Katar’da düzenlenecek FIFA Dünya Kupası, 20 Kasım Pazar günü başlayıp 18 Aralık Pazar günü sona erecek. Medyascope Spor’dan Hasan Hüseyin Alimoğlu, Arjantin’in ve yaşayan efsane Messi’nin kupa şansını değerlendirdi.
Futbol, Messi’ye olan borcunu ödeyecek mi?
İlk defa sezon ortasında oynanacak bir kupada birçok sona tanıklık edeceğiz. Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Toni Kroos, Thomas Müller, Manuel Neuer, Luka Modric, Sergio Busquets’i büyük ihtimalle son defa bir Dünya Kupası organizasyonunda izleyeceğiz. Böylesi dev bir jübilede tüm gözler ise hayatı boyunca Maradona’nın gölgesi altında yaşamış Leo Messi’de olacak.
Arjantin Milli Takımı’nda boy gösterdiği ilk günden itibaren Maradona ile kıyaslandı Leo. Ve bu kıyası kazanmanın tek yolu Maradona’nın müzesinde bulunan Dünya Kupası’nı onun da kazanmasıydı. Messi, 2014’de kupaya hiç olmadığı kadar yaklaştı. Belki o gün Higuain biraz daha becerikli olsa Messi’nin de bir Dünya Kupası olacaktı ama olmadı. Olmaması bu (belki de son) kupanın önemini Messi için paha biçilmez bir yere çıkardı.
Elemeleri 17 maçta elde ettiği 11 galibiyet ve 6 beraberlikle namağlup tamamlayan Arjantin, 39 puan toplayarak Brezilya’nın ardından 2. oldu. Eleme maçlarında rakip fileleri 27 kez havalandıran Arjantin kalesinde ise 8 gol gördü. Grupta, Kupa Amerika finalinde mağlup ettiği Brezilya ile de karşılaşan Arjantin mücadeleden 0-0 beraberlikle ayrıldı. Yenilgi yüzü görmeyen Arjantin aynı zamanda Katar’a 35 maçlık bir yenilmezlik serisiyle geliyor. Tangocular, Dünya Kupası grup aşamalarını da mağlubiyet almadan tamamlarsa Mancini’nin İtalyası’nın rekorunu kıracak. Son mağlubiyetini 2019 Kupa Amerika’nın yarı finalinde alan Arjantin, Dünya Kupası elemeleri, 2021 Kupa Amerika ve hazırlık maçlarında çıktığı 35 maçtan 24 galibiyet ve 11 beraberlikle ayrıldı. Roberto Mancini yönetimindeki İtalya, Ekim 2018-Ekim 2021 aralığında 37 maçta yenilgi yüzü görmeyerek tarihe geçmişti.
Arjantin’in Dünya Kupası’nda mücadele edeceği kadro ise şöyle:
Kaleciler: Emiliano Martinez (Aston Villa), Franco Armani (River Plate), Geronimo Rulli (Villarreal)
Savunma: Gonzalo Montiel (Sevilla), Nahuel Molina (Atletico Madrid), German Pezzella (Real Betis), Cristian Romero (Tottenham Hotspur), Nicolas Otamendi (Benfica), Lisandro Martinez (Manchester United), Juan Foyth (Villarreal), Nicolas Tagliafico (Lyon), Marcos Acuna (Sevilla)
Orta saha: Leandro Paredes (Juventus), Guido Rodriguez (Real Betis), Enzo Fernandez (Benfica), Rodrigo De Paul (Atletico Madrid), Exequiel Palacios (Bayer Leverkusen), Alejandro Gomez (Sevilla), Alexis Mac Allister (Brighton & Hove Albion)
Forvet: Paulo Dybala (Roma), Lionel Messi (Paris Saint-Germain), Angel Di Maria (Juventus), Nicolas Gonzalez (Fiorentina), Joaquin Correa (Inter), Lautaro Martinez (Inter), Julian Alvarez (Manchester City).
