Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’ne beş gün kala Medyascope il il seçimin nabzını tutmaya devam ediyor. Kürt siyasetinin merkezi ve HDP’nin kalesi olarak bilinen Diyarbakır’da 12 milletvekilini hangi partiler, nasıl paylaşacak? Adaylara ve yurttaşlara 14 Mayıs seçimlerini sorduk.
Son genel ve yerel seçimlerinin sonuçları neyi gösteriyor?
Diyarbakır’da 2018 genel seçimlerinde, 12 milletvekilliğinden dokuzunu yüzde 65,98 oy alan HDP, üçünü de yüzde 21,18 oy alan AKP çıkardı. 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde ise HDP, yüzde 62,93 ile büyükşehir belediye başkanlığını ve 14 ilçe belediyesini kazandı. HDP’nin kazandığı belediyelerden Çınar hariç bütün belediyelere kayyum atandı.Yüzde 30,99 oy alan AKP iki ilçe belediyesini kazanırken, bir ilçe belediyesini ise Saadet Partisi aldı.
Partiler, hangi adaylarla yarışıyor?
Yeşil Sol Parti’nin listesinde ilk sırasında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı ve Ağrı Milletvekili Bedran Öztürk yer alırken, gazeteci Cengiz Çandar, akademisyen Sevilay Çelenk, eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, avukat Serhat Eren, Ezidi aday Azat Barış listede dikkat çeken isimler. AKP’nin listesinde ilk sırada eski milletvekili Galip Ensarioğlu var. İkinci sırada ise eski Ulu Cami İmamı Mehmet Sait Yaz bulunuyor. CHP, eski Diyarbakır Barosu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nu ilk sıradan aday gösterirken, ikinci sırada DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın danışmanı, eski AKP milletvekili Ali İhsan Merdanoğlu yer alıyor. Diyarbakır’da ayrı listeyle seçime giren İYİ Parti ise Ensarioğlu ailesinden Vejdin Ensarioğlu’nu ilk sıradan aday gösterdi.
Sokaklar ne diyor?
Medyascope’a konuşan Diyarbakırlılar, Yeşil Sol Parti’nin dokuz olan milletvekili sayısını artıracağını, cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Kemal Kılaçdaroğlu’nun açık ara farkla Diyarbakır’da ipi göğüsleyeceğini söyledi. Artık değişim olması gerektiğini ve bu nedenle iktidarının değişmesini istediklerini belirten yurttaşlar, AKP’nin mevcut vekil sayısını koruyamayacağını, CHP’nin ise az da olsa vekil çıkarma şansı olduğunu söyledi. Bölgenin her yerinde olduğu gibi Diyarbakır’da da ekonomi ve işsizlik gibi sorunlar ilk sırada yer alırken, iktidarın değişmesiyle hak ve özgürlüğün gelmesi, cezaevindeki siyasetçilerin serbest bırakılması temel beklenti.
Cengiz Çandar: “Bu dip dalga iktidarı ve rejimi sürükleyip götürecek“
Yeşil Sol Parti’nin Diyarbakır’da üçüncü sıradan aday gösterdiği gazeteci Cengiz Çandar, Türkiye tarihinde pek rastlanmayan kuvvetli bir dip dalga geldiğini vurgulayarak, “Bana öyle geliyor ki bugüne kadar yayınlanan anketlerin çok önemli bölümü şişecek. Bu dip dalganın getireceği sel suları altında kalacak. Ve bu dip dalga bu iktidarı, bu rejimi sürükleyip götürecek” dedi. Diyarbakır’ın dünyada en politize ve siyasi bilinci en yüksek şehir olduğunu söyleyen Çandar, “Dolayısıyla Türkiye için sözünü ettiğim bu kuvvetli dip dalga Diyarbakır’da haliyle var. Ve geçenlerde de bir televizyon kanalına söylemiştim. Türkiye’nin üçte biri Diyarbakır gibi olsa mesele hallolmuş olur zaten” diye konuştu.
