Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, müttefikleriyle işbirliği içinde Rusya’ya uyguladıkları ilk yaptırımları açıkladı ve “Rusya’nın iki büyük finans şirketine yaptırım uygulayacağız. Rusya saldırganlığına devam ederse yaptırımları artıracağız” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçıların elinde bulunan Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanıdığını açıklamasının ve kararnameyi imzalamasının ardından ABD Başkanı Joe Biden’dan ilk açıklamalar geldi.
Putin’in aldığı bu kararı “işgalin başlangıcı” olarak değerlendiren Biden, dört finans kurumuna ve askeri bankaya yaptırım uyguladıklarını söyledi. Biden ayrıca, Rusya’nın devlet borcuyla ilgili olarak Batı’dan finansmanını durdurduklarını, Putin’e yakın kişilere de yaptırımlar uygulayacaklarını söyledi.
Kriz esnasında başta Almanya ile birlikte çalıştıklarını ve Kuzey Akım 2 Boru Hattı Projesi’nde daha ileri gitmeme kararını aldıklarını da söyleyen Biden, “Rusya bedel ödeyecek, adımlarını artırması halinde yaptırımlar artacak” dedi.
Bu süre zarfında Ukrayna’ya savunma yardımında bulunacaklarının ve NATO müttefikleriyle ortaklaşa hareket ettiklerinin bir kez daha altını çizen Putin, Litvanya, Letonya ve Estonya’daki birliklerin artırılmasına karar verdiklerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bugün Rusya, Belarus’tan güçlerini çekmeyeceğini söyledi. Ben de halihazırda Litvanya, Letonya ve Estonya’da birliklerin artırılmasına karar verdim. Biz kesinlikle savaşa girmek niyetinde değiliz ama ABD müttefikleriyle birlikte her bir karışı savunacaktır.”
Biden, Rusya’nın Ukrayna sınırında 150 binden fazla asker konuşlandırdığını, Belarus’u kullanarak saldırma planları olabileceğini ve Rus gemilerinin şu anda Karadeniz’de bulunduğunu vurgulayarak, “Putin, parlamentosundan izin almaya çalışıyor. Bahaneler bulmaya çalışıyor. Bunların hiçbir gerekçesi olamaz. Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı saldırılar büyük tehlike arz ediyor” diye konuştu.
Dünya genelinde yaşanan enerji krizinden ve Kuzey Akım 2’nin durdurulmasının ardından temel petrol üreticileri ile çalıştıklarını açıklayan Biden, Moskova’ya uygulanacak yaptırımlardan Amerikan halkının en az seviyede etkilenmesi için ellerinden gelenin fazlasını yaptıklarını söyledi.
Biden yönetimi gün ortasında yaptığı açıklamalarda da Biden’ın Ukrayna’ya asker gönderme kararını “işgal” olarak nitelendirmişti.
“Saldırganlığa karşı ittifaka kalkan olacağız”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, olağanüstü düzenlenen NATO-Ukrayna Komisyonu’nun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Stoltenberg, birçok Rus askeri birliğinin şu anda muharebeye hazır şekilde konuşlandırıldığını belirtti ve Moskova’yı müzakereye davet etti.
Avrupa’nın güvenliği konusunda “bir neslin gördüğü en tehlikeli an” tanımlamasını yapan Stoltenberg, “Yüksek alarm vaziyetinde 100’den fazla savaş uçağımız, Kuzey Denizi’nden Akdeniz’e kadar denizlerde 120’den fazla gemimiz bulunuyor. Saldırganlığa karşı ittifaka kalkan olmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“Minsk Anlaşması artık yok”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise dünkü kararının ardından açıklamalarda bulundu. Putin, Ukrayna’ya henüz asker göndermediğini şu sözler ile bir kez daha tekrarladı: “Askerlerimiz Ukrayna sınırına hemen gitsin demedim.”
Rusya lider, “Putin dün aldığı kararı ile Minsk barış sürecini yok etti” yorumlarına da açıklık getirdi. 2014 yılında imzalanan Minsk Barış Anlaşması’nın Rusya’nın Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığının tanınmasından çok daha önce yok edildiği belirten Putin, “Ukrayna’nın yapabileceği en iyi şey, NATO’ya üyelik talebini çekmektir” diye konuştu.
Rusya Parlamentosu’nun üst kanadı Federal Konsey, Putin’e sınır dışı operasyonlar düzenleme konusunda yetki verdi. Böylece Rusya ordusunun Donbas bölgesine gönderilmesine izin verilmiş oldu.
