Haber: Berfin Bayır
Gelecek Partisi İçişleri Politikaları Başkanı İzzettin Küçük, partisinin 17 Kasım’da “Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı” açıklayacağını söyledi. Açıklama öncesinde Medyascope’a konuşan Küçük, “Kolombiya, Venezüela, Panama gibi ülkelere uyuşturucu ataşesi atayacağız çünkü bu mücadele kaynak ülkeden başlamak zorunda” dedi.
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve İçişleri Politikaları Başkanı İzzettin Küçük, uyuşturucuyla mücadele için yeni yapılar, yeni organizasyonlar kuracaklarını belirterek, planın birinci noktasının bu olduğunu söyledi. Açıklanacak eylem planında ikinci önemli noktanın bağımlılık ile mücadele olduğuna dikkat çeken Küçük, uyuşturucu ile mücadelenin Türkiye’de kopuk, birbirleriyle devamlılığı olan bir program olmadığını, herkesin “kâğıt üstünde bir şeyler yaptığını” vurguladı.
“Kaynak ve rota ülkelere uyuşturucu ataşeleri atanacak”
Türkiye’ye uyuşturucunun çok rahat girdiğini belirten Küçük, “Tıpkı Amerikan sisteminde olduğu gibi yani Kolombiya, Venezüela, Panama gibi uyuşturucunun kaynağı olan ülkelere uyuşturucu ataşesi atayacağız çünkü bu mücadele kaynak ülkelerden başlamak zorunda. Afganistan gibi kaynak ülkelerde bir uyuşturucu ataşemiz olmak zorunda” diye konuştu. Şu anda Türkiye’nin böyle bir sisteminin olmadığını söyleyen Küçük, “Kaynak ülkeler, rota ülkeler var. Emniyet bunları biliyor. Rota ülkelerde bizim uyuşturucu ile mücadele ofislerimiz olacak. Bu ofislerin çok güçlü istihbarat birimleri olacak” dedi.
ABD’nin sisteminde uyuşturucunun kaynağıyla mücadele ekiplerinin olduğunu hatırlatan Küçük, şöyle devam etti: “Biz bu sistemi alacağız. Özellikle uyuşturucuda çok fazla ihracaat yapan, dışa mal gönderen kaynak ülkelerde. Bunlar neresidir? Afganistan, Şili, Kolombiya, Venezüela, Belçika, Hollanda. Bunun dışında Slovakya’dan çok fazla metamfetamin geliyor.”
Küçük, her ülkeye uyuşturucu ataşesi veya müşaviri atamayacaklarını yalnızca kaynak ve rota ülkelerde bunu yapacaklarını, güzergâh ülkelerde ise teknik uyuşturucu mücadele ekiplerinin bulunduğu ofisler kuracaklarını söyledi: “Tabii sınıra geldiğinde buraları geçti diyelim bir sürü ayrı uygulamamız var. Gerçekten karayoluyla, hava yoluyla, deniz yoluyla ayrı ayrı detaya girmeyeyim oralarda da düzenlemelerimiz var.”
“Uyuşturucu kullanan gençlerin yüzde 80’inin ailesinin eğitim düzeyi düşük”
Uyuşturucuda özellikle bağımlılıkla mücadelede devamlılığın çok önemli olduğunu vurgulayan Küçük, “Hastane muayenesi tamam ama bunun bir de rehabilitasyon aşamasının olması lazım. Bunun sosyal uyum aşaması, sonra da iş aşaması olması lazım. Bunlar parçalı, kimsenin birbirinden haberi olmadığı için Türkiye’de hastanede tedavi edilme başarı oranı yüzde 10-12” diye konuştu.
