Zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak olması nedeniyle eleştirilen ve “Süper İzin” olarak anılan torba kanun teklifi komisyonda kabul edildi.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda enerji, ulaşım ve madencilik gibi sektörlerde yatırım süreçlerini hızlandırmayı amaçlayan, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci ve imar planlarında değişiklik öngören, zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak olması nedeniyle eleştirilen ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak anılan torba kanun teklifinin görüşmeleri tamamlandı. Kanun teklifi komisyonda kabul edildi.
İzleyin: AKP ve muhalefet vekilleri arasında kavga
Komisyonda kavga çıktı
Bu kanun teklifi epey tartışmalara yol açtı. Öyle ki dün (19 Haziran) komisyon toplantısı öncesi Meclis’te tartışma çıktı. Komisyon başkanı AKP’li Mustafa Varank, CHP’li