Cumhurbaşkanı Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasını protesto etmek için düzenledikleri mitingde kendisine yönelik asılsız ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasını protesto etmek amacıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılan konuşmalarda kendisine yönelik iftira içeren asılsız ithamlar bulunduğu gerekçesiyle 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Dava, İmamoğlu ve Özel’in bu konuşmalarının Erdoğan’ın kişilik haklarını ihlal ettiğini öne sürerek kamuoyunda olumsuz bir algı yaratmayı amaçladığı iddialarına dayanıyor.
“İmamoğlu, cumhurbaşkanını halkın önünde küçük düşürdü”
Davanın dilekçesi, Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunuldu.
Dilekçede, Özer’in “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklandığı belirtilirken, İmamoğlu’nun 31 Ekim’de düzenlenen Esenyurt Mitingi‘nde Erdoğan’a yönelik ifadeleri eleştirildi. İmamoğlu’nun cumhurbaşkanını kamuoyu önünde küçük düşürmeyi amaçladığı savunulurken, konuşmasında kullandığı “eli sopalı” ve “karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidar” ifadelerinin amacını aştığı ve halkı kin ve nefrete sürüklediği yazdı.
Dilekçede ayrıca İmamoğlu’nun Erdoğan’a yönelik yaptığı ithamların, cumhurbaşkanının toplum gözündeki şeref ve itibarını zedelediği kaydedildi. İmamoğlu’nun, Erdoğan’ı halkın gözünde bir hedef haline getirmeye çalıştığına dikkat çekildi. Erdoğan’ın, demokratik seçimlerle göreve geldiği ve halk tarafından sevgiyle desteklendiği vurgulandı.
İmamoğlu’nun konuşmasında yer alan ifadelerin siyasi göreviyle bağdaşmadığı ve kötü niyetli bir algı operasyonu olarak değerlendirildiği dilekçede, İmamoğlu’nun, Erdoğan’ın “seçimlerde eli sopalı” olduğu imasında bulunarak kamuoyunda yanlış bir algı yaratmaya çalıştığı iddia edildi.
Dilekçede, açıklanan nedenlerle davanın kabul edilerek, 1 milyon lira manevi tazminatın olay tarihi olan 31 Ekim 2024’ten itibaren işleyecek yasal faiziyle tazmin edilmesi, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi istendi.
“Özel, ağır hakaretler ve yalan iddialarla Erdoğan’ı hedef aldı”
Ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de Esenyurt Belediyesi önündeki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır ifadeler kullanmasından ötürü dava açıldı. Dilekçede, Özel’in cumhurbaşkanlığı makamının itibarına açıkça zarar verdiği vurgulanarak, “Bu konuşma, kamuoyu önünde görüntülü ve yazılı basında yer bulmuştur” denildi.
Erdoğan’ın avukatı Özel, CHP Genel Başkanı Özel’in ağır hakaretler ve yalan iddialarla Erdoğan’ı hedef aldığını ve bu durumun cumhurbaşkanının toplumdaki itibarını zedelediğini savundu. Dilekçede, Erdoğan’ın terörle mücadelesinin herkesçe bilindiği, ancak Özel’in yaptığı benzetmelerin Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığını zedelediği belirtildi.
Özel’in tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında “hukuksuzluk” ifadeleri kullandığına dikkat çekilen dilekçede, bu sözlerin Erdoğan’ı hem ulusal hem uluslararası kamuoyunda kötü bir imaja soktuğu ifade edildi. Özel’in ifadelerinin Türk Ceza Kanunu’na göre “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” ve “iftira” suçlarını içerdiği kaydedilerek, gerekli yasal işlemlerin başlatılması talep edildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ayrıca Erdoğan’ın itibarının zedelenmesi nedeniyle İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan bir manevi tazminat davasında da 1 milyon lira talep ediliyor. Dilekçede, Özel’in Erdoğan’a yönelik hakaret ve iftira içeren söylemlerinin kamuoyunda olumsuz bir algı yaratmasına neden olduğu vurgulandı. Bu sebeple, Erdoğan’ın manevi zararının telafisi için mahkemeye başvurulduğu belirtildi.
İmamoğlu ne dedi?
İmamoğlu, Özer’in tutuklanması ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından dün (31 Ekim 2024) düzenlenen mitingde yüzlerce kişiye seslendi.
İmamoğlu, Ahmet Özer’e yönelik operasyonun siyasi olduğunu vurguladı. Ayrıca İmamoğlu kayyum atanmasının halkın iradesine karşı yapılmış bir hamle olduğunu belirtti. İmamoğlu, Özer hakkında hazırlanan iddianame ile alakalı “Hazırlayanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım” dedi.
İBB Başkanı, “Bu ülkenin iradesini, halkın seçilmiş temsilcilerini mahkeme salonlarında ya da kayyum atamalarıyla kontrol altına alamazsınız” dedi. İmamoğlu, yaşananların halkın iradesini kırmaya yönelik olduğunu söyledi.
