Fransa’da halk dün (10 Nisan) 12 aday içinden ülkeyi gelecek beş yıl boyunca yönetecek kişiyi seçmek için sandık başına gitti. Açıklanan sonuçlara göre adaylardan hiçbiri yüzde 50’yi geçemedi. Mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oyların yüzde 27,6’sını alırken; aşırı sağcı Marine Le Pen ise oyların yüzde 23,41’ini kazandı. Böylece Macron ve Le Pen’in 24 Nisan’da düzenlenecek seçimin ikinci turunda yeniden yarışması bekleniyor. Sonuçlar neyi gösteriyor? Seçimlerde ne belirleyici oldu, ne belirleyici olacak? Aşırı sağ yükseliyor mu? Selim Kuneralp ve Senem Görür, Kordiplomatik’te konukları İYİ Parti Aydın Milletvekili ve eski Moskova Büyükelçisi Aydın Adnan Sezgin ile birlikte değerlendirdi.
“Fransa’daki siyaset sahnesi değişiyor”
Seçimlerin ikinci tura kalacağının beklenen bir durum olduğunu belirten emekli büyükelçi Selim Kuneralp, “Benim açımdan en önemli değişiklik, orta sağ ve orta solun Fransa siyasetinden tamamen silinmiş olması. Bu durum Fransa’daki siyaset sahnesinin değişmekte olduğunu gösteriyor” dedi.
Katılım oranı yüksek seyretti
46 milyonun 12-13 milyonunun sandığa gitmediğini belirten İYİ Parti Milletvekili ve eski Moskova Büyükelçisi Aydın Adnan Sezgin ise yüzde 73,8 olarak kaydedilen katılım oranının yüksek olduğunun altını çizdi.
Fransa’da aşırı sağ iktidara yaklaştı mı?
Fransa’da aşırı sağın ilk kez iktidara bu kadar yaklaştığına yönelik yorumları da değerlendiren Kuneralp, “2002’den beri düzenlenen tüm seçimlerde ya baba Le Pen ya da kız Le Pen vardı. 20 senede baba ve kız Le Pen’lerin oylarının oransal olarak artmadığını görüyorum” dedi.
Eric Zemmour ve Marine Le Pen’in söylemlerini değerlendiren Sezgin ise “Her seçimin kendi aritmetiği vardır. Zemmour kendisi biraz oy üretti ve kendi talebini kendi yarattı” dedi.
