Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde 5 Aralık Pazartesi günü verdiği “senaryo yazımı” dersindeki konuşması nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Kutay, bugün (20 Aralık) savunmasını üniversite yönetimine verdi.
Birkaç öğrencinin rektörlüğe verdiği dilekçenin sosyal medyaya sızmasıyla Kutay hakkında “dini değerlere hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatıldıktan sonra YTÜ yönetiminin kararıyla Kutay’ın verdiği dersler de elinden alındı.
Soruşturma açılmasına tepki gösteren öğrenciler Sanat ve Tasarım Fakültesinde Kutay’a destek amacıyla bir araya geldi. Öğrenciler “Uğur Kutay yalnız değildir” sloganlarıyla bir basın açıklamasında bulundu.
Öğrencilerin açıklaması şöyle:
“Okulumuz Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Kutay’ın dersteki ifadelerinin çarptırılmasının ardından kendisine soruşturma başlatıldı. Şikayet dilekçesinin dışarı sızdırılmasıyla sosyal medyada çeşitli yapılanmaların temsilcileri dersteki tartışmayı da çarpıtarak hocamızı hedef haline getirdi. Geçtiğimiz cuma ise okul öğrencisi olmayan birçok şahısla birlikte okul içerisinde provokasyon yaratıldı, tekbirlerle yürüyüş yapıldı. Şahıslar hem hocamıza hem bize tehditler savurdu. Bu yaşananlar okulda can güvenliğimizin olmadığının en büyük göstergesi.
Ülke gündeminde günlerdir tarikat cemaat yurtlarında yaşanan skandallar varken bu linç kampanyasının bir gündem değiştirme çabası olduğunun farkındayız. Ama bunun beyhude bir çaba olduğunu düşünüyoruz. Üniversiteler ifade özgürlüğünün ve özgür tartışma ortamının olduğu yerlerdir. Bu noktada hocamıza yönelik linç girişimi, derslerinden alınması bu özgürlüğe ket vurmak anlamına gelmektedir. Biz özgürce tartışabileceğimiz, düşüncelerimizi özgürce ifade edebileceğimiz bir üniversite ortamında eğitim almak istiyoruz.
Bugün buna okulun sahibi olan öğrenciler olarak birlik olup tepki göstermezsek yarın sansürle, baskılarla sesimizin daha da kısılacağının bilincindeyiz. Bu nedenle bugün hem kendi özgürlüklerimiz hem de hocamız Uğur Kutay’ın yaşadığı haksızlık için buradayız. Bilimsel, laik, demokratik bir üniversite istiyoruz.”
