Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili’nde, 25 yıl aradan sonra görülen ilk Ebola vakasının ardından aşı uygulamasına başlandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) maske savaşı, özellikle ülkenin güney eyaletlerinde derinleşirken Başkan Joe Biden, eylül ayında üçüncü doz aşı uygulamalarına başlanacağını açıkladı. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), zengin ülkelerin vatandaşlarına üçüncü doz koronavirüs aşısı için onay vermesini kınadı. Dünyadan göze çarpan koronavirüs haberlerini sizin için derledik.
Fildişi Sahili, başkent Abidjan’da tespit edilen vakanın ardından Ebola aşılarına başladı
Fildişi Sahili, geçen cumartesi günü (14 Ağustos) başkent Abidjan’a otobüsle seyahat eden 18 yaşındaki bir kadının Ebola virüsü taşıdığını tespit etti ve sağlık çalışanlarını aşılamaya başladı. Bu, Fildişi Sahili’nde 25 yıl aradan sonra görülen ilk Ebola vakası oldu.
Fildişi Sahili Sağlık Bakanı Pierre Dimba, gazetecilere verdiği demeçte, durumun kontrol altında olduğunu belirtirken DSÖ, Ebola virüsünün 4 milyon nüfuslu Abidjan’da yeniden ortaya çıkmasından endişe duyduğunu ifade etti.
Uzmanlar, kadınla aynı araçta seyahat ettiği tespit edilen yaklaşık 70 kişiyi yakından takip ederek ve sağlık çalışanlarını aşılayarak virüsün yayılmasını önlemeye çalıştıklarını söyledi.
ABD, huzurevi çalışanlarının koronavirüs aşısı olmalarını zorunlu kılacak
ABD Başkanı Joe Biden dün (18 Ağustos), huzurevlerinde ve yaşlı bakım evlerinde çalışanların koronavirüse karşı aşılanmasının zorunlu kılınacağını açıkladı. Huzurevleri ve bakım evleri sakinleri, ABD’de aşılanmaya başlanan ilk gruplar arasındaydı ancak birçok tesis, yüksek ölüm oranlarıyla karşı karşıya kaldı.
Salgının başından şimdiye dek ABD huzurevlerinde ve yaşlı bakımevlerinde 130 binden fazla kişinin koronavirüs sebebiyle hayatını kaybettiğine dikkat çeken Biden, yüksek aşılama oranlarının, bu tesislerdeki yaşlıların korunmasına yardımcı olacağını ifade etti.
Başkan Biden ayrıca, bilimsel çalışmaların, yüksek oranda aşılanmış bir personel kadrosuna sahip olan tesislerde en az yüzde 30 daha az koronavirüs vakası görüldüğünü belirtti.
ABD’de maske savaşı, özellikle vakaların en yüksek olduğu güney eyaletlerde derinleşiyor
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
ABD’de yeni koronavirüs vakalarının en çok görüldüğü ilk 10 eyaletin yer aldığı güney bölgelerinde, maske savaşı derinleşiyor. Savaşın Florida eyaletindeki son perdesinde, yaklaşık 5 bin 600 öğrenci ve 300’den fazla okul çalışanın koronavirüse yakalanmasının veya virüsle temas etmesinin ardından dün acil bir toplantı düzenlendi ve okullara maske zorunluluğu getirildi.
Maske savaşlarının yaşandığı bir diğer cephe olan Miami eyaletinde ise daha önce maske zorunluluğuna karşı çıkan Vali Ron DeSantis, 23 Ağustos’tan itibaren öğrencilerin ve okul personelinin maske takmasını zorunlu kıldı. DeSantis, geçen ay eyaletteki yerel yetkililerin maske zorunluluğu getirmesini yasaklayan bir yürütme emri imzalamıştı.
Başkan Biden da Delta varyantının en sert vurduğu Florida, Miami ve Teksas gibi eyaletlerdeki okullarda maske zorunluluğunu yasaklamaya çalışan Cumhuriyetçi valileri eleştirmiş ve “Bu valiler tehlikeli bir atmosfer yaratıyor. Maske takmaya karşı çıkmak siyasetle ilgili değil. Bu, çocuklarımızı güvende tutmakla ilgili” demişti.
