“Temizlenmiş Ayhan Bora Kaplan dosyası” | Ayhan Sefer Üstün: “Hükümet yerleşik mafya ve çetelerle mücadele etmez, edemez”

Medyascope’a konuşan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan dosyasının “temizlenmiş bir dosya” olduğunu belirterek “Sanığın bazı eylemleri görmezden gelinebiliyor. Bazı eylemleri bilerek dosyaya sokmuyorlar. Bazı temizlik durumunda da sanığın üçüncü kişilerle irtibatları görmezden gelinebiliyor. Yok sayılıyor, karartılıyor” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, organize suç örgütü kurduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan dosyasına ilişkin Medyascope’un sorularını yanıtladı. Ayhan Bora Kaplan’ın, gözaltına alınmadan kısa bir süre önce dillere destan bir sünnet düğünü organize ettiğini hatırlatan Üstün, “O sünnet cemiyetinden onlarca mafya babası katıldı, kimisi temsilci gönderdi. Şimdi gerçekten hükümet mafyayla mücadelede ciddi olsaydı o düğüne katılanların en az şimdi yarısının içeri alınması lazımdı” dedi.

“Dar kapsamlı bir operasyon yapma ihtiyacından dolayı yapıldı ”

Üstün, bu dosyanın mafyayla mücadelenin bir başlangıç noktası olmasını gönlünün istediğini belirterek, “Çünkü hükümet çıkarmış olduğu af yasaları ve uyguladığı güvenlik politikalarıyla birlikte ülkeyi adeta çetelerin, mafyanın cirit attığı, at koşturduğu bir ülke haline getirdi. Tabii bu halk arasında müthiş bir tepkiye sebep olmaya başlamıştı. O bakımdan bu tepkiyi de göze alarak ve bakan dahil güvenlik bürokrasisinin değişmiş olmasının, halk nezdinde bir ümide dönüşmesi için çok dar kapsamlı bir operasyon yapılma ihtiyacından kaynaklı olarak bu operasyonun yapıldığını tahmin ediyorum” diye konuştu.

“Kamuoyunun bir süre oyalamak adına yapıldı”

Dosyanın açılması ve dar kapsamlı olmasının üç sebebi olduğuna dikkat çeken Üstün, sebepleri ise şöyle açıkladı:

“Birinci sebebin artan tepkiden dolayı sanki artık hükümet politika değiştirerek bundan sonra mafyayla, çeteyle mücadele edecek görüntüsünü vermek ve kamuoyunun bir süre oyalamak adına yapıldığını düşünüyorum.” 

“Bu kapıdan ayrılan veya bu görevi bırakan hiç kimsenin kendi başına hareket edemeyeceği mesajı veriliyor”

“İkinci sebep ise daha önceki bakana bir mesaj olarak bunun yapıldığını ve bu hedefe matuf olduğunu düşünüyorum. Gerekirse birtakım operasyonların belirli noktalara vardırılarak bir yerlere ulaşabileceği hissi verilmeye çalışılıyor. Bu kapıdan ayrılan veya bu görevi bırakan hiç kimsenin kendi başına hareket edemeyeceği, sitem dahi edemeyeceği mesajı verilmeye çalışılıyor.”

“Müesses nizamı korumak ve büyüklerin önünü temizlemek adına da yapıldı”

“Bir başka hedefi de şu, Türkiye’de mafya düzeni kuruldu. Bu mafya düzeninin, mafya çetelerinin bir kısmı iktidarın bir kanadına yaslanıyor, bir kısmı da diğer bir kanadına yaslanıyor. Bir kısmı da eski derin devlet artıklarına yaslanıyor. Böyle bir düzen kurdular, oluşturdular. Şimdi bu düzenin bozulmasını istemiyorlar çünkü bunlar artık iyice kurumsallaştı ve fazla iz bırakmadan iş yapıyorlar ama bu yeni mantar gibi türeyen bu yapılar ise çok iz bırakıyor, amatörce çalışıyor. Bazen kendi başlarına bireysel işler de yapıyorlar ve çok fazla asayiş sorununa sebebiyet veriyorlar. Bunlar göze batmaya başladılar. İşte aslında müesses nizamı korumak ve büyüklerin önünü açmak, büyüklerin önünü temizlemek adına da bunların yapıldığını söyleyebilirim. Bu aslında büyüklerin işine geliyor.”

“Gerçekten hükümet mafyayla mücadelede ciddi olsaydı o düğüne katılanların en az yarısının içeri alınması lazımdı”

Üstün, Kaplan’ın gözaltına alınmadan kısa süre önce yaptığı sünnet düğününü hatırlatarak “Şimdi bakın gözaltına alınan şahıs aslında çok kısa bir süre önce dillere destan bir sünnet cemiyeti yaptı. O sünnet cemiyetine onlarca mafya babası katıldı, kimileri temsilci gönderdi. Gerçekten hükümet mafyayla mücadelede ciddi olsaydı o düğüne katılanların en az yarısının içeri alınması lazımdı. Böyle bir çalışma var mı? Yok” diye konuştu. 

