Suikastla öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” söyleminin ardından konuştu. Ayşe Ateş, “Dirisine yapamadılar, ölüsünü itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bu da yetmedi beni takip ettirdiler, telefonumu dinlettiler, evimin fotoğraflarını çektirdiler. Çocuklarıma ve bana bir gün bile huzur vermediler, vermiyorlar. Bunun adı alçaklık, korkaklık yani namertlik değil de nedir?” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sivas’taki teşkilat buluşması sırasında, Ankara’da 30 Aralık 2022’de ofisinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş‘in eşi Ayşe Ateş ve çocuklarıyla yaşadığı bir anısını anlattı.
Akşener’in bu konuşmasını alıntılayarak X hesabından bir açıklama yayımlayan Ayşe Ateş, “Eşimi, çocuklarımın babasını sokak ortasında iki torbacıya katlettirdiler, yetmedi. Doymadılar, tatmin olmadılar. Sinan, öte âleme göç ettikten sonra bile hakkında attıkları iftiralara, söyledikleri yalanlara sarılmaya devam ettiler. Dirisine yapamadılar, ölüsünü itibarsızlaştırmaya çalıştılar” dedi.
“Beni takip ettirdiler, telefonumu dinlettiler”
Ayşe Ateş açıklamasının devamında, “Bu da yetmedi beni takip ettirdiler, telefonumu dinlettiler, evimin fotoğraflarını çektirdiler. Çocuklarıma ve bana bir gün bile huzur vermediler, vermiyorlar. Bunun adı alçaklık, korkaklık yani namertlik değil de nedir?” dedi:
“Eşimi, çocuklarımın babasını sokak ortasında iki torbacıya katlettirdiler, yetmedi. Doymadılar, tatmin olmadılar. Sinan, öte âleme göç ettikten sonra bile hakkında attıkları iftiralara, söyledikleri yalanlara sarılmaya devam ettiler. Dirisine yapamadılar, ölüsünü itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bu da yetmedi beni takip ettirdiler, telefonumu dinlettiler, evimin fotoğraflarını çektirdiler. Çocuklarıma ve bana bir gün bile huzur vermediler, vermiyorlar. Bunun adı alçaklık, korkaklık yani namertlik değil de nedir?“
Akşener ne söylemişti?
Partisinin Sivas Teşkilat Buluşması’nda konuşan Meral Akşener, Sinan Ateş cinayetinin ardından Ayşe Ateş’le ilk görüşmelerini anlattı. Kızının ve Ateş ailesinin yaşadıklarına ilişkin konuştu:
“Ben ısrarla her şeyi takip ederim ama siyasi malzeme haline getirmem. Ama bunu kendisi anlattığı için sizlerle paylaşmak isterim. Ayşe benim evladım gibi. Telefon açtı bana dedi ki, ‘Abla çocuklarla sana gelmek istiyoruz’. Ben de dedim ki, ‘Eve mi?’; ‘Her yere olabilir’ dedi. Dedim ki ‘Partiye olabilir mi çocuklar da eğlensin, işte herkes seviyor onları, kalabalık’. ‘Olur’ dedi. Siyasi anlamda en ufak bir şey değil bu anlattığım. Küçük kızı Bengisu. İki el buz gibi, ayaklar buz gibi, burun buz gibi. Neden biliyor musunuz? Haykıra haykıra ağlayasım var. ‘Anne gözümün önünden ayrılma ya seni de babam gibi vururlarsa’.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Benim koruma polislerim burada. Arif, ağladın mı oğlum? Ağladı. Ağladınız mı? Ağladınız. Nasıl biliyor musunuz, titriyor. Çünkü torbacılar öldürdü, çünkü torbacılar katletti. Biz geçmişimizde siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi. Onun için de hiçbirimiz korkmadık. Ama o çocuğun babasını katledenler torbacılar. Ve onların yarın ne yapacaklarını o çocuk bilmiyor. Şu kadar bir çocuk, dokuz yaşında. Gözünün önünden annesini ayırmıyormuş. Benim koruma polisleri çocuğu aldılar, bütün telefon numaralarını verdiler. Benim kucağımdan inmedi. Bir çocuğa yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Sizden rica ediyorum. Sizden talep ediyorum. Önce bu adamı seçin sonra bizi seçin. Bu çocukların ahının yerde kalmaması için bizi seçin bizi.”
