İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü vesilesiyle açıklama yayımladı. Gözaltında kaybedilenleri aramaktan vazgeçmeyeceklerinin vurgulandığı açıklamada, “Tüm baskılara göğüs gererek adalet hakkını, hakikat hakkını ve ihlallerin tekrarına karşı toplumun güvencelere sahip olma hakkını savunmakta ısrar edeceğiz” denildi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın bağlı olduğu İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü’nde açıklama yayımladı.
30 Ağustos’un aynı zamanda kayıp yakınlarıyla da dayanışmanın çağrısı olduğunun belirtildiği açıklamada, “Zira uluslararası insan hakları içtihadına göre kaybedilen kişinin akıbetinin karanlıkta bırakılması ailesi için işkence olarak değerlendirilir” denildi:
“Yaşadık, tanık olduk biliyoruz: Faillerden hesap sorulmamasının kayıp yakınları üzerinde, çıplak şiddet kadar yıkıcı bir etkisi vardır. Gözaltında kaybetme eyleminin hukuken suç olduğunun tespiti ve cezasız bırakılmayacağı güvencesi, kayıp yakınları üzerindeki yıkımı azaltır; yaralarının iyileşmesine katkı sunar.”
Birleşmiş Milletler (BM) Herkesin Zorla Kaybetmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme’nin imzalanmasının talep edildiği açıklama, şöyle devam etti:
“Türkiye’de hem tarihsel olarak hem de günümüzde devam eden devlet suçlarının inkarı ve cezasızlık siyaseti, demokrasinin kurumsallaşmasını engelleyen ana nedenlerden biridir. BM Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz: İnkar ve cezasızlık siyaseti sonlandırılmadan demokratikleşme, insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin hayata geçmesi mümkün olmayacaktır.
Bu nedenle iktidarı, sistematik inkar ve cezasızlık politikasına son vermeye, gözaltında kaybedilenleri aradıkları için hukuksuz bir biçimde engellenen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın üzerindeki baskı ve şiddet uygulamalarını durdurmaya ve BM Herkesin Zorla Kaybetmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme’yi imzalamaya çağırıyoruz.
BM Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü’nde bir kez daha ilan ediyoruz: Gözaltında kaybedilenleri aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Tüm baskılara göğüs gererek adalet hakkını, hakikat hakkını ve ihlallerin tekrarına karşı toplumun güvencelere sahip olma hakkını savunmakta ısrar edeceğiz.”
Öte yandan Cumartesi Anneleri, 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü için QR kodlu protesto hazırladı. Galatasaray Meydanı ve civarı başta olmak üzere İstanbul’un çeşitli noktalarında görülebilecek QR kodları telefonundan taratanlar, 1936-1995 tarihleri arasında İstanbul’da zorla kaybedilen 31 kişinin hikayelerinin olduğu bir sayfaya yönlendiriliyor.
1936 yılında zorla kaybedilen Salih Bozışık ile 1973- 1995 yılları arasında zorla kaybedilen Ali Kayahan, Hayrettin Eren, Nurettin Yedigöl, Süleyman Cihan, Mustafa Asım Hayrullahoğlu, Maksut Tepeli, Yusuf Erişti, Hüseyin Toraman, Ayhan Efeoğlu, Hüsamettin Yaman, Soner Gül, Halil Alpsoy, Hasan Gülünay, Ali Kırlangıçlı Erdoğan Şakar, Ali Efeoğlu, Behçet Cantürk – Recep Kuzucu, Cüneyt Aydınlar, Fevzi Aslan – Salih Aslan, Savaş Buldan- Adnan Yıldırım- Hacı Karay, Lütfiye Kaçar, İsmail Bahçeci, Rıdvan Karakoç, Hasan Ocak, Fehmi Tosun, Düzgün Tekin’in nasıl zorla kaybedildiklerine ilişkin bilgilere erişilebiliyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Cumartesi Anneleri 961 haftadır kayıplarını arıyor
BM, 2011 yılından beri 30 Ağustos’u “Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü” olarak anıyor. Gözaltında kaybedilen insanlara ve kaybedilenlerin yakınlarının yaşadıklarına dikkat çekmek amacıyla anılan bu günde, zorla kaybetmelerin önüne geçilmesi ve sorumluların yargılanması için devletlere çağrılar yapılıyor.
Türkiye’de ise Cumartesi Anneleri ve onların destekçileri, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açığa çıkarılması ve sorumluların yargı önünde cezalandırılması talebiyle 27 Mayıs 1995’ten beri eylemde. Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Lisesi önünde sürdürdüğü eylem, 700. haftadan beri engelleniyor.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemlerinin yasaklanmasıyla ilgili verdiği “ihlal” kararının ardından Cumartesi Anneleri, 20 haftadır meydanda basın açıklaması yapmak istiyor ancak güvenlik güçleri onları gözaltına alıyor.
Cumartesi Anneleri açıklamalarında, “Kayıplarımızı aramaktan, kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diyor.