Türkiye sokak hayvanlarını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eşekleri tartışıyor. KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Gerçek Kıbrıslılar” olarak nitelendirdiği Karpaz eşeklerinin sayısı giderek artıyor. Bölge halkı, “Dipkarpaz’ın sevimli mafyaları” olarak bilinen eşeklerin hem trafiğe hem de tarla ve bahçelerine zarar verdiğini savunuyor, çözüm istiyor. Peki çözüm ne olabilir? Adada bu zamana kadar hangi çalışmalar yapıldı? Bundan sonra neler yapılabilir? Senem Görür Yücel araştırdı.
AKP hükümetinin, İngiliz modelini örnek alarak sokak hayvanlarının “uyutma” adı altında öldürülmesine yönelik hazırladığı yasa tasarısına tepkiler büyüyor.
Muhalefet liderleri, hayvan hakları konusunda uzman avukatlar, derneklerden gelen tepkiler ve hatta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da rahatsız olduğu iddiaları üzerine iktidarın geri adım atması bekleniyor.
Türkiye’de sokak köpekleri ile ilgili tartışma gündemdeki yerini korurken, KKTC’nin bazı bölgelerinde de konu eşekler. Özellikle Dipkarpaz’daki bölge halkı, başıboş eşeklerin trafik kazalarına neden olduğu ve tarım arazilerindeki mahsullere zarar verdiği görüşünde. Halk, yetkililerden çözüm talep ediyor.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki eşek nüfusu her geçen gün çoğalıyor. 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası adanın güneyine göç eden Rumlar, eşeklerini adanın kuzeyinde bıraktı.
2003’te sayıları 900 civarında iken, bugün sayıları 2 bin ila 3 bin arasında değişiyor.
Önceden Dipkarpaz bölgesinde yoğunlaşan eşekler, şimdi adanın kuzeyindeki Balalan ve güneyindeki Kumyalı köylerine de ulaştılar. Adanın turistik noktalarını ve bölgedeki Milli Park’ı ziyaret etmek isteyen yerli ve yabancı turistler, eşekleri görmek için yanlarında yiyecek taşıyor.
Çözüm için hangi adımlar atıldı?
Dipkarpaz’da bulunan başıboş eşeklerle alakalı “hayvan refahına uygun, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm üretmek” amacıyla 10 Ağustos 2023’te “Eşek Yönetim Projesi İşbirliği Protokolü” imzalandı. Protokole göre oluşturulacak Bilim Kurulu, gerekli incelemeleri yaparak Eşek Yönetim Planı oluşturacak ve hayata geçirecek.
Kıbrıs basınına göre protokol çerçevesinde mayıs ayında sahaya inilmesi bekleniyor. Kıbrıs Gazetesi’ne konuşan Erenköy-Dipkarpaz Belediye Başkanı Hamit Bakırcı, bölgede halk toplantıları yapıldığını ifade ederek, mayıs ayı içerisinde bölgede yer alan eşeklerin yakalanarak bir alana taşınmasının hedeflendiğini belirtmiş ve şunları söylemişti:
“Eşeklerin sahiplendirilmesi yöntemine de gidilecek. Bölgedeki turistik oteller, tesisler sahiplenecek ondan sonra kalan popülâsyona bakılacak. Popülâsyonun dengesini korumak için kısırlaştırma da gerekecek.”
Çiftçiler serzenişte
Medyascope’a konuşan Avtepe Köyü Muhtarı Rezvan İnlen, Kıbrıslı Türklerin birçoğunun geçimini tarım ve hayvancılık ile sağladığını hatırlatarak sayıları gün geçtikçe çoğalan eşeklerin bölge halkının tarlalarında hasara yol açtığını, ekinleri yediğini ve balyalarına zarar verdiğini söylüyor.
“Kesinlikle eşekleri öldürme taraftarı değilim” diyen Muhtar İnlen, yetkililerden bölgede gezen başıboş eşeklerin sayısının azaltılmasını talep ediyor.
