AKP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, AKP’nin anayasa değişikliği için Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile görüşmesi hakkında “HDP’ye gidilmesi değil, gidilmemesi abes” dedi. Siyasette tartışmalara yol açan açıklamalarıyla ilgili Medyascope‘a konuşan Cevheri, sözlerinin arkasında olduğunu, çok olumlu tepkiler aldığını ve ülkeye sosyal barışı ancak diyaloğun getirebileceğini söyledi. Cevheri, ziyareti “Yeni bir çözüm süreci olabilir mi?” şeklinde değerlendirenlere ise “Uzatılan bu eli HDP değerlendirirse, bu anayasa çalışmasına müspet manada destek verirse, neden olmasın?” yanıtını verdi.
“Çok olumlu tepkiler aldım, diyalogdan yanayım”
AKP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, HDP ziyareti ile ilgili açıklamalarına yönelik çok olumlu tepkiler geldiğini söyledi.
Partisinin bir anayasa çalışma dolayısıyla Meclis’teki bütün grupları ziyaret ettiğini belirten Cevheri, “HDP grubunu da ziyaret ettiler. Bir anayasa çalışması olduğundan herkesin katkılarının sağlanması noktasında partimizin yapmış olduğu bir nezaket ziyaretiydi. Görüş alışverişi ve fikir teatisinde bulundular. Ben de partimin yapmış olduğu bu ziyarete destek verdim. Ben siyasette diyalogdan yanayım. Benim söylemek istediğim buydu. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş bir partidir ve Meclis’te grubu da vardır, belli bir oy potansiyeli de vardır. Partimin yaptığı doğrudur. Dolayısıyla bir anayasal değişikliğin, yapıldığı toplumun bütün kesimleri tarafından genel kabul görmesi ve desteklenmesi önemlidir. Çünkü bu normal bir kanun değil, anayasa çalışmasıdır. Bu bağlamda ben bir değerlendirmede bulundum” diye konuştu.
“HDP uzatılan eli değerlendirirse, yeni bir süreç neden olmasın”
Cevheri, ziyareti, “Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” şeklinde değerlendirenler olduğunu hatırlatmamız üzerine ise şunları söyledi:
“Şimdi tabii, neden olmasın? Uzatılan bu eli HDP değerlendirirse, bu anayasa çalışmasına müspet manada destek verirse… HDP’nin sorunu, Türkiye partisi olup olmaması. Biz arzu ediyoruz ki HDP, Türkiye partisi olsun, terör ile arasına bir mesafe koysun. Bizim AK Parti olarak bir duruşumuz ve çizgimiz vardır. Dolayısıyla ülkenin birliği bütünlüğü noktasında, gönderde Türk bayrağının dalgalanması noktasında hassasiyetimiz var. Bu, bizim kırmızı çizgimiz ve hiçbir zaman taviz vermeyiz. Dolayısıyla ben düşünce olarak AK Parti’de siyaset yapan ve şeref ile bu görevi yürüten bir insanım. Irki manada siyaset yapan partilerle benim uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Onu da özellikle belirteyim. Dolayısıyla inanç, düşünce ve fikir olarak benim düşüncelerimi ve fikirlerimi savunan bir parti olduğu için ben AK Parti’deyim.”
“Sonuçta asker de olsa, dağda da olsa memleketin evlatları”
Bölgede terörün 40 yıldır herkesin yüreğini yaktığını söyleyen Cevheri, “Sonuçta asker de olsa, dağda da olsa memleketin evlatları ama terörü lanetliyoruz. İstiyoruz ki bu akan kan dursun, terör bitsin. Bölgede insanlar huzurla gezebilsinler. Bölge iktisadi olarak kalkınsın. Biz, böyle bir düşünceyi savunuyoruz. Bu benim de düşüncemdir. HDP’nin, PKK ve terör ile arasına mesafe koymasını, eylem olduğunda lanetlemesini ciddi manada arzu ediyoruz. Türkiye partisi olsunlar. Teröre destek verdikçe Türkiye partisi olamıyorlar” dedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Diyalog bu ülkede huzur ve sosyal barışı sağlar”
Cevheri sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben bunu hukuki bağlamda söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde çıkarılan yasalar doğrultusunda kurulmuş olan bir partidir. Dolayısıyla bu nedenle legal bir partidir. Sözlerimin arkasındayım. İyi ilişkilerin, her zaman iyi olduğunu düşünüyorum. Diyalogdan yanayım, diyalog bu ülkedeki huzuru ve sosyal barışı sağlar diye düşünüyorum. Mersin saldırısından sonra Demirtaş’ın yaptığı doğrudur. Terörü telin etti, doğru olan budur. Bugün ülkede birtakım haklar aranıyorsa bu silah ile insan öldürmek ile terörizm ile yakarak, yıkarak olacak bir şey değildir. Hak aramanın yasalar çerçevesinde demokratik bir şekilde olması gerektiğini düşünüyorum. Kandil, bugün terör ile ve kan akıtarak bunları yapmaya çalışıyor ama ben özellikle terörist eylemlerin ve Kandil’in politikasının Kürtler’e çok ciddi manada zarar verdiğini düşünüyorum. Biz hepimiz insanız, aynı Allah’ın kullarıyız, aynı dinin mensuplarıyız. Bizim aramızda ayrılık ve gayrılık olmaması gerekir. Biz, Anadolu’yu beraber vatan haline getirdik, beraber İslamlaştırdık, bin yıldır beraberiz. Dolayısıyla gerek PKK’nın, gerek FETÖ’nün de emperyalist güçlere hizmet ettiğini düşünüyorum.”