ABD, eylülde üçüncü doz aşılara başlayacağını söyledi
ABD Başkanı Joe Biden, Delta varyantı nedeniyle vakaların artmasını sebep göstererek, 20 Eylül’den itibaren tüm Amerikalılar için üçüncü doz aşı uygulamasının başlayacağını açıkladı. “Ortaya çıkabilecek yeni varyantlardan kendimizi korumanın ve mevcut varyantlara karşı bağışıklığımızı güçlendirmenin tek yolu bu” diyen Biden, ilk aşılarını en az sekiz ay önce vurulan tüm Amerikalılar’ın, 20 Eylül itibarıyla üçüncü doz aşılarını olabileceğini belirtti.
Biden, ABD’nin, dünyanın geri kalanındaki birçok kişiye aşı tedarik etmenin yanı sıra ülkesinin, takviye aşılarına hazırlanmak için yeterli zamana ve kapasiteye sahip olduğunu vurguladı. Üçüncü doz aşı için öncelikli olan gruplar arasında yine sağlık çalışanlarının, huzurevlerinde yaşayanların ve yaşlıların yer alacağı belirtildi.
ABD daha önce bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için Pfizer-BioNTech ve Moderna‘nın üçüncü doz aşılarına izin vermişti. Ancak son çalışmalar, aşıların korumasının, özellikle çeşitli kronik hastalıklara sahip olanlar ve yaşlılar için aşılamadan altı ay kadar sonra azalmaya başladığına dair kanıtlar sunuyor.
Öte yandan ABD, geçen salı günü (17 Ağustos) koronavirüs sebebiyle bin 17 kişinin hayatını kaybettiğini kaydetmişti. Reuters’ın derleme haberine göre bu oran, saatte yaklaşık 42 ölüme eşit. Aynı derlemeye göre ülkede koronavirüs kaynaklı ölümler geçen ay hızlı bir şekilde arttı ve günde ortalama 769 ölüm yaşandı. ABD’de günlük bazda binden fazla ölüm en son mart ayında kaydedilmişti.
DSÖ, zengin ülkelerin vatandaşlarına üçüncü doz koronavirüs aşısı için onay vermesini kınadı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya çapında milyonlarca insan henüz tek bir doz aşı olamamışken, zengin ülkelerin vatandaşlarına üçüncü doz aşı imkanı tanımasını kınadı. DSÖ uzmanlarına göre takviye aşının gerekliliğini destekleyecek yeterli miktarda bilimsel kanıt yok. Uzmanlar ayrıca milyonlarca insan aşılanmayı beklerken halihazırda aşılarını tamamlamış kişilere ek doz uygulamanın, ahlaka aykırı olduğunu savunuyor.
DSÖ Sağlık Acil Durumları Programı Direktörü epidemiyolog Mike Ryan, “Zaten can yeleği olan insanlara fazladan can yeleği dağıtmayı planlarken, diğer insanları tek bir can yeleği bile olmadan boğulmaya bırakıyoruz” yorumunda bulundu.
İsrail, 50 yaş ve üzeri vatandaşlarına üçüncü doz aşı uygulamasına başlamıştı ve ABD de 20 Eylül’den itibaren Amerikalılar’a üçüncü doz aşı imkanını sunacağını açıklamıştı. Öte yandan DSÖ uzmanları, bilimin hâlâ takviye dozlar konusunda bir karara varmadığını vurgulayarak, asıl önemli olanın, aşılamanın geciktiği düşük gelirli ülkelerdeki insanları aşılamak olduğunu söylüyor.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus konuyla ilgili, “Üreticiler ve liderler, düşük ve orta gelirli ülkelere aşı tedariği sağlamak yerine takviye dozlara öncelik verirse, aşı adaletsizliği daha da derinleşecek” dedi.
Derleyen: İlayda Öykü Biberoğlu
