Bartın’ın Amasra ilçesinde geçen cuma günü (14 Ekim) meydana gelen maden ocağı patlamasında yaralanan altı maden işçisi, İstanbul’daki Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavileri devam eden işçilerin ailelerinin isteği üzerine, basın mensuplarının ailelerle bire bir görüşmesine izin verilmedi.
Haber: Ali Deniz Çakır & Ali Macit
Amasra’daki maden ocağında meydana gelen patlamada yaralanan altı işçi, aynı gün uçak ambulans ile İstanbul’daki Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’nin “Yanık Tedavi Merkezi”ne getirildi. Altı işçinin beşi, yoğun bakımda. Bir hastanın ise hastaneye gelirken kalbinin durduğu, hastanede kalp masajı ile kalbinin yeniden çalıştırıldığı belirtildi. Öte yandan, yaralı işçilerdeki deri yanıklarının ciddi boyutta olduğu aktarıldı. Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne sevk edilen ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Ayhan Akgül’ün durumunun diğer beş yaralı işçilere kıyasla daha iyi olduğu belirtildi. Sağlık Bakanlığı, maden ocağında yaralanan işçilerin ailelerine, hastanenin V.İ.P odalarını tahsis etti.
- TTK faaliyet raporu: “İş kazasının” en az meydana geldiği yer Amasra Müessesesi
- Bartın’da maden ocağında patlama: 41 işçi hayatını kaybetti
Yaralı maden işçisi Ayhan Akgül’ün ağabeyi Kenan Akgül, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Akgül, ruh hallerinin iyi olmadığını, Çam ve Sakura Hastanesi Başhekimi Nurettin Yiyit’in yakından ilgilendiğini söyledi. Faciada yaralanan madenci İbrahim Çeliktaş üzerinden örnek vererek dayanışmanın yüksek seviyede olduğunu belirten Akgül, şöyle konuştu:
“Maden ocağında iki kardeşim çalışıyor. Biri Ayhan Akgül, diğeri de Umut Akgül. Umut, kardeşini kurtardıktan sonra kardeşinin durumunu hiç düşünmeden yine maden ocağına arkadaşlarına yardım etmeye iniyor. İbrahim Çeliktaş, kendisi olayı yaşadığı halde, dışarı çıkıyor, arkadaşlarına yardım etmek için tekrar içeri giriyor. Buradaki kardeşlik, bardaki ruh ve dayanışma hiçbir yerde yok. İbrahim arkadaşlarını kurtarmak için zehirleniyor. Burada madencilere ilk yardım elini uzatan madenci arkadaşlar oldu. Onlar maden ocağına inmemiş olsaydı, şu an bu hastane yatan madenciler hayatta olmazdı.”
Aynı maden ocağında barutçu olarak görev yapan Tayfun Kayhan, yaralılardan Taner Şen ile yaşadıklarını paylaştı. Şen’in ilk etapta bilincinin açık olduğunu belirten Kayhan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Kendim gündüz vardiyasındayım. Mesaim bittiğinde dışarı çıktım. Oradan evime gittim. Böyle bir olayın olduğunu duyduk, elbiselerimizi alıp ocağa gittik. Ocağa indiğimde şu an hastanede yatan yeğenim Taner Şen’i gördüm. İlk etapta tanıyamadım. Yeğenimi tanıdıktan sonra onu ocaktan çıkarttım. Ambulansa bindirdik, durumunu şu an olduğu gibi değil, daha iyi gözüktüğü için tekrar ocağa indim. Onun, süreç içerisinde buraya geldiğini öğrendim. İkinci sefer ocağa indiğimde arkadaşlarımın öldüğü gördüm. Ben yeğenimle ocaktan çıktıktan sonra birebir konuştum, bilinci açıktı. Şu an yoğun bakımda entübe.”