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kadroya baktığımızda belki de uzun yıllar sonra ilk defa Arjantin’in dengeli bir kadro ile sahne alacağını gözlemliyoruz. Daha önce çok daha kuvvetli hücum hatları ile turnuvaya katılan Tangocular ,savunmada ve orta sahada ise tel tel dökülüyordu. Agüero, Higuain, Tevez, Messi, Di Maria, Icardi gibi yıldızlarla turnuvalara katılan Arjantin’in savunması ve orta hattı hiçbir zaman bu kalitelere yaklaşamadı. Oysa şimdi Lionel Messi ve Lautaro Martinez’i taşıyabilecek bir kadroları var.
Arjantin için en büyük eksik ise Roma’nın kahramanı, Mourinho’nun prensi Dybala. Her ne kadar kadroda yer alsa da sakatlığını tam atlatamayan Dybala’nın turnuvada ne kadar performans verebileceği merak konusu. Arjantin’in ana planında yer almayan Dybala, Tangocular adına maçların sıkıştığı anlarda kilit açabilecek kaliteye sahip isimlerin başında geliyordu. Onun yokluğunda Messi, takımın üretiminde 90 ve belki 120 dakika yalnız kalabilir.
Lionel Scaloni: Şansını kullanan adam!
Arjantinliler’in büyük ümit bağladığı ve turnuvanın favorisi olarak gösterilen bu takımın hocasının ismine pek aşina değiliz. Başarısız geçen yılların ardından art arda teknik direktör değişikliğine giden Arjantin’de Messi’nin kaptanlığını yaptığı takım, geçici olarak U-20 antrenörü Lionel Scaloni’ye emanet edildi. Scaloni takımın başında çıktığı maçlarda gösterdiği performansla Arjantin Futbol Federasyonu’nun güvenini kazandı ve takımın kalıcı hocası oldu.
Scaloni, geçen sezon Messi’nin liderliğinde kazandıkları Kupa Amerika ve ilk defa düzenlenen Finalissima (Avrupa Kupası şampiyonu ile Güney Amerika Kupası şampiyonu karşı karşıya getiren organizasyon) Kupası’nı kazanmayı başararak koltuğunu iyice sağlamlaştırdı. Messi’nin yaşlanması ve takımın savunma ihtiyaçlarına yeterince destek verememesini de göz önünde bulunduran genç teknik direktör, Messi’yi çizgiden ve orta sahanın önünden alarak onu Lautaro Martinez’in yanında ikinci forvet olarak değerlendirdi. Bu sayede Messi, hem takımın tüm hücumlarını yönetme serbestliğini elde etti hem de ceza sahası içi ve çevresinde topla hiç olmadığı kadar çok buluştu.
Uzun yıllar sonra elindeki eşsiz cevheri bu kadar verimli kullanmayı başaran Scaloni, aynı zamanda Messi’yi mutlu etmişe de benziyor. Hem Leo hem de takım arkadaşlarının milli aralarda ve milli takım kamplarında yüzünde güller açıyor. Futbolcuların uzun bir süre başka hiçbir şeyle meşgul olmadan tek bir şeye odaklanacakları bir ortamda huzuru sağlamak milli takımın başarısı için olmazsa olmaz bir kriter.
Messi bu sene kupayı alıp artık dünyadaki tüm tartışmalara son verebilir mi bilmiyorum. Lakin kupayı Messi’nin kazanmasını en az yaşayan efsane kadar, belki de ondan daha çok isteyen bir oyuncu grubu, Arjantin’in başarısı için ter dökecek. Yeri geldiğinde onun fedailiğini dahi yapabilecek bir takımda oynuyor 35 yaşındaki yıldız futbolcu. Bu, Messi’nin yeteneklerini sahaya yansıtmasında çok daha etkili oluyor. Leo’yu, kendisini son kez izleyeceğimiz bu turnuvanın finalinde elinde kupa ile görmek, milli takıma veda etmesini izlemek kimi heyecanlandırmaz ki! Çünkü yaklaşık 15 yıldır gözlerimizin pasını silip ağzımızı açık bırakan bu adama futbol, bu kupayı borçlu. Öbür ihtimal, yarım bir hikâye…
Yazan: Hasan Hüseyin Alimoğlu
Editör: Doğa Üründül
