Boğaziçi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu’nun yerine Prof. Dr. Naci İnci’nin atanmasının ardından da sürüyor. Akademisyenler, İnci’nin üniversitede yapılan güven oylamasında yüzde 95 ile ret oyu aldığını vurgularken, öğrenciler de eylemlerine devam edeceklerini duyurdu.
Öğrencilerin ve akademisyenlerin aylar süren protestolarının ardından 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı kararı ile görevden alınan Prof. Dr. Melih Bulu‘nun yerine Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne önce vekaleten, 20 Ağustos’ta da asaleten Prof. Dr. Naci İnci atandı. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri bu atamayı da “demokratik meşruiyetten yoksun olduğu” ve “üniversitenin iradesinin hiçe sayıldığı” gerekçesiyle kabul etmiyor.
Akademisyenler 232 gündür eylemde
Akademisyenlerin 232 gündür sürdürdükleri nöbetin bu haftaki konusu da Prof. Dr. Naci İnci’nin rektör olarak atanmasıydı. Atama sürecinin üniversitenin ilgili kurullarının hiçbiri muhatap alınmadan, kurumun iradesi hiçe sayılarak ve şeffaf olmayan bir şekilde yapıldığını vurgulayan akademisyenler, Prof. Dr. Naci İnci’yi de rektör olarak kabul etmeyeceklerini belirtti ve gerekçelerini şöyle sıraladı:
- Naci İnci’nin rektör adaylığı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri tarafından yapılan güven oylamasında akademisyenlerin yüzde 95’inin ret oyunu aldı.
- Naci İnci vekaleten rektörlük yaptığı süre boyunca Can Candan ve Feyzi Erçin hocalarımız ile CİTOK Koordinatörü Cemre Baytok’un işine hukuksuz ve keyfi bir şekilde son verdi.
- Aynı dönemde Naci İnci, karar alma süreçlerinde kurum içi usul, kural ve hukuki düzenlemeleri yok saydı; bölüm, fakülte, Üniversite Yönetim Kurulu ve Senato gibi kurulların iradelerini çiğnedi. Bu hukuksuz işlemler dolayısıyla yüze yakın hocamız çeşitli davalar açtı, “görevi kötüye kullanma” suçunu da içeren suç duyurularında bulundu.
- Naci İnci öğrencilerimizi haksız ve hukuksuz disiplin soruşturmalarıyla baskı altına aldı.
“Atamanın iptalini istiyoruz”
Atama kararının şeffaflıktan ve hesap verilebilirlikten uzak bir biçimde alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan akademisyenler, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Mevcut rektör belirleme sisteminin demokratik meşruiyetten yoksun olduğunu defalarca belirttik. Ancak, kanun devleti olmanın asgari şartlarını sağlayan bir yönetim bile sorulan bu sorulara cevap verebilmelidir. Atamaya dair sorularımızın cevaplanmasını, üniversitemizin iradesini ve ilkelerimizi hiçe sayarak yapılan bu atamanın iptalini talep ediyoruz.”
Boğaziçi öğrencileri: “Üniversitelerde demokratik seçimler yapılana kadar eylemdeyiz“
Üniversiteliler de kararnameyle rektör atamasına karşı eylemlerini sürdürüyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Yaren Tuncer ,“İktidar, ‘okulun içinden bir kayyum atarsam bu işten kurtulabilirim’ diye düşünüyor. Yanıldığını bugün bir kez daha dile getirmek istiyoruz” dedi. Enes Karakaş da mücadelelerinin sadece Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili olmadığını, ülkedeki tüm kayyumlar gidene ve üniversitelerde demokratik seçimler yapılana kadar eylemlere devam edeceklerini söyledi.
