raporda, yaşananların hiçbirinin devlet ciddiyeti ve saygınlığıyla bağdaşan tutumlar olmadığını vurgulayan Toprak, “O nedenle AB’den böyle bir talep veya teklif geldiği takdirde peşinen reddedilmelidir. Türkiye, öncelikle AB’nin değil, kendi sınırlarının güvenliğini ve kontrolünü tam olarak sağlamak, kaçak girişleri, insan ticaretini önlemek zorundadır. İktidar bugüne kadar sınır güvenliği konusunda beceriksiz bir tutum sergilemiş, sınırlarımızı ‘yol geçen hanına’ çevirmiştir. Bu da Türkiye’yi ağır bir sığınmacı sorunuyla karşı karşıya bırakmıştır” dedi.