“Bazı temizlik durumunda da sanığın üçüncü kişilerle irtibatları görmezden gelinebiliyor”

Kaplan dosyasının “temizlenmiş” göründüğünü vurgulayan Üstün, durumu, “Ben bu dosyayı baştan sona okudum. Son zamanlarda maalesef ‘dosya temizliği’ diye bir kavram da çıktı. Sanığın bazı eylemleri görmezden gelinebiliyor. Yani bazı hallerde sanığın bazı önemli eylemleri değil de bazı eylemleri dosyaya giriyor. Bazı eylemleri bilerek dosyaya sokmuyorlar. Bazı temizlik durumunda da sanığın üçüncü kişilerle irtibatları görmezden gelinebiliyor. Yok sayılıyor, karartılıyor” diye açıkladı.

“Şu anki Bakan’ın tutum ve davranışları önceki bakana göre daha müspet”

Üstün, “temizlenen dosyalar”da üçüncü kişilerle irtibatların görmezden gelindiği durumlarda, üçüncü kişilerin kimlerini olabileceği konusunda ise şöyle konuştu: 

“Devlet içinden olabilir, siyasetçi olabilir, bürokrat olabilir. Başka bir suç örgütü üyesi olabilir. Dolayısıyla bunların bütün bu ilişkileri karartılmış bu dosyada. Yani dosya temizlenmiş, ayıklanmış. Ben bu manada baktığımızda o pozisyonun kendisi için bunu böyle bir ciddi bir operasyon olarak algılamıyorum ama yine de tabii bir umut ışığı mıdır? Umut ışığıdır. Şu andaki Bakan’a bir kredi açmak istiyoruz, bunu talep ediyoruz aslında. Yol açmak istiyoruz. Tabii şu anki Bakan’ın tutum ve davranışları önceki bakana göre daha müspet. İstiyoruz ki bu Bakan etkin bir mücadele yapsın suç örgütleriyle ama içinde bulunduğu hükümet buna müsaade etmez. Onun için keşke yapabilse bütün arzum bu, Bakan’ın etkin bir mücadele etmesi.”

“Çatışma Bakanlar arasında değil AK Parti arasında”

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’la yeni Bakan Ali Yerlikaya arasında bir hesaplaşmanın olmadığını söyleyen Üstün, “Bakanlar arasında yok. AK Parti arasında var. Zaten eski Bakan’ın AK Parti’yle de hiçbir teşkilat bağlantısı kalmamıştı. Şu söz içeriden duyduğumuz bir söz, ‘Eski bakan Süleyman Soylu’yu devletten kazıyacağız’ şeklinde de bir söylem geliştirilmiş” diye konuştu.

“Erdoğan, bir süre onu birilerine karşı kullanır sonra biraz palazlandığını görünce bu sefer onu kazır”

Üstün, Soylu’yu “devletten kazıma” söyleminin nedenini ise şöyle aktardı:

“O Erdoğan’ın siyaset tutuş tarzından kaynaklanıyor. Bir süre onu birilerine karşı kullanır sonra biraz palazlandığını görünce bu sefer onu kazır. Sayın Süleyman Soylu’yu, Berat Albayrak’ı, Binali Yıldırım’ı, Mustafa Şentop’u bunların hepsini Ahmet Davutoğlu’na karşı parti içerisinde kullandı. Sonra Süleyman Soylu’yu başka yerlerde de kullandı ama bakın şu saydığım isimlerin hepsi şu anda neredeyse siyaset dışı kalmış gibi gözüküyor.”

“Herkes bu işten nemalanmak istedi”

Türkiye’nin çeteler için mümbit bir ülke haline geldiğini vurgulayan Üstün, “Herkes bu işten nemalanmak istedi. Bakın şunların yaş ortalamalarına hepsi yirmi ile otuz arasında. İnsanlar tepeye bakınca ‘Biz niye bunları yapamayalım’ noktasına geldiler ama bunlar daha tedbirsiz, daha atılgan, daha atik, devletle tam sıkı bağları yok. Bu sefer müesses çete nizamını zorlamaya başladılar” diye konuştu.

Üstün, müesses çete nizamını zorlamaya başlayan küçük çetelere Kaplan dosyasıyla birlikte biraz “gözdağı verildiğini” söyleyerek “Nitekim bakın, küçük bir operasyon yapıldı, hemen küçükler kaçmaya başladılar. En son Yunanistan’da kaçarken kendi aralarında da hesaplaşma yapıldı” diye konuştu.

“Afla çıkanlar geliyorlar, siyasilerin ellerini öpüyorlar”

Hükümetin suçla ve suçluyla mücadele edemeyeceğini, böyle bir niyetinin de olmadığını belirten Üstün, hükümet, mafya ve çetelerin iç içe girmiş bir yapısının olduğunu istenilse de nu mücadelenin yapılamayacağını söyledi. Son olarak temmuz ayında hükümetin çıkardığı affı hatırlatan Üstün, “Zaten bakın bunlar için sürekli aflar çıkarıyorlar. En son 2020’de çıktı, sonra 2023’te çıktı. Afla çıkanlar geliyorlar, siyasilerin ellerini öpüyorlar. Dolayısıyla yerleşik mafyayla, yerleşik çetelerle mücadele etmek, edemezler” diye konuştu.