Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’ye yönelik başlattığı ihlal süreciyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Borrel açıklamasında, Türkiye’nin tutumunun kaygı verici olduğu dile getirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen serbest bırakılmayan iş insanı Osman Kavala ile ilgili Türkiye’ye yönelik ihlal süreci başlatılmasının ardından Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in sözcüsü Peter Stano yazılı bir açıklama yaptı.
İhlal sürecinin, Avrupa Konseyi’nin siyasi karar alma organı olan Bakanlar Komitesi tarafından ender kullanılan araçlardan olduğu ve Kavala davasıyla ilgili ciddi endişeleri yansıttığı vurgulanan açıklamada, Kavala’nın hakkında kesinleşmiş bir karar olmadan yıllardır cezaevinde bulunduğuna dikkat çekildi, Türk makamlarının AİHM kararlarını uygulamayı reddetmesinin üzücü olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Bu tutum kaygı verici bir emsal oluşturmakta ve AB’nin Türk yargısının uluslararası standartlar ile Avrupa standartlarına bağlılığı konusundaki endişelerini güçlendirmektedir. Bu tutum aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi ve AB üye adayı olarak üstlendiği yükümlülüklerle de tezat oluşturmaktadır” denildi.
Ne olmuştu?
Avrupa Konseyi’nin icra organı Bakanlar Komitesi, dün (2 Şubat) AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmayan iş insanı Osman Kavala davasının AİHM’e havale edilmesine dair kararı oyçokluğuyla kabul etti. Böylece Türkiye’ye karşı ihlal prosedürü resmen başlamış oldu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün (3 Şubat) Ukrayna ziyareti öncesi ihlal süreciyle ilgili, “Bizim mahkemelerimizin vermiş olduğu bir karar var, bu durumda AHİM ne demiş bizi ilgilendirmiyor. Bizim mahkemelerimize saygı duymayanlara biz de saygı duymuyoruz” açıklamasında bulunmuştu.
