Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararının muhalefetin yelkenlerini rüzgarla doldurduğunu gözleyen bazı iktidar yanlıları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik bir komplo olarak göstermeye çalışmış, hatta olayın ardında “FETÖ parmağı” aramışlardı. Erdoğan’ın birkaç günlük suskunluğunu da haklılıklarına kanıt olarak gösterdiler. Fakat Erdoğan suskunluğunu bozunca, karardan hiç de rahatsız olmadığı, hatta fazlasıyla memnun olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla böylesine önemli bir mahkeme kararının onun bilgisi haricinde alınamayacağını bir kez daha görmüş olduk.
Erdoğan’ın yargı kararına hiçbir itirazı olmadığı gibi bunun şimdiden gözükmeye başlayan muhtemel siyasi sonuçları açısından da sanıldığı gibi rahatsız ve tedirgin olmadığı anlaşılıyor. Belli ki bu yargı sürecini başlatıp, şu günlerde bu şekilde sonuçlanmasını şu üç temel hedefi gözeterek kurgulamış:
- Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’un başından almak ve yerine bir AKP’liyi getirmek;
- İmamoğlu’nun Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek;
- Altılı Masa’da adaylık tartışması üzerinden zaten yaşanmakta olan çekişme ve gerilimlerden bir kaos üretmek.
İmamoğlu belediye başkanlığını kaybedebilir mi?
Erdoğan bir taşla üç kuş vurabilir mi? Sırayla gidelim:
İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan azledilmesi yargı sürecinin aleyhine sonuçlanması halinde mümkün olabilecek. Bugünün şartlarında bu kararın çıkması kuvvetle muhtemel ve bunun ne zaman olacağına da galiba Erdoğan karar verecek. Yerine İBB Meclisi tarafından bir AKP’linin seçilmesi de hiç kimseyi şaşırtmayacak. Fakat iktidarın değişmesi durumunda yapılacak işlerden ilkinin İmamoğlu’na hakkını iade etmek olacağı da muhakkak. Sonuç itibariyle bunun Erdoğan için en kolay hedef olduğunu söyleyebiliriz. Bunun kendisine siyasi faturasının çok büyük olacağı kesin ama Erdoğan artık bu tür orta ve uzun vadeli hesaplarla uğraşan bir lider değil.
İmamoğlu’nun adaylığı engellenebilir mi?
İkinci olarak İmamoğlu’nun adaylığını engellemenin de imkansız olmadığını Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muharrem Akkaya’nın açıklamalarından anlıyoruz: “Adaylık süreci kesinleşmeden cezası kesinleşirse yerine başka bir aday gösterebilirler. Fakat kesinleştikten sonra listeye dokunmamız mümkün değil. Seçime girer ama kazansa bile mazbatası verilmez.”
Akkaya “Adayken ceza alırsa adaylığı düşmez mi?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor: “Hayır, adaylığı düşmez, isterse yarışabilir ama seçilmesi durumunda mazbatası verilmez. İki adaydan biri seçim takvimi açıklandıktan sonra ceza alırsa seçimi kazansa bile mazbatası verilmez ve seçimler yenilenir. 45. günü takip eden ilk pazar gününde yeniden cumhurbaşkanı seçimi yapılır.”
İstanbul seçimlerini yeniletebilmiş olan YSK’nın, hele son üye ve başkan değişimlerinden sonra Erdoğan’ın hoşuna gitmeyecek bir karara varması saflık olur. Bunu en iyi Altılı Masa’nın ortakları biliyor olsalar gerek. Bu nedenle ortak adayı saptarken İmamoğlu’nun yarıştan diskalifiye edilme ihtimalini herhalde gözeteceklerdir. Bu bağlamda, kimilerinin “çift aday” ya da “yedek aday” önerileri de gündeme gelebilir. Veya riskli olmakla birlikte meydan okurcasına İmamoğlu’nu aday gösterebilirler.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Altılı Masa’nın İmamoğlu seçeneğini yasal süreç çerçevesinden değerlendireceğini, onu isteyen ve istemeyenlerin tezlerini bu süreçle güçlendirmeye çalışacaklarını kestirebiliriz. Sonuçta İmamoğlu’nun aday olup olmayacağına mahkeme ve dolayısıyla Erdoğan değil, Altılı Masa’nın kendisi karar verecek.
Altılı Masa İmamoğlu kararı nedeniyle karıştı mı?
İlk günlerde yaşananlara bakarak Erdoğan’ın bu mahkeme kararı sayesinde Altılı Masa’yı iyice karıştırıp karıştırmadığını anlamak biraz zor zira inişli-çıkışlı bir grafik söz konusu. Sırasıyla hatırlayacak olursak:
- İmamoğlu akıllıca bir hamle yaparak mahkemeye gitmedi ve kararın açıklanacağı saatte halkı Saraçhane’ye davet etti;
- Meral Akşener de akıllıca bir hamleyle Ankara’dan Saraçhane’ye doğru hareket etti;
- Bütün bunlar olurken Almanya’da bulunan Kemal Kılıçdaroğlu programını iptal edip geceyarısı yurda döndü ama o gelene kadar İmamoğlu-Akşener ikilisi elele halka ve tüm Türkiye’ye hitap ettiler.
İşte Erdoğan ve destekçileri, Kılıçdaroğlu’nun doğru zamanda yanlış yerde olmasının doğurduğu sorunları sonuna kadar suistimal edip Akşener ile İmamoğlu’nun birlikte komplo yaptığını işlemeye başladılar. Altı partinin aynı yerde bir gün sonra aynı saatlerde biraraya gelecek olmasının bu tür spekülasyonlara da cevap olacağı düşünüldü. Nitekim ilk başlarda öyleydi fakat sıra Akşener’e geldiğinde İYİ Parti lideri İmamoğlu’nu konuşması sırasında yanında tutarak, onunla birlikte ilginç fotoğraflar vererek bu spekülasyonları daha da güçlendirdi.
Kuşlar uçacak mı?
Gelinen aşamayı şu tespitlerle özetleyebiliriz:
- Yaşadığı mağduriyet ve bunu karşılama şekli İmamoğlu’nun adaylık ihtimalini daha da artırdı;
- İmamoğlu’nun sanki İYİ Parti’nin adayıymış gibi ön plana çıkması Kılıçdaroğlu’nu tercih eden CHP’lileri öfkelendirdi ve daha da biledi;
- Her ne kadar Erdoğan “Yürekleri yetiyorsa adaylarını ilan etsinler. Ali, Veli, Ayşe, Fatma fark etmez. Adayımız şu deme cesaretini göstersinler. Biz de meydanlarda kiminle kapışacağımızı, kiminle vizyon yarıştıracağımızı bilelim” dese de iktidar yanlıları Altılı Masa’nın adayını olabildiğince geç açıklamasını, bu sürede enerjilerini aday çekişmelerine hasretmesini tercih ediyor;
- Altılı Masa’nın aday konusunu daha fazla ertelemesi bu aşamdan sonra iyice zorlaştı. Çok geçmeden adaylarını açıklayıp onun yanında kararlı bir şekilde durarak Erdoğan’ın bir taşla üç kuş vurma hayalini suya düşürebilirler.
- Aday olsa da olmasa da İmamoğlu’nun ve ona yaşatılan mağduriyetlerin seçim kampanyasında öne çıkartılması muhalefetin kazanmasını kolaylaştıracak ve Erdoğan’ın ne kadar stratejik bir hata yaptığını gözler önüne serecektir.