Türkiye’de uygulanmakta olan yöntemle uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele edilemeyeceğini belirten Küçük, “Bağımlılıkla mücadele zor konu ama ondan daha önemli konu da çocuğun, gencin uyuşturucuya başlamaması” dedi ve şunları ekledi:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Yaptığımız araştırmada genellikle uyuşturucu kullanan çocukların, gençlerin ailesinin eğitim düzeyi düşük. Bu çocukların yüzde 75-80’inin ailesinin eğitim düzeyi düşük. Mesela hiç okuma-yazma bilmeyen aileler var, ilkokul, ortaokul mezunu anne, babaların da oranı çok yüksek.”
Düşük gelirli ailelerin yaşadığı bölgelerde anaokullarının sayısının yüzde 100’lere ulaştırılması gerektiğine dikkat çeken Küçük, “Nedeni de şu, bu aileler bir yaşam mücadelesi, kavgası veriyorlar. Çocuklarının ne yapıp ne ettiğini fark edemiyorlar. O nedenle eğitime ve korumaya küçük yaşta başlamak önemli” dedi.
Küçük, partilerinin açıklayacağı programa göre eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgelerde anaokullarının sayısının artırılmasına öncelik verileceğini, daha sonra ise anne, babalara sürekli uyuşturucu kullanımıyla ilgili bilinçlendirme çalışmalarının yapılacağını anlattı. Yapılan tespitlerde uyuşturucu kullananların yüzde 80’inin uyuşturucuyu evinde kullandığını vurgulayan Küçük, “Ailesinin yanında ama ailesi farkında değil. Çocuğu içe kapanıyor, gözleri kızarıyor” diye konuştu.
“Uyuşturucu ile mücadele için iki yeni kurum oluşturulacak”
Küçük, kurmayı planladıkları iki yeni kurumu 17 Kasım’da açıklayacaklarını belirtti ve bu kurumların işleyişi hakkında şunları söyledi:
“Bir tek kuruluş başından sonuna kadar uyuşturucu kullanan kişiyi tedavi ettirecek. Bunun rehabilitasyonunu, uyumunu yapacak ve işe sokacak. Bir de dediğim gibi böyle devamlılığı olan çocuğun dosyası o kuruluşun elinde olacak. Yani bir kuruluş sonuna kadar takip edecek. Türkiye‘de bu kopuk şu anda. Türkiye’de bu işi yapan pek çok kuruluş var. Yeşilay Danışma Merkezi (YEDAM), Sağlık Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları var. Bunun dışında AMATEM ve ÇAMATEM var. Bunlar, tedavi ettim diye çıkarıyor bu çocuğu ancak 10-15 gün sonra tekrar başlıyor uyuşturucuya.”
“Uyuşturucuyla mücadele için gümrük, jandarma, emniyet, istihbarat, sahil güvenliğin birleştiği bir üst kuruluş kuracağız”
Devlette de uyuşturucuyla mücadele için çeşitli birimlerin olduğunu hatırlatan Küçük, bu birimlerin hepsinin ayrı ayrı çalıştığını belirterek, “Bunların hepsini bir araya getireceğiz. Bir üst kuruluş kuracağız. Bu üst kuruluş sadece bir komisyon değil ayrı bir müstakil genel müdürlük veya başkanlık düzeyinde çünkü büyük bir kaynak israfı var. Herkes ayrı ayrı çalışıyor. Gümrükler ayrı çalışıyor, Jandarma ayrı çalışıyor, Emniyet, İstihbarat, Sahil Güvenlik ayrı çalışıyor. Büyük bir zafiyet var burada” diye konuştu.
“Program Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu açıklamalarına denk geldi”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen günlerde metamfetamine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. İzzettin Küçük, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun partisinin sağlık politikalarını açıkladığı “Sağlıkta Gelecek Modeli” programında bahsettiği uyuşturucu ile mücadele eylem planına denk geldiğini söyledi. Küçük, “Zaten bu konuyu biz aylardır çalışıyoruz. Denk geldi, Altılı Masa’da beraber konuşulan bir konu. Ama biz bundan çok önce tamamlamıştık. Takdir edersiniz ki bu kadar ayrıntılı müesseseler, kuruluşlar kurmak… Ona denk geldi, iyi denk geldi. Çok uygun oldu” dedi.