Kendisine “Ne yapılmalı?” diye sorduğumuzda ise daha önce yapılan bazı girişimlerin sonuçsuz kaldığını hatırlatıyor ve “İstenildiği takdirde bu eşekler başka ülkelere satılabilir” diyor. İnlen’in bir diğer önerisi ise, bir çiftlik kurmak. Eşek sütünün değerli olduğunu, bazı hastalıklara iyi geldiğini ve pahalı olduğunu hatırlatan İnlen, “Böyle bir çiftlik kurulur ve eşeklerin bazıları oraya konulursa, geçimini hayvancılıktan kazanan çiftçilerle eşeklerin yiyeceği besinler üzerine anlaşma yapılabilir. Çiftlikte üretim de yapılır. Böylece herkes kazanır” diyor.
Çözüm ne olabilir?
Medyascope’a konuşan Dipkarpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Derneği Başkanı Fırat Borak ise eşek sorununun bölgede giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini, bölge halkının yıllardır bu soruna kalıcı bir çözüm bulunmasını beklediğini ancak alınan önlemlerin hiçbirinin kalıcı olmadığını söylüyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Eşeklerin bir dönem Karpaz Milli Parkı içerisinde bariyerlerle çevrilmiş bir bölgeye taşınması için plan yapıldığını ancak bu girişimin başarısız olduğunu hatırlatan Borak’a göre çözüm bir kanton bölge oluşturulması, eşeklerin burada toplanması ve hem çiftçiye hem de devlete kazandırabilecek çalışmalar yapılması.
Eşeklerin bir yandan bölgede yaşayan Kıbrıslı Türklerin mahsullerine zarar verdiğini fakat diğer yandan da bölgeye eşekleri görmek için gelen turistlerin Kıbrıs’ın ekonomisine olumlu katkı sağladığını belirten Borak’a göre en akıllıca çözüm, her iki tarafın da kazanacağı bir proje oluşturmak:
“Eşekler ‘bilirkişilerin verecekleri görüşler doğrultusunda’ koruma altına alınmalı. Eğer bariyerli bir bölgeye alınırsa ve aşırı popülasyonun önüne geçilirse sorunun önüne geçilebilir. Örneğin eşeklerin toplandığı bölgenin yanında bir çiftlik kurulur, burada eşeğin sütünden faydalanılır, kozmetik ürünler üretilir. Diğer yandan da turistler eşekleri görmeye devam eder. Yanıbaşımızda, Güney Kıbrıs’ta yapılıyor.”
“Siyasiler eşek sorununu bitirmek istemiyor”
50 yıldır her siyasî partininin “eşek sorununu çözeceğiz” diyerek göreve geldiğini ancak çözmediğini belirten Borak, şunları söylüyor:
“Siyasîler eşek sorununu bitirmek istemiyorlar. Bitirmek isteseler, güçlü bir siyasi irade olsa bu sorun 50 yıldır çözülmez mi? Çünkü bitirseler, halk başka bir talepte daha bulunacak.”
“Eşeklerin uyutulacağı” iddiaları nereden çıktı?
KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın meşhur “Kıbrıslı diye bir millet yoktur. Sadece eşekler Kıbrıslıdır” sözlerine de konu olan Kıbrıs eşeklerinin uyutulacağına dair iddialar bir süredir Türkiye basınında gündem. Türkiye basınında konuya dair yapılan haberler, Kıbrıslı Türkler tarafından yalanlanıyor. Hatta bahse konu olan isimler, “Biz bahsi geçen kişi ve kurumlara asla röportaj vermedik” diyorlar.
Konunun adada gündem olmasının ardından Taşkent Doğa Parkı Direktörü Kemal Basat, Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Hiçbir sağlıklı eşeğin uyutulması kesinlikle söz konusu değildir” dedi.
Basat, şunları yazdı:
“Öyle görünüyor ki haberin yazarı hayal gücünü kullanarak önce başlığı atmış, ardından yaptığı haberin içeriği ile başlığın birbirini tutmadığını dönüp kontrol etme ihtiyacı hissetmemiş. Lütfen bu tip yüzeysel, asılsız ve suni gündem yaratmak haricinde bir amaca hizmet vermeyen haberlere itimat etmeyelim.”