Anayasa Mahkemesi (AYM), mesai bitiminde kurum içinde bırakılması gereken ateşli silahla kurum dışında iki kişinin öldürülmesine neden olayda, yargılamanın 14 yıl sürmesinin makul sürede olmadığını belirterek, yaşam hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek Mahkeme, olayda hayatını kaybeden Y.Ç’nin ailesine 81 bin Türk Lirası (TL) manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, 4 Ağustos 2001’de Devlet Malzeme Ofisi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan C.M’nin mesai bitiminde kurum içinde bırakması gereken ateşli silahı yanına alması ve aynı gün gasp eylemi sırasında K.D ve Y.Ç’yi öldürmesine ilişkin yargılamanın 14 yıl sürdüğü olaya ilişkin karar verdi. Karar, bugünkü (7 Ağustos) Resmi Gazete’de yayımlandı.
Olayda hayatını kaybeden Y.Ç’nin aile üyeleri Ayşe, Recep ve Erhan Çilek, hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla idare ve fail C.M hakkında Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Mahkeme, davanın idareye yöneltilen kısmı için görevsizlik kararı verdi. Mahkeme’nin tazminat davasının idareye yöneltilen kısmı için görevsizlik kararı vermesi üzerine Y.Ç’nin yakınları, tam yargı davası açtı ancak dava süre aşımı yönünden reddedildi. C.M. adam öldürmekten hüküm giydi ve cezasının temyiz incelemesi aşamasında 26 Nisan 2009’da tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumunda vefat etti.
Danıştay 10. Dairesi, süre aşımı gerekçesiyle verilen ret kararını bozdu ancak kararın esas incelemesine geçen yerel mahkeme, davayı reddetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise ret yönendeki ısrar hükmünü onadı. Bunun üzerine Y.Ç’nin ailesi “yaşam hakkı ve adil yargılama hakkının ihlal edildiğini” iddia ederek AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
“Makul sürede tamamlanmadı”
AYM, esas yönünden yaptığı incelemede, “Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında 14 yıl gibi bir sürede gerçekleşen yargılamanın makul sürede tamamlanmadığı sonucuna varmak gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
AYM, başvuruyu inceleyerek yaşam hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaları yerinde buldu. Yüksek Mahkeme, makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle aileye, 81 bin Türk Lirası manevi tazminatın ödenmesine hükmetti.