İmamoğlu, Ahmet Özer’e yöneltilen suçlamaları yalan ve iftira olarak nitelendirerek, bu iddiaların ne kadar temelsiz olduğunu şöyle anlattı: “Sevgili hemşerilerim, benim güzel komşularım. Bakın bunlar yalanı ve iftirayı yemek gibi yiyorlar, yemek gibi. Ahmet Özer Başkanımıza atılan iftiraların ve tutuklama gerekçelerinin bazılarını size anlatayım. Mantıken uzaktan yakından yanına yaklaşılmazdır.” Ahmet Özer ile terör örgütü arasında ilişki kurulmaya çalışıldığını dile getiren İmamoğlu, iddiaların asılsız olduğunu vurguladı.
Ahmet Özer’e yöneltilen suçlamaların yedi sayfalık bir iddianameyle kendisine ulaştığını belirten İmamoğlu, bu iddiaları kısa sürede incelediğini ve mantıksız bulduğunu söyledi. İmamoğlu, “İddialara baktım. Elime geldi, yedi sayfalık iddianame. Akşam 10 dakikada okudum. Ben hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım” dedi.
Öte yandan İmamoğlu, hükümetin kayyum politikalarının demokratik değerleri zedelediğini savunarak, halkın bu duruma sessiz kalmayacağını söyledi. “Kayyumla, yasaklarla demokrasiyi yok etmeye çalışıyorsunuz. Ancak bilin ki halk, bu duruma sessiz kalmayacak. Seçimlerde bükemediğiniz bu bileği, kayyumla, yasaklarla bir milim bükemeyeceksiniz. Halk iradesine yapılan bu saldırıyı unutmayacak ve sandıkta gereken cevabı verecek” diyen İmamoğlu, seçmenin önümüzdeki seçimlerde bu durumu değerlendireceğini söyledi.
Özgür Özel ne dedi?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına yönelik sert eleştiriler yaptı. Esenyurt’ta düzenlenen toplantıda konuşan Özel, Esenyurtlulara sahip çıktıklarını vurguladı.
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu operasyonu yönettiğini iddia etti. Özgür Özel, operasyonu yöneten Akın Gürlek’i de Zekeriya Öz’e benzetti, “Erdoğan’ın talimatıyla gelip de bu operasyonlara girişen Akın Gürlek, Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musun? Sen Erdoğan’ın Zekeriya Öz’üsün” dedi.
“Ahmet Hoca’nın tutuklanacağını dün öğle saatlerinde Erdoğan açık açık söyledi. Talimatı vermişler. Biliyorsunuz, Canan Kaftancıoğlu, Selahattin Demirtaş, Hrant Dink davasında Saray’ın talimatlarını yerine getiren biri vardı. Onun adı seyyar giyotin. Mahkeme mahkeme gezdirip adaleti katlettirmişlerdi. Onun adı adaletin celladıydı. Son görevi bakan yardımcılığıydı. Bir telefonla, ‘Bana İstanbul’da lazımsın’ emriyle koştu geldi ve dünkü operasyonu yönetti. Buradan sesleniyorum: Sayın Erdoğan’ın talimatıyla gelip de bu operasyonlara girişen Akın Gürlek, Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musun? Sen Erdoğan’ın Zekeriya Öz’üsün.”
Ayrıca Özel, cumhuriyetin 101. yılında yapılan bu müdahalelerin halkın iradesine bir darbe olarak nitelendirdi. Daha sonra Özgür Özel, iktidarı ve ortaklarını hedef aldı. Özel, “Karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, ancak sinmedik, eğilmedik. Dolayısıyla bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidara karşı dimdik ayaktayız” diye konuştu.
Özel, Ahmet Özer’in terörle ilişkilendirilmesi girişimlerini, FETÖ kumpaslarına benzetti. Ayrıca Özel, iktidarın Kürt sorununa yaklaşımını eleştirerek, “Kürt sorunu yok diyenler, Esenyurt’ta yaptıklarıyla Kürt sorununun varlığını tüm dünyaya ilan etmişlerdir” dedi.
Bu olayların Türkiye’de demokrasiye darbe niteliğinde olduğunu savunan Özel, kayyum politikalarının demokratik süreci baltaladığını vurguladı.
Özgür Özel, iktidarın anayasa değişikliği girişimlerine ve “sine-i millet” önerisine karşı uyarısı yaptı. İktidarın çeşitli hesaplarla anayasa değişikliği arayışında olduğunu savunan Özel, “‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyen Esenyurt halkına sesleniyorum: Türkiye’nin bütün sorunları çözülmeden bir anayasa yapılması kabul edilemez. Gezi davası tutsakları, Can Atalay, Osman Kavala gibi isimler içerideyken anayasa olmaz” dedi.
Özel, son dönemde muhalefetin Meclis’ten çekilerek “sine-i millet” çağrıları ile erken seçim yapılacağı söylemlerine tepki gösterdi. Bu hamlenin erken seçim yerine ara seçime yol açacağını belirten Özel, “130 ya da 200 milletvekili istifa etse dahi bu erken seçime değil, ara seçime götürür. AKP ve MHP, böylece Meclis’te 400 sandalye alarak anayasa değişikliğini rahatça geçirebilir. Bu bir tuzaktı. Muhalefet bu tuzağa düşmemeli” diye konuştu.
