Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ders anlatırken söyledikleri nedeniyle soruşturma açılan akademisyen Uğur Kutay Medyascope’a konuştu: “Rektörlüğe dilekçe verildiği günden beri hedef gösteriliyorum”

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Öğretim Görevlisi Dr. Uğur Kutay’a, ders verirken yaptığı bir konuşma sırasında söyledikleri nedeniyle soruşturma açıldı, sosyal medyada karalama kampanyası başlatıldı. Kutay, yaşananlar hakkında Medyascope’a konuştu. 

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi’de görevli Dr. Uğur Kutay’a 5 Aralık Pazartesi günü verdiği “senaryo yazımı” dersindeki konuşması nedeniyle soruşturma açıldı. Birkaç öğrencinin rektörlüğe verdiği dilekçenin sosyal medyaya sızmasıyla Kutay hakkında “dini değerlere hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlatıldıktan sonra YTÜ yönetiminin kararıyla Kutay’ın verdiği dersler elinden alındı.

Karara tepki gösteren fakülte öğrencileri Uğur Kutay‘a destek mesajları paylaştı. Yaşanan süreç hakkında Medyascope’a konuşan Kutay, YTÜ rektörlüğü tarafından kendisine açılan soruşturma ve sosyal medyadaki karalama kampanyasıyla ilgili şunları söyledi:

“Dava açmak istediğiniz zaman davalı olması beklenen isme savcılıktan davet gider ve dava açmaya gerek var mı denilerek bir ön ifade alınır. Ondan sonra belki takipsizlik kararı verilir veya dava açılabilir. Buradaysa paldır küldür okul tarafından dava açıldı. Öğrencilerin rektörlüğe verdikleri dilekçe ne yazık ki rektörlükten birileri tarafından sızdırıldı. Dilekçeyi görenler bu dilekçede yazılanların doğruluğunu hiç umursamadan, başta Twitter olmak üzere sosyal medya mecraları üzerinden saldırmaya başladılar.

Örneğin, Yeni Şafak gibi bazı gazeteler “rezil herif”, “üniversitede eşi görülmemiş alçaklık” gibi hedef gösteren haberler yaptılar. Durum içinden çıkılmaz bir hale geldi. Benim o dilekçedeki tüm iddiaların her biri için cevabım var. Dilekçeleri veren öğrenciler neyi nasıl anlamış, nasıl yanlış anlamış bunlarla ilgili cevaplarım var. Şu anda savunma metnim de önümde ve 20 Aralık Salı günü savunmamı yapacağım. Yeni Şafak gibi gazetelerin basın etiğiyle zerre kadar alakası olmadığını biliyoruz zaten ama burada ciddi ciddi çok feci bir şey yapıyorlar.”

Rektörlüğe dilekçe verildiği günden beri hedef gösteriliyorum”

Rektörlüğe verilen dilekçede benim inanan insanları hedef gösterdiğim gibi ilginç bazı iddialar vardı. Ben böyle bir şeyin nasıl yapıldığını bilmem bile. İnananları hedef göstermek ne demek? Kime hedef göstereceğim? Ne yapmaları için hedef göstereceğim? Onları da bilmiyorum, anlamıyorum fakat bariz bir biçimde rektörlüğe dilekçe verildiği günden beri ben hedef gösteriliyorum. İşte hedef göstermek de böyle bir şeydir; alın size linç edilecek bir karakter.

Uğur Kutay

İşin kötüsü başta rektörlük olmak üzere bu soruşturmayı açanlar, dilekçeyi yazan iki öğrenci ve onların şahit olarak gösterdiği dört öğrenci yani toplam altı öğrenci üzerinden yürütüyorlar bu karalamaları. O gün sınıfta olan diğer 24 öğrenciyi hiç kimse umursamıyor nedense.”

“Dilekçede geçen suçlamaların bir teki bile doğru değil”

Kutay, soruşturma açılmasına sebep olan dilekçeyle ilgili şöyle konuştu:  

“Dilekçede yazılanların önemli bir kısmı o öğrencilerin beni derste yarım yamalak dinlediğini, bir kısmı ise hiç dinlemediklerini gösteriyor. Çünkü cümlenin yarısını almışlar, öbür yarısını almamışlar. Ben ne onlara hakaret ettim, ne Peygamber Muhammed’e hakaret ettim, ne müfredat dışı konulara girdim. Kaldı ki ‘senaryo yazımı’ dersinin müfredatı aklınıza gelecek ve gelemeyecek her şeyi kapsar. Mesela, rektörlükten sızdırılan bir dilekçe sonucu bir akademisyenin hedef gösterilmesinden de bir senaryo çıkarılabilir. Dilekçede geçen suçlamaların bir teki bile doğru değil.”

Destek verenler arasında inançlı öğrencilerin olduğunu da biliyorum”

“Benim inançlı öğrencilerle aram çok da iyidir. Bana destek tweetleri atan, destek için dilekçe veren öğrenciler arasında inançlı, türbanlı öğrencilerimizin olduğunu da biliyorum. Demek ki onlar beni hiç tanımamış, bu yeni gelmiş olan öğrenciler, hayatlarında ilk kez benden ders alan bu öğrenciler yarım yamalak girdikleri derslerde beni tanımışlar ve tespiti koymuşlar.”