Hedef 12 milletvekili
Hedeflerinin 12 milletvekilin tamamını kazanmak olduğunu vurgulayan Cengiz Çandar, “Hedef 12 vekil deniliyor, inşallah da olur. Bizim partinin 12. sıra adayı (eski TTB Merkez Konsey Üyesi Samet Mengüç) benim mutlaka Meclis sıralarında bulunduğunu görmek istediğim çok değerli bir insan. 12 olursa benim açımdan sürpriz olmaz. Ama yani işittiğim kadarıyla 10’a 2 ya da 11’e 1 olacak gibi” dedi.
“Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da İzmir’den daha fazla oy alacak”
Çandar, cumhurbaşkanı seçimi için ise şu değerlendirmede bulundu:
“Seçmenlerimiz biliyor ne yapacağını. Kimden kurtulmak istediklerini ve niye kurtulmak istediklerini o kadar iyi biliyorlar ki kurtulmak için cumhurbaşkanlığı seçiminde ne yapacaklarını da biliyorlar. O bakımdan da Kılıçdaroğlu’nun kendi partisinin kalesi olan İzmir’de alacağı oy oranından daha fazlasını alacağı bir yer bu Diyarbakır.”
Sevilay Çelenk: “Hesaplaşma sandıkta olsun diye bir çaba var”
Yeşil Sol Parti’nin altıncı sıra milletvekili adayı akademisyen Sevilay Çelenk ise yaşanan baskı ve zulüm politikaları, kayyumlar yoluyla yaratılan hak gasplarına seçimde cevap vermeye odaklanmış bir kitle gördüklerini söyledi. Çelenk, “Çok yoğun bir duygu var bu anlamda. Eğer bir hesaplaşma olacaksa, en demokratik biçimde bu sandıkta olsun diye bir çaba var. Ama burada o çabayı çok derin ve çok yakıcı bir duygu eşliğinde ortaya koyduklarını görüyoruz. Diyarbakır’da, 12’de 12 yapmayı hedefliyoruz. Evet herkes bunu söylüyor. Buna hiç uzak değiliz. Burada son seçimlerde 10 hatta 11 milletvekili çıkardığımız oldu” diye konuştu.
Ne mevcut otoriter, tekçi iktidarla devam etmek ne de birçok alanda tam olarak ne söylediği belli olmayan, hâlâ iktidarın sınırlarını koyduğu dilin çerçevesini aşamayan bir ittifakla yetinmediklerini söyleyen Çelenk, konuşmasına şöyle devam etti:
“Evet şu anda cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nu desteklemek yönünde hem resmi açıklamalar oldu hem de bu yönde bunun benimsendiğini görüyoruz. Kılıçdaroğlu’yla ilgili bir iletişimci olarak bunu vurgulamak istiyorum. Görüyorum, çok kapsayıcı bir dil kullandı. Hiçbir zaman o kabalığa kabalıkla cevap vermedi ve diliyle demokratikleştirme yönünde her geçen gün daha görülür adımlarla devam etti. Dolayısıyla bunun da hızla bir karşılığı olmuş. En azından bağrıma taş basıyorum söylemi belki hâlâ bir kesim için vardır ama biraz daha gönül rahatlığıyla da Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemek yönünde bir şeyi görüyorum.”
Mehmet Emin Aktar: “Her iki ittifak da Kürtleri vurarak var olmaya çalışıyor”
Yeşil Sol Parti’nin dokuzuncu sıradan aday gösterdiği eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar da her yerde neredeyse sayıları kadar polis eşliğinde seçim çalışması yürüttüklerine dikkat çekti. Aktar, “Halk bezmiş durumda. Her dokunduğumuz kişi ‘Şu 14 Mayıs gelsin, sandık başına oyumuz verelim ve bunlar gitsinler’ diyor. Hedefimiz tümünü (12 vekili) almak. Son dönemdeki gözaltılarla, şunu gördük; her iki ittifaka mensup partiler de Kürtleri vurarak var olmaya, seçmene kendilerini göstermeye çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında aslında bu toplumun tek seçeneği biziz” dedi.
