Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve MYK Üyesi Yunus Emre, Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. “Abdüllatif Şener, CHP içindeki Truva atı mıydı?” sorusuna cevap veren Emre, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun değişim çağrılarından seçim sonrası özeleştiri sürecine kadar pek çok soruyu yanıtladı; “Böyle giderse yerel seçimleri kazanamayız ama biz böyle gitmeyeceğiz“ dedi.
Emre: “Araba devrildi”
Seçim sonuçlarının ardından parti içerisinde özeleştiri sürecinin başladığını ve tespit edilen birtakım yanlışlar olduğunu dile getiren Emre, Turan Güneş’in 12 Eylül 1980 darbesinden önce yayımladığı “Araba Devrilmeden Önce” kitabına atıfta bulunarak, “‘Araba devrilince yol gösteren çok olur’ derler. Araba devrildi. Biz bu işi başaramadık” dedi. Emre Göksu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaptan koltuğuna oturarak gemiyi limana sağlam götüreceğini hatırlatarak sorduğu “Araba devrildiyse, gemi karaya nasıl yanaştırılacak?” sorusuna “CHP, CHP olmaktan vazgeçmez. Biz bu hikâyeden de, mücadele etmekten de vazgeçmiş değiliz” cevabını verdi. Emre, Göksu’nun “Şu ana kadar tespit edilen yanlışlar neler?” sorusuna yanıt olarak danışmanların görevden alınmasını gösterdi:
“Danışmanların istifasından ne anlamalıyız? Kılıçdaroğlu’nun yapacağı şey ancak bu. Geri kalan her şey partinin ellerinde. Partide çok ciddi bir değişim olacak.”
“Böyle giderse kazanamayız”
Kongreler, kurultay ve değişim tartışmaları derken Mart 2024’te düzenlenecek yerel seçimlere kısa bir süre kaldı. “Yerel seçimlere böyle giderse kazanamayız” diyen Emre, parti içerisinde toplu bir görüntü veremediklerini de itiraf etti:
“Böyle giderse kazanamayız ama biz böyle gitmeyeceğiz. Bu dağınıklığa son vermemiz lazım. Bizim tekrar kendi tabanımızı motive etmemiz gerek. Partide de toplu bir görüntü vermemiz gerekiyor. Şu an veremiyoruz ama vereceğiz. Önce parti içerisinde bir anlayış birliği sağlayacağız. Daha sonra CHP’de bir değişim olduğunu topluma göstereceğiz.”
“Gençlerin önü açılmalı”
CHP’nin senelerdir yerinde saydığını itiraf eden ve parti örgütlenmesine dair eleştirileri ciddiye aldığını kaydeden Emre, “10 senedir yerimizde duruyoruz” dedi. CHP’nin sivil toplumla, derneklerle, iş insanlarıyla bir araya gelerek iktidara karşı koyabileceğini belirten Emre, parti içerisinde bazı “hastalıkların” da devam ettiğini vurguladı. “Ekipçilik”ten ders çıkarmak gerektiğini vurgulayan Emre, sözlerine şöyle devam etti:
“CHP’de çok uzun süre görev yapan insanlar var, gençlere yer vermemiz gerek. Bana da genç diyorlar ama ben 40 yaşına geldim. Ben kendimi genç sayamıyorum.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kılıçdaroğlu parti örgütlerini neden kendisine bağladı?
Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden sonra yaptığı sürpriz hamlelerden biri, örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığını kaldırması ve parti örgütlerini kendisine bağlaması olmuştu. Engin Özkoç’un Kılıçdaroğlu’na koordinatör danışman olarak yardım edececeğini belirterek, Kılıçdaroğlu’nun aldığı bu kararı da yorumlayan Emre, “Örgütün parti ile seçmenler arasında bir aracı olması gerek. Örgüt, partinin politikalarını topluma; toplumun taleplerini de partiye getirmeli. Gençler daha çok siyasete katılmalı, hesap sormalı. Fakat örgütsel yapının değişimi çok kapsamlı ve sancılı bir süreç” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Özel voltran oluşturabilir mi?
Tüm bu tartışmaların yanında seçmenlerin en merak ettiği soru şu: Kurultayda kim aday olacak? En 10 kez seçim yenilgisi yaşayan Kılıçdaroğlu, yıllar sonra İstanbul’u kazandıran İmamoğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in isimleri ön plana çıkıyor. Parti içerisinde üç isme dair neler konuşuluyor? Bulunan formül ne?
İmamoğlu’nun değişim çağrılarını yorumlayan Emre, “İmamoğlu bizim 20 yıldır aradığımız ve bulamadığımız kişi. Ekrem beyi Beylikdüzü’nden çıkaran, star olarak kazandıran genel başkanımızdır. İmamoğlu, 25 yıl sonra İstanbul’u kazanmamızı sağlayan isimdir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan koltuğunda oturmaya devam ettiği dönemde “şöyle olmalı, böyle olmalı” tartışmalarını yapmamak gerektiğini savunan Emre, “Biz Kılıçdaroğlu önderliğinde bu değişimi başaracağız. Esas olan partidir. Bizim Türkiye’de temel bir problemimiz var. Türkiye, solun değerlerinin toplum tarafından sahiplenmesi açısından ciddi bir gerileme yaşadı, çok daha sağcı bir ülke haline geldi. Parti olarak buna kafa yormamız lazım. Bizim en önemli görevimiz solun toplumda kökleşmesini sağlamak” diye konuştu.
