Anayasa Mahkemesi (AYM), malvarlığına uzun süre ihtiyati tedbir uygulanan bir kişinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Tedbir süresinin makul olmadığına karar veren Yüksek Mahkeme, başvurucuya 10 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.
B.A. hakkında 2006’da “muris muvazaasına (mirastan mal kaçırma) dayalı tapu iptali ve tescili davası” açıldı. Davanın görüldüğü İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2006 ve 2007 yıllarında B.A.’ya ait toplam 19 taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verdi. B.A., 2018 yılında AYM’ye bireysel başvuru yaparak malvarlığına ilişkin olarak uygulanan ihtiyati tedbirin uzun süredir devam ettiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Mülkiyet hakkı ihlaline 10 bin lira tazminat
Başvuruyu inceleyen AYM, B.A.’yı haklı buldu. Tedbir süresinin makul olmadığına, başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediğine karar veren Yüksek Mahkeme, B.A.’nın mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AYM, başvurucu B.A.’ya 10 bin lira tazminat ödenmesine de karar verdi.
AYM: Mülkiyet hakkını sınırlandıran tedbir ölçülü olmalı
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda şöyle denildi: “Hukuki ilişkinin diğer tarafının haklarını korumak için tedbiri uygulayan kamu makamlarının, söz konusu tedbirin başvurucunun mülkiyet hakkına etkilerini de gözetmesi ve ölçüsüz bir müdahaleye yol açmaması gerekmektedir. Buna göre, mülkiyet hakkını sınırlandıran bir tedbirin uygulanmasının ölçülü olabilmesi için gerek kapsamı gerekse de süresi itibarıyla orantılı olarak uygulanması gerekmektedir. Bu tedbir süreci bir bütün olarak ele alındığında söz konusu sürenin makul olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda mülkiyet hakkının sınırlandıran tedbirin başvurucuya aşırı bir külfet yüklediği sonucuna varılmıştır.”