“Şikâyet dilekçesini yazan iki genç kızımız ergenlik sürecinden henüz çıkmış, henüz olması gereken zihinsel olgunluğa, hormonal dengeye ulaşamamış ve neyi ne olarak algılamaları gerektiğini tam olarak bilmiyorlar. İlkokul, ortaokul, lisedekinden çok farklı bir eğitim ve bilgi paylaşım sistemine girdiklerinin farkında değiller. Üniversite ya da genel olarak akademi pek çok görüşün (tabii ki hakaret içermeden) özgürce dile getirilmesi, onlara karşı savlar sunulması, o karşı savlara başka karşı savlar sunulmasıyla gelişecek bir ortam. Fakat bu arkadaşlarımız henüz bunun farkında değiller. Sanat ve tasarım fakültesinde okuyunca meselenin sadece şu mekanik malzemeleri birleştir, sonra şu mekanik malzemeleri ayrıştır şeklinde basitçe tekniğe indirgenemeyeceği bir bölümde olunca büyük olasılıkla onlar da ne yapacaklarını şaşırdılar. Akademinin bu tuzağa düşmemesi gerekiyordu. Dilekçedeki her şeyin nasıl yanlış olduğuna dair açıklamalarım var ama soruşturma sonuçlanmadan bunları söyleyemiyorum.”

YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde ders alan bazı öğrenciler, yaşananlar hakkında Medyascope’a konuştu. Bu öğrencilerden Hatice Taş, karalama kampanyası neticesinde eğitimden mahrum kaldıklarını dile getirdi:

“Geçen dönem Uğur Hoca’dan aldığım Görme Biçimleri dersinden sonra şunu çok net söyleyebilirim ki gerek sanat alanında gerek genel anlamda çok başarılı bir hocadır. Dönem başında bu kadar donanımlı bir hocadan alabildiğim kadar ders almaya çalıştım ve bunun faydasını çok gördüm ancak bir karalama kampanyası sonucu bu eğitimden mahrum kaldık tüm öğrenciler olarak. En temel hakkım olan eğitim hakkımın ve  ders seçimimin bu şekilde elimden alınmasını kabul etmiyorum. Uğur Kutay’a derslerine tekrar girebilme hakkının verilmesi ve böyle başarılı bir akademisyenin değerinin bilinmesi gerekmektedir.”

“Hocamızın bir an önce derslerine dönmesini istiyorum”

Fotoğraf ve Video Bölümü 2. sınıf öğrencisi Tuğba Tercan, düşüncelerini şöyle dile getirdi:

“Uğur Hoca alanında zengin ve donanımlı nadir hocalarımızdan. Aksayan her dersimiz eğitim hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor, vaktimiz boşa harcanıyor, hocamızın bir an önce derslerine dönmesini istiyorum. Öğrenciler olarak olayı öğrendiğimiz anda tepkimizi koyabilmek için gruplar kurduk ve özgür, bilimsel akademi ısrarımız adına bölümlerden açıklamalar yazıldı. Uğur Kutay’dan ders alan öğrenciler olarak dilekçilerimizi dekanlığa ilettik. Şahsi hesaplarımızdan desteğimizi belirttik. Önümüzdeki süreçte olayın tüm okulda duyulması için çalışmalar yapmayı, soruşturma esnasında hocamızı yalnız bırakmamayı düşünüyoruz.”

“Dersler hocamıza iade edilene kadar bu derslere katılmayı reddediyorum”

Öğrencilerden Esin Özge Kınık ise Kutay hakkında şöyle konuştu: 

Bu yıl derslerimin çoğunu Uğur Hoca’dan almayı tercih ettim. Sanat fakültesinde okuduğumu bana hissettiren, bir üniversitede eğitim nasıl olmalıdır sorusuna en güzel cevabı veren Uğur Hocamızın derslerinin elimizden alınması eğitim hakkımıza büyük bir saldırıdır. Uğur Hoca’nın derslerine şu anda farklı hocalar giriyor fakat ben dersler hocamıza iade edilene kadar bu derslere katılmayı reddediyorum. Akademiye, sanata yıllarını vermiş böyle değerli bir eğitimcinin planlı bir karalama kampanyasıyla görevinden uzaklaştırılmasını oldukça karanlık ve kabul edilemez buluyorum. Bu süreçte hocamızın yanındayız.”

Ne olmuştu?

BirGün gazetesinin haberine göre, 16 Aralık Cuma günü Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) öğrenci olmadıkları öğrenilen bir grup, iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteler tarafından hedef gösterilen ve derste paylaştığı görüşler nedeniyle “dini değerlere hakaret” suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan YTÜ Öğretim Üyesi ve BirGün yazarı Uğur Kutay’ı hedef aldı. Camiye namaza geldikleri belirtilen grubun okul içinde tekbir getirerek yürüyüş gerçekleştirdiği görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.