İmamoğlu, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı soruşturması kapsamında ifade verdi

İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultayı’nda “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.

23 Mart’ta yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te toplanan 38. Olağan Kurultayı’nda “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.

İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na SEGBİS üzerinden ifade verdi.

“Bu kişileri hangi hukuk anlayışı ile bağdaştırılabilir?”

İmamoğlu’na, 2 Mayıs’ta verdiği ifadede, gizli tanık iddiaları soruldu. Ekrem İmamoğlu ise başsavcılığın soruların tek yanıt vermek istediğini belirtti.

Adına tanık denilen ancak tanık olmayan aynı üç-beş ismin her seferinde yeni bir dosyada karşısına çıktığını belirten İmamoğlu, “Ya benim ya da partimin üzerine yeni bir iftira kurgulamakla görevlendiriliyorlar. Madem bu kadar vazgeçilmezler, hepsini toplayıp İstanbul’daki soruşturmaya da göndersinler. Hiç şaşırmam, muhtemelen orada da ifadeleri hazırdır, belki de vermişlerdir” dedi.

“Bu kişiler hangi hukuk anlayışı ile bağdaştırılabilir?”

İmamoğlu’nun ifadesi şöyle:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Adına tanık denilen ancak tanık olmayan aynı üç-beş isim her seferinde yeni bir dosyada yeniden sahneye çıkarılıyor. Ya benim ya da partimin üzerine yeni bir iftira kurgulamakla görevlendiriliyorlar. Madem bu kadar vazgeçilmezler, hepsini toplayıp İstanbul’daki soruşturmaya da göndersinler. Hiç şaşırmam, muhtemelen orada da ifadeleri hazırdır, belki de vermişlerdir. Asıl sorulması gereken şudur. Bu akıl dışı beyanları kimlerin ezberlettiğini, hangi odakların bunlara yol tarif ettiğini sorgulamak yerine bağımsız olması beklenen yüce Türk yargısının bu kişileri ‘muteber tanık’ ilan etmesi hangi hukuk anlayışı ile bağdaştırılabilir?”

“Bu gidişata sessiz kalan herkesi bu suçun ortağı”

“Hukuk bir ülkenin onurudur. Adaletin terazisine iftirayı, dedikoduyu, siyasi siparişleri koymak sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize saldırıdır. Yargının akıl ve vicdan dışı bu senaryoların figüranı hâline getirilmeye çalışılması yalnızca bir hukuki çürüme değil, aynı zamanda halkın adalet duygusuna açık bir ihanettir. Milletimize çok büyük bedeller ödeten bu sürecin, hukuku siyasetin sopası hâline getiren ve bu gidişata sessiz kalan herkesi bu suçun ortağı hâline getireceği bir gerçektir.”

(ANKA)