Fransa’nın ana sol koalisyonu, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u demokrasiyi hiçe saymakla suçladı. Temmuz ayında yapılan erken parlamento seçimlerinden sol koalisyon bir zaferle çıksa da o zamandan bu yana Fransız siyaseti gelecekteki hükümet konusunda çıkmaza girmiş durumda.
Fransa’da 7 Temmuz seçimlerinin ikinci turunca Le Pen karşısında liberallerle işbirliği yapan sol koalisyon Yeni Halk Cephesi, Ulusal Meclis’te 188 sandalye kazanarak en büyük grup oldu. Macron’un merkez ittifakı Ensemble 161 sandalye ile ikinci, aşırı sağcı Ulusal Birlik ise 89 sandalye ile üçüncü oldu. Böylece 577 üyeli parlamentoda hiçbir parti tek başına çoğunluğu elde edemedi. Fransa Anayasası’na göre başbakanı atama yetkisi yalnızca cumhurbaşkanına ait olsa da, sol koalisyon en büyük grup oldukları için yeni başbakanın kendi sıralarından olması gerektiğinde ısrar ediyor.
Sol koalisyon Macron’un kararına sert tepki gösterdi
Macron 26 Ağustos Pazartesi, sol koalisyonun az tanınan bir kamu görevlisi olan başbakan adayı Lucie Castets’i reddetti. Macron, bu kararının “kurumsal istikrarı” sağlamayı amaçladığını belirterek bölünmüş parlamentonun sol bir hükümeti onaylamayacağını söyledi. Bunun üzerine siyasi liderlerle yeni bir istişare turu başlattığını duyurdu ve sol liderleri, cumhurbaşkanının merkez ittifakı da dahil olmak üzere koalisyonları dışındaki partilerle işbirliği aramaya çağırdı. Sol liderler ise Macron’u Fransız demokrasisini tehlikeye atmak ve seçim sonuçlarını görmezden gelmekle suçladı. Sosyalistler ve Yeşiller, cumhurbaşkanı ile yeni bir görüşme turunu reddederken, Elysee Sarayı’na davet edilmeyen Boyun Eğmeyen Fransa, Macron’a karşı kitlesel protestolar çağrısında bulundu.
Solda görüş ayrılıkları mı beliriyor?
Yeşiller lideri Marine Tondelier, “Demokrasinin bu kadar inkar edilmesine nasıl gelindi? Bu seçimin bizden çalınması sürecindeyiz” diyerek tepkisini dile getirdi. Tondelier ayrıca Yeni Halk Cephesi’nin “sol olmayan hiçbir hükümeti” kabul etmeyeceğini ekledi. Ancak sol içinde görüş ayrılıkları da belirmeye başladı. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Pierre Jouvet, destekçilerinin protestolara katılmayı planlamadığını söyledi ve cumhurbaşkanı ile daha fazla görüşmeye açık olduklarını ima etti. Jouvet, “Bu aşamada insanları sokağa çıkmaya çağırmıyoruz. Aciliyet siyasi tartışmada, siyasi diyalogda” diyerek daha ılımlı bir tutum sergiledi. Bu açıklamalar, sol koalisyon içinde strateji konusunda fikir ayrılıkları olduğunu gösteriyor.
- Ozan Doğan Avunduk yazdı | Fransa çıkmazda: Başbakan kim olacak?
- Fransa seçimlerinde sürpriz sonuçlar: Kim kazandı, kim kaybetti?
Macron geniş tabanlı koalisyon arayışında
Macron’un ofisi geçen hafta, cumhurbaşkanının “mümkün olan en geniş ve en istikrarlı çoğunluğa doğru ilerlemeyi” amaçlayan istişarelere dayanarak bir başbakan atayacağını açıklamıştı. Merkez, sağ ve aşırı sağdan politikacılar, Boyun Eğmeyen Fransa’dan üyeleri içeren herhangi bir hükümeti düşürmeye çalışacaklarını ima etmişlerdi. Bu durum, Macron’u merkez soldan geleneksel sağa kadar uzanan politikacıları içerebilecek bir koalisyon arayışına itmişe benziyor. Fransız medyasında başbakan olarak potansiyel adaylar arasında merkez sol politikacı Bernard Cazeneuve, Fransız sağı içinde nispeten ılımlı olarak kabul edilen Xavier Bertrand ve muhafazakar politikacı Michel Barnier’in isimleri öne çıkıyor. Bu isimler, Macron’un geniş tabanlı bir uzlaşma arayışında olduğunu gösteriyor.
Fransa’da siyasi belirsizlik sürüyor
Fransız cumhurbaşkanı geçen ay, görevdeki merkez hükümeti olimpiyatlar süresince “mevcut işleri yürütmek” üzere tamamen geçici bir rolde devam ettireceğini söylemişti. Ancak olimpiyatlar sona ermesine rağmen eski hükümetin el çektirilmemesi ve Macron’a karşı önümüzdeki hafta yapılması planlanan büyük protestolar, ülkedeki siyasi belirsizliğin ve gerilimlerin devam edeceğini gösteriyor. Fransa’nın karşı karşıya olduğu bu benzersiz siyasi durum, ülkenin geleneksel iki kutuplu siyasi sistemini zorluyor ve yeni bir hükümet kurma sürecini daha da karmaşık hale getiriyor.
Kaynak: The Guardian
