Fransa’da 7 Temmuz’da sonuçlanan yasama seçimlerinden beri yeni hükümet kurulabilmiş değil. Radikal sağı temsil eden Ulusal Birlik Partisi (RN) başta olmak üzere parlamentodaki sağ partiler, sol ittifakın kuracağı olası bir hükümete güvenoyu vermeyeceklerini açıkladılar. Yeni Halk Cephesi adlı sol ittifak, parlamentoda 182 koltuk kazanarak seçimleri birinci tamamladıysa da ittifakın başbakanlık için önerdiği Lucie Castets, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edilmedi.
Castets’nin adaylığını ülkedeki “kurumsal istikrarı” gözeterek reddettiğini belirten Macron, sol muhalefet ve basın tarafından “otokratik” ve “kuvvetler ayrılığına aykırı” davranmakla eleştiriliyor.
Olası hükümet senaryoları
Fransa’da cumhurbaşkanı, seçilmişler arasından ya da parlamento dışından bir başbakan atamada tam yetkiye sahip ve bu işlemi gerçekleştirmesi için bir süre sınırı yok. Macron’un geçtiğimiz haftadan beri farklı siyasi parti ve ittifak temsilcileriyle gerçekleştirdiği “danışma” görüşmelerinden henüz bir sonuç alınamadı.
Le Monde gazetesinin Elysée Sarayı kulislerinden aktardığına göre başbakanlık için düşünülen en güncel isim, Sosyalist Parti üyesi ve merkeze yakın eski Başbakan Bernard Cazeneuve. Eski Cumhurbaşkanı François Hollande’ın başbakanı olarak görev almış Cazeneuve’ün, Macron idaresiyle uyum içinde çalışması beklenebilir.
Sosyal demokratlar olası bir Cazeneuve hükümetine itiraz etmese de; Yeni Halk Cephesi’nin emeklilik yaşı ve asgari ücret gibi konularda daha keskin tutum sergileyen liderleri, bu ismin “bir çözüm olmayacağını” vurguluyorlar.
Düşük bir olasılık: Cumhurbaşkanının azli
Macron perşembe günü Rafale savaş uçaklarının Sırbistan’a satışı görüşmeleri için Belgrad’dayken, Yeni Halk Cephesi’nin başlıca aktörü Başkaldıran Fransa (LFI) Partisi, devlet başkanının görevden alınmasına yönelik bir gensoru önergesi sunacağını duyurdu. Ancak parlamentodaki ilgili komisyonun öneriyi kabul edilebilir bulması ve solun azınlıkta olduğu senatonun da önergeyi kabul etmesi gerektiğinden, bu yöntemin sonuç verme olasılığı düşük.
Yakın tarihte görülmedik bir durum
Macron “en büyük ve en istikrarlı çoğunluğu birleştirecek ismi” aradığını belirtse de parlamentodaki birinci partinin adayını reddederek teamüller dışına çıkmış oluyor.
Öte yandan, kendisine muhalif ittifaklardan hiçbirinin parlamentoda mutlak çoğunluğu elde edememiş olması, Fransa’nın yakın tarihinde benzeri görülmemiş bir durum. Sosyalist Partili eski Cumhurbaşkanı François Mitterand 1986’da sağın adayı Jacques Chirac’ı başbakan olarak atadığında, sağ partiler parlamentoda mutlak çoğunluğa sahipti. Benzer şekilde Chirac, 1997’deki yasama seçimlerinden bir gün sonra rakibi sosyalist Lionel Jospin’i solun parlamentodaki mutlak çoğunluğuna dayanarak görevlendirmişti.
Toplumsal tepki ve sol muhalefet
Sol gençlik örgütleri, Castets’nin başbakanlığını reddeden Macron’u protesto amacıyla 7 Eylül’de ülke çapında valilikler önünde yürüyüş ve mitingler düzenlenmesi çağrısında bulundu. Yeni Halk Cephesi liderlerinden Jean-Luc Mélenchon, partisinin eylemlerde yer alacağını X hesabından duyururken, Fransa’nın en kapsamlı işçi örgütü Genel Emek Konfederasyonu da yapılan çağrıya destek verdi.
Sırbistan seyahatinden bugün dönen Macron’un başbakanlık için uygun gördüğü ismi pazar gününe kadar duyurması bekleniyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Başbakan kim olursa olsun, parlamentodaki dağılım ve cumhurbaşkanına yönelen toplumsal tepkiye bakılırsa Fransa siyasetini çalkantılı günler bekliyor.