Uzay keşfi ve ticari uzay faaliyetleri hız kazanırken, yörüngede biriken uzay çöpleri bilim insanlarını ve devletleri alarma geçirdi. Uzayda aktif olarak çalışan binlerce uydu bulunuyor ancak bunların yanı sıra artık kullanılmayan ve kontrolsüz şekilde dolaşan enkaz parçaları da var. 36 binden fazla büyük enkaz parçası ve milyonlarca küçük metal parçası, hem uzay görevlerini hem de Dünya’nın güvenliğini tehdit ediyor.
Bu çöplerin uzay araçlarına ve uydulara çarpma riski giderek artıyor. Devletler ve özel şirketler, uzay çöplerinin nasıl temizleneceğini ve gelecekte yeni çöplerin oluşmasını nasıl önleyebileceklerini tartışıyor. Peki bu enkazları kim temizleyecek? Uzay çöpleri küresel bir krize dönüşebilir mi?
Uzay çöpleri nedir ve neden tehlikeli?
Uzay çöpleri, bozulmuş uydular, roket parçaları, patlamış uzay araçları ve görevini tamamlamış uzay istasyonlarının kalıntılarından oluşuyor.
Avrupa Uzay Ajansı’na (ESA) göre 10 cm’den büyük 36 bin parça ve 1 mm’den büyük 130 milyondan fazla küçük enkaz kontrolsüz bir şekilde hareket ediyor.
Bu nesneler saniyede 7-8 km hızla ilerlediğinden, küçük bir çarpışma bile patlamalara ve dev enkaz bulutlarına yol açabiliyor.
Bilim insanı Donald Kessler’in 1978’de ortaya attığı teoriye göre, bu parçaların sürekli çarpışarak daha fazla enkaz üretmesi, Kessler Sendromu olarak bilinen felakete yol açabilir. Eğer bu gerçekleşirse, Dünya’nın yörüngesi kalıcı bir çöplüğe dönüşebilir ve gelecekte uzaya çıkmak neredeyse imkânsız hale gelebilir.
Uzay çöpleri dünya için risk oluşturuyor mu?
Uzay çöpleri sadece yörüngedeki uydular için değil, dünya için de büyük bir tehdit oluşturuyor.
- Atmosfere giden çöpler
Görev süresi dolan bazı uydular atmosfere girip yanarak yok olsa da, bütün enkaz parçaları yanmıyor.
Çin’e ait roketlerin 2021 ve 2023 yıllarında kontrolsüz bir şekilde Dünya’ya düşmesi, büyük bir endişe yarattı.
- İklim krizini tetikleyebilir
Uzay çöplerinin stratosferde birikmesi, alüminyum oksit parçacıkları nedeniyle ozon tabakasına zarar verebilir.
Atmosferin enerji dengesi bozulabilir ve iklim değişikliği hızlanabilir.
- Uydu çarpışmaları ve küresel etkileri
2009’da Rusya’ya ait devre dışı kalmış bir uydu, aktif bir Amerikan haberleşme uydusuyla çarpışarak yüzlerce yeni enkaz parçası oluşturdu.
Benzer olaylar yaşanırsa küresel GPS sistemleri, internet altyapısı ve iletişim ağları sekteye uğrayabilir.
Elon Musk ve SpaceX, uzayı çöplüğe mi çeviriyor?
Özel şirketlerin uzaya olan ilgisi, uzay çöpleri sorununu daha da büyütüyor.
Dünyanın en zengin iş insanlarından Elon Musk’ın SpaceX şirketi, 2019’dan bu yana 4 bin 500’den fazla Starlink uydusunu alçak yörüngeye yerleştirdi. Gelecekte bu sayının 42 bine kadar çıkması planlanıyor.
Ancak bu devasa uydu ağı, uzay trafiğini aşırı yoğunlaştırarak çarpışma risklerini artırıyor.
2023 yılında SpaceX’in Starlink uyduları, diğer uydularla 25 binden fazla kaçınma manevrası yapmak zorunda kaldı. Çin, 2021’de uzay istasyonunun iki Starlink uydusuyla çarpışma riski yaşadığını Birleşmiş Milletler’e (BM) rapor etti.
SpaceX, çarpışmaları önlemek için otonom kaçınma sistemleri kullandığını ve uyduların ömrü dolunca atmosferde yanarak yok olacağını savunuyor. Ancak bilim insanları, bu kadar büyük bir takım uydu projesinin öngörülemeyen ekolojik ve teknolojik riskler yaratabileceğini söylüyor.
Hukuki düzenlemeler yeterli mi?
Uzay çöpleri sorunu, uluslararası hukuk açısından halen büyük bir boşluk barındırıyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
1967 Dış Uzay Antlaşması, uzayda barışçıl kullanım ilkelerini belirlese de uzay çöplerinin sorumluluğuna dair net hükümler içermiyor.
1972 Sorumluluk Sözleşmesi, bir ülkenin uzay aracının başka bir ülkeye zarar vermesi durumunda tazminat ödemesini öngörüyor ancak yörüngedeki çarpışmalar konusunda bir düzenleme içermiyor.
BM ve Avrupa Uzay Ajansı, 2023 itibarıyla uzay çöplerine yönelik bağlayıcı düzenlemeler üzerinde çalışıyor ancak şu an yaptırımı olan bir anlaşma bulunmuyor.
Bu eksiklikler nedeniyle, uzay çöplerinin yönetimi çoğunlukla devletlerin ve şirketlerin insiyatifine bırakılmış durumda.
Kim temizleyecek?
Peki bu çöplerle kim ilgilenecek? Bazı uluslararası projeler bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor.
ESA’nın ClearSpace-1 Projesi (2026): Dört kollu robotik bir uydu, yörüngede büyük enkaz parçalarını yakalayarak atmosferde kontrollü şekilde yok edecek.
Japonya merkezli Astroscale: Manyetik bağlama sistemleriyle uzay çöplerini toplamayı hedefliyor.
NASA ve SpaceX: Gelecekte dev Starship uzay araçlarının enkaz temizleme görevlerinde kullanılabileceğini düşünüyor.
BM, uzay çöplerini azaltmak için yeni bağlayıcı kurallar geliştirmeye çalışıyor.
Uzayda temizlik zorunlu hale gelecek mi?
Bilim insanları, uzay çöplerinin gelecekte insanlık için en büyük sorunlardan biri olabileceğini vurguluyor.
Eğer bugünden önlem alınmazsa:
- Kessler Sendromu nedeniyle uzay yolculukları imkansız hale gelebilir.
- Dünya yörüngesi işlevsiz uydular ve çarpışmaların yarattığı enkazlarla dolabilir.
- Uzay çöpleri, Dünya’nın atmosferini ve iklimini olumsuz etkileyebilir.
Ancak umut verici gelişmeler de var. Uzay çöpleri artık sadece bilim kurgu filmlerinin konusu değil, hükümetler ve özel şirketler bu soruna karşı ciddi adımlar atıyor.
Önümüzdeki yıllarda uzayda aktif enkaz temizleme sistemleri devreye girebilir ve devletler, daha sıkı düzenlemeler getirebilir.
Uzayın geleceği bugünden alınacak önlemlere bağlı. Eğer yörünge temiz tutulmazsa, uzaya çıkmak hayal olabilir.
Kaynak: ESA, CNN, Tübitak, Aerospace America