Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 227. haftasında sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Açıklamada 28 yıl önce gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci’nin ailesinin de müdahil olduğu Ankara JİTEM davasının 20 Ocak 2023’teki duruşmasına çağrı yapıldı ve “Adalete uygun bir karar tesis edilmeli, sanıklar insanlığa karşı suç kapsamında cezalandırılmalı” denildi. 926. hafta açıklamasını İsmail Bahçeci’nin okul arkadaşı Dursun Ege Göçmen okudu.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“926 haftadır; güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan, hukukun koruması altında olması gerekirken varlıkları inkâr edilen, ‘Hukukun dışında bırakılan insanlarımız nerede?’ diye soruyoruz. Sadece zorla kaybedilenlerin değil; geride kalan ailelerin, hak savunucularının ve işlenen bu suça tanıklık eden toplumun hukukun dışında bırakılmalarına itiraz ediyoruz.
926 haftadır; Türkiye’de, temel hak ve özgürlükleri esas alan bir hukuk ve bu hukukun üstünlüğüne dayanan bir hukuk sistemi oluşturularak, halihazırda bize yaşatılan derin adaletsizliğin sonlandırılması için yetkilileri göreve çağırıyoruz. 926. haftamızda gözaltına alındıktan sonra varlığı inkâr edilen ‘…kalın kara bir bantla örttüler / Koyuluğa düştü gözlerim / Kara bir koyuluğa / Sonsuza dek…’ dizelerinin sahibi İsmail Bahçeci’yi unutmadık diyerek kamuoyu karşısındayız.
İsmail Bahçeci, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı, ağır işkenceler gördü. 1993 yılından itibaren polis tarafından aranmaya başladı. Bahçeci ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi.
24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkâr edildi. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı. Kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. ‘Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı’ denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı. Gözaltına alınan M. Y.’nin de içinde olduğu bazı kişiler emniyette sorgudayken ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiklerini açıkladı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde oğullarını aradı. Başbakan Çiller ve Cumhurbaşkanı Demirel onların randevu talebini kabul etmedi. Görüştükleri İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu, İsmail’in işkence ile öldürülüp bir çukura atılmış olabileceğini söyledi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe de, ‘Dua edin de oğlunuz polislerin elinde olsun. Araştırıp size haber vereceğim’ dedi ama aileyi hiç aramadı.
Milletvekili Mahmut Alınak 24 Ocak 1995 tarihli Meclis oturumunda yaptığı konuşmada, ‘İsmail Bahçeci’nin annesi ‘Çocuğumu istiyorum!’ diye feryat ediyor. Bu feryadı ben buraya taşıyorum. Bu insan gözaltında kaybolmuştur, bu insan bulunmalıdır’ diyerek İsmail’in gözaltında kaybedilmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirdi. İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak İsmail Bahçeci’nin gözaltına alındığı kayıtlara geçirilmedi. Bugüne kadar akıbeti ve nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Onu kaybedenlere suçlarını gizleme ve sorumluluktan kaçma imkanı sağlandı.
Bahçeci ailesinin de müdahil olduğu, Ankara JİTEM davası Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor. 20 Ocak 2023’te görülecek duruşmada İsmail Bahçeci ve dosyada adı geçen tüm kaybedilen, katledilenler için hukuka ve adalete uygun bir karar tesis edilmeli, sanıklar insanlığa karşı suç kapsamında cezalandırılmalıdır. Kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan 227 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”