“Erdoğan kaybetsin diye Kılıçdaroğlu’na destek veriyoruz”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Aktar, cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nun ne kadar destek alacağıyla ilgili ise şunları söyledi:
“İçinde bulunduğumuz ittifak Kılıçdaroğlu’na oy verme yönünde bir karar aldı. Bu bir destek anlamında değil, mevcut tek adam rejiminin kaybetmesi anlamındadır. Biz Erdoğan kaybetsin diye çaba göstereceğiz. Yoksa onun dışında CHP ile her alanda rakibiz, karşı karşıyayız. Zaman zaman çok yaygın bir biçimde halkta kafa karışıklığına neden olacak söylemler tutturuluyor. Bir tek oy CHP’ye giderse bu AKP’ye yarayacak bu kentte, halkımızın bunu da bilmesini istiyorum.”
Galip Ensarioğlu: “Doğru bildiğimi yine söylerim, bedeli neyse öderim”
AKP’nin Diyarbakır’da ilk sırasında yer alan Galip Ensarioğlu ise siyasetin sadece parlamentoda yapılmadığını belirterek, “Diyarbakır’ın problemleriyle, çözümleriyle, hep bölgenin sorunlarıyla…Bunlara kafa yorduk, bu konularda duyarlı olmaya çalıştık. Parti hukukunu bilen insanlarız. Ancak neticede biz eğer Diyarbakır’da siyaset yapıyorsak, bölgenin duyarlılıklarını, sorunlarını yukarıya taşımakla mükellefiz. Aslında siyaset de bunun için var, böyle yapılır. Ama insanlar genelde kimseyi rahatsız etmemek için, kendi siyasi geleceklerini riske atmamak için bu tür şeylerden uzak dururlar. Benim öyle bir şeyim yok. Yani işim olmadı, olmayacak da. Siyasette bunun bedeli varsa da maalesef var, seve seve öderiz” dedi.
“Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesi Kürtlerin hayrına bir şey değil”
Yeşil Sol Parti’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nu desteklemesini de değerlendiren Ensarioğlu, şöyle konuştu:
“Hiçbir siyasi iktidarın ve liderin niyet etmediği barışçıl çözüm yöntemlerini AKP ve Erdoğan denedi. Yani adaya (İmralı) milletvekilleri gidiyordu. MİT gidip genel merkezlerinde onlara mektup veriyordu. Oradan Kandil’e taşınıyordu. Kimse bunları hayal edemezdi bu ülkede. Bütün bu iradeyi gösteren bir lidere, o iradeyi gösterdiği günlerde dahi düşmanlık edip ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ deyip, ‘Katil Erdoğan’ deyip; varlık sebebi saydığınız Türkiye’nin de en önemli meselesi için çözüm iradesi ortaya koyan ve bu iradeyi çözecek olan senin de paydaş olduğun meselede çözümü yapacağın iktidarı ve onun liderini hedef alıp adeta her gün yandan bıçaklıyordunuz. Ve bugün buna ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ diyorsunuz ama Kürt sorunu sebebi olan o kurucu irade, o İttihat ve Teraki anlayışının temsilcisi olanlara ‘Başkan yaptıracağız’ diyorsunuz ve Kürtler adına siyaset yapanlar bunu söylüyor. Bu çelişki başlı başına incelenmesi gereken bir şeydir. Bu Kürtlerin hayrına olmayan bir şeydir. Kürtler adına verilmiş bir karar değildir.”
CHP, 21 yıl sonra Diyarbakır’dan milletvekili çıkarmak istiyor
Diyarbakır’da 2002 seçimlerinden bu yana milletvekili çıkaramayan CHP ise bu kez iddialı. CHP’nin Diyarbakır 1. sıra milletvekili adayı Sezin Tanrıkulu, partileri açısından seçim atmosferinin bu kez daha farklı geçtiğini, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağını söyledi. Tanrıkulu,”Diyarbakır’da daha ilk defa iktidara yakın bir siyasi partinin milletvekili parlamentoda olacak. Bu da bir heyecan getiriyor. En son milletvekilini 21 yıl önce önce Diyarbakır’dan kazanmıştık, O da DEHAP’ın baraj altında kalması nedeniyle. Biz sonuçta uzaklaştığımız toplum kesimleriyle uzun zamandır ilişki kurmaya, onların sorunlarını anlamaya ve çözüm üretmeye çalıştık. Bunların semeresini alıyoruz” dedi.
Tanrıkulu: “Bu kentin vicdanına güveniyorum”
Uzun yıllardır İstanbul milletvekilliği yaptığını ancak Diyarbakır’dan hiç kopmadığını dile getiren Tanrıkulu, şöyle devam etti:
“Benim siyasal kimliğim, sosyal kimliğim, kültürel kimliğim Diyarbakır’da oluştu ve bu kente aitim. Bu kente çok emek verdim, bu kent de bana emek verdi. Tek bir insandan ‘Sezgin Tanrıkulu yanlış yapmıştır’ diye bir şey duymadım. Sonuçta bu toplum için çalıştım. Ben İstanbul’da Türkiye vekilliği yaptım aynı zamanda. Türkiye’nin her ilinin sorunlarıyla, her hak ihlaliyle ilgilendim. Sadece Diyarbakır’la ilgili 150 soru önergesi, dört araştırma önergesi vermişim. İki de yasa önerisi vermişim Diyarbakır’la ilgili. Yani bu kentten milletvekili olmadığım halde bu kentin vekili gibi çalıştım. Bunun semerelerini görüyorum tabii ama Diyarbakır son derece politik bir kent, seçmenler son derece politik. Ama ben hemşehrilerimin, dostlarımın yıllarca emek verdiğim bu kentin vicdanına güveniyorum.”
Tanrıkulu, iktidara gelmeleri halinde görevden alınan ve yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarından kesinleşmiş cezası olmayanların görevlerine döneceklerini de sözlerine ekledi.
Vejdin Ensarioğlu: “İYİ Parti ile insanların önüne üçüncü bir kapı açıldı”
İYİ Parti’nin Diyarbakır’da ilk sırada aday gösterdiği Vejdin Ensarioğlu ise Salim Ensarioğlu’nun oğlu olmanın avantajını yaşadığını söyledi. İnsanların özlediği bir siyaset çalışması yaptıklarını anlatan Ensarioğlu, “Siyasette çok sıkıntılar yaşandı, çok mağduriyetler oldu. Vatandaş aslında derdini anlatacak bir siyasetçi arıyordu. Meğer benim tarzımda birini istiyormuş. Benim adaylığım insanlara bir nefes aldırdı, sokağa bir nefes aldırdı. İYİ Parti ile üçüncü bir kapı açıldı” dedi.
“Ödünç oy talebim HDP seçmeninde kabul gördü”
Yurttaşların, “Biz bu işi değiştireceğiz, Millet İttifakı bu işi başaracak, Türkiye normalleşecek” dediğini aktaran Ensarioğlu, HDP başta olmak üzere bütün partilerden ödünç oy istemesiyle ilgili ise şunları söyledi:
“Özellikle HDP’nin seçmenini kastederek söylüyorum, ödünç oy talebim kabul gördü. Onun nedeni şudur; tarafsızlık ilkesine dayanarak siyaset yapacağımı vaat ediyorum. Meclis’te Diyarbakır’ın tamamını temsil edeceğimi vaat ediyorum. Bu açıdan ödünç oy daha samimi geldi, daha kabul gördü. İnsanlar diyor ki; madem ki siz varsınız, bu defalık size bir destek vereceğiz. Vatandaş, ‘Kutuplaşmış iki partinin sıkıştırılmış seçmeni olmaktan bıktık, bu dönem size destek vereceğiz’ diyor. Ailemizin Diyarbakır’da belli bir oy potansiyeli var ve bu oylar da bize gelecektir.”