2022 Katar Dünya Kupası finalinde, Fransa’ya karşı attığı gol ile zaferin kapılarını açan Arjantinli yıldız Angel Di Maria’nın kariyer yolculuğunu Uğurcan Kanca yazdı.
Angel Di Maria’nın, “Dünya Kupası” zaferiyle taçlanan kariyer yolculuğu
Kazandığı onlarca kupa ve başarıya rağmen Angel Di Maria’nın hakkı çoğunlukla teslim edilmez. Hemen hemen bütün başarılarda takımının ilk yıldızlarından biri olmasına rağmen Arjantinli’nin övgülerde aslan payını aldığını hiç duydunuz mu? Bugün hakkının verilme günü. Dünya Kupası 2022’nin Arjantin’e gitmesinde büyük pay sahibi olan Angel Di Maria kimdir?
Çocukluk yılları ve futbola başlama hikayesi
Angel Di Maria; 1988’in Sevgililer Günü’nde Arjantin’in küçük şehirlerinden Rosairo’da dünyaya geldi. Çok enerjik bir çocukluk yaşadı ve hiperaktivite belirtileri gösteriyordu. Öyle ki yaşadığı şehir Rosario’daki aile doktoru, Di Maria’nın spor yapması gerektiğini söyleyince bir karar vermesi gereken ailesinin de çok sevdiği bir spor dalı olan futbolla tanıştı. Yıldız futbolcu o günleri şöyle anlatacaktı: “Çocukken huzursuzdum ve hiperaktiftim. Doktor aileme şöyle dedi: ‘Oğlan biraz spor yapmalı ve daha sakin olmalı. Onu karate yapmaya veya futbol oynamaya yönlendirin.”
Oldukça fakir bir ailede büyüyen Angel, futbol oynarken bile iki kız kardeşi Vanesa ve Evelyn ile birlikte yerel bir kömür deposunda babasının yanında çalışarak ailesine yardım etti. Maddi durumları nedeniyle futbol ayakkabısı bile almakta zorluk çeken ailesi için ise bu durum kahrediciydi. Buna rağmen küçük Angel futbola dört elle sarıldı ve 1995 yılında şehrin yerel kulübü Rosario Central tarafından 30 futbol topu karşılığında transfer edildi. Fakat yine büyük bir sorun vardı, antrenman tesisleri eve çok uzaktı. Üstelik ailenin toplu taşımaya verecek parası da yoktu. Annesi, Di Maria’yı yıllarca bisikletiyle tesislere getirip götürdü. Kendisi bu yılları anlatırken “Bu durum hem benim hem kız kardeşlerim hem de annem için oldukça zordu. Yıllarca kömürlükte çalıştık. On yaşında başladım ve 15 yaşındayken hâlâ aileme yardım ediyordum. Zor işti” diyecekti.
Benfica tarafından keşfedildi
7 yaşından 16 yaşına kadar Rosario Central altyapısında top koşturan Di Maria, 2006 yılında ise A takıma yükseldi. Bundan yalnızca bir sene sonra 2007 yılında Portekiz’in en önemli ekiplerinden Benfica tarafından keşfedildi ve Avrupa’nın yolunu tuttu. Benfica’ya transfer olduktan sonra, babasından artık çalışmamasını istedi, ebeveynleri ve kız kardeşleri için bir ev satın aldı. Angel’in babası Miguel de en büyük hayali River Plate’de oynamak olan iyi bir futbolcuydu ancak dizinden sakatlanarak futbolu genç yaşta bırakmak zorunda kalmıştı. Yıllarca bir kömür deposunda düşük bir ücretle çalışan Miguel Di Maria oğlunun futbolcu olmasına başlarda pek sıcak bakmadı ama sonradan Angel’in en büyük destekçisi oldu: “Oğlum olmasaydı kömür deposunda çalışmaya devam edecektim. Başka ne yapabilirdim?”
Jogelina Cardoso ve Angel Di Maria aşkı
Di Maria Benfica’da hem kariyer zirvelerinden birini yaşadı hem de adını tüm dünyaya duyurmayı başardı. Fakat bir kadın vardı ki Angel’e büyük hayranlık duyuyordu. O, kendisinden yaklaşık beş yaş büyük olan Arjantinli Jorgelina Cardoso’dan başkası değildi. Arjantin medyası Jorgelina’yı futbol oynayan kocasının en büyük hayranı olarak nitelendirdi ve kısa sürede Di Maria, gelecekteki eşini menajeri olarak atadı. Şüphesiz Di Maria’nın arkasındaki itici güç Jorgelina’ydı. 2009’da tanışan çift, iki yıl sonra da evlendi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kariyerinde dönüm noktası: Real Madrid yılları
Benfica’da adını tüm dünyaya duyuran ve bir dünya starı haline gelen Di Maria’ya Portekiz basını çoktan “Geleceğin Maradona’sı” demeye başlamıştı. Real Madrid’in gündemine gelmesi uzun sürmedi ve Los Galacticos, Di Maria’yı 33 milyon euro bonservis bedeliyle transfer etti. Di Maria’nın kariyerindeki en özel yıllar Real Madrid’de geçti. Fakat yıldız futbolcu, o yıllarda oynadığı üst düzey futbola gölge düşüren birçok saha dışı olayla manşetlere çıktı.
Vergi kaçırdığı iddia edilen Di Maria, bu olayı uzun bir süre reddetti. 2017 yılında bu suçunu itiraf edip bir yıl hapis cezasına çarptırılacak olsa da o yıllarda Real Madrid taraftarının sevgilisiyken bir anda nefret edilen oyuncu konumuna geldi. Altında yatan nedenler ise yalnızca saha dışı sebepler değildi. Real Madrid’in 80 milyon euro gibi rekor bir bedelle kadrosuna kattığı sağ kanat oyuncusu Gareth Bale’in gelişinden sonra gözden düşmüştü. Di Maria uğradığı haksızlıklara hep sessiz kaldı. Susmayı tercih etti. Her zaman işini layığıyla yerine getirdi. 2014 yılında Messi gibi bir figürün önünde Arjantin’de yılın futbolcusu seçildi. Ama bir kere gözden düştü ya toparlaması çok zor oldu ve 75 milyon euro gibi bir bedelle Manchester United’a satıldı.
Unutmak istediği sezon: Olaylı Manchester United günleri
Di Maria gittiği her kulüpte performansını taraftarlardan esirgemedi. Ama belki de bu performansların içinde en kötüsünü Manchester United’da geçirdiği tek sezonunda sergiledi. Tangocunun kariyerinde birçok dönüm noktası oldu. Kızının zorlu doğum süreci, Real taraftarları tarafından dışlanması hatta vergi kaçırma iddiası ve hapis cezası alması. Di Maria Manchester şehrinde ise tüm bunları gölgede bırakacak kadar kötü şeyler yaşadı.
Evine hırsızların girdiği öne sürülen Di Maria’nın ailesi o gece şehri terk etti. Kendisi ise o sezonu otelde kalarak tamamladı. Canı ciddi şekilde tehlikedeydi. Tehdit ediliyordu. Hem de tüm bunlar yetmezmiş gibi teknik direktör Louis Van Gaal’den de pek hazzetmiyordu. Angel genelde arkadaşları tarafından sevilen bir figürdü fakat Hollandalı teknik adamla yıldızları bir türlü barışmadı. Hatta eski hocası hakkında “Çalıştığım en kötü teknik direktör” bile diyecekti. İngiltere’de geçirdiği günlerden geriye kâbus gibi bir tek sezon kaldı.
PSG yılları , Copa America şampiyonluğu ve 2022 Dünya kupası
Olaylı United sezonundan sonra kafa mı dinlemek istedi yoksa para mı kazanmak istedi bilinmez, Di Maria 2015 yılında 63 milyon euro karşılığında Paris Saint Germain’e (PSG) transfer oldu. Kariyerinin ikinci baharını Fransa’da yaşayacaktı. Taraftarlar tarafından hep değer gördü. Kendisi de performansıyla taraftarlara hep olumlu cevaplar verdi. Altı sezon oynadığı Paris takımında çıktığı 295 maçta 93 gol 119 asist gibi enfes bir performans sergiledi. PSG’nin dev projesinin hayata geçmesindeki en büyük pay sahiplerinden biri oydu.
Paris’teki ilk sezonunda Zlatan İbrahimovic’le yakaladıkları uyum, büyük ses getirdi. Kötü sayılabilecek bir Premier League macerasından sonra kendisini yeniden kanıtladı. Sakatlıklarla boğuştuğu son iki sezon hariç takımına üst düzey katkılarda bulundu. 2021 yılında ciddi sakatlıklar yaşamasına rağmen Arjantin’in kazandığı Copa America şampiyonluğunda en büyük pay sahiplerinden biriydi. 2022 sezonun başında ise Juventus’a transfer oldu. Sakatlığı nedeniyle İtalyan devinde sadece yedi maça çıkabilen Di Maria, 2022 Dünya Kupası’nda Lionel Messi’nin en büyük destekçisi oldu. Özellikle final maçında gösterdiği performansla yeniden tüm dünyanın kalbini kazandı. Bana göre hak ettiği değeri hiçbir zaman göremeyen 34 yaşındaki yıldızın kaç yıl daha futbol oynayacağı ve gelecekteki rotası ise merak konusu.
Yazan: Uğurcan Kanca
Editör: Doğa Üründül
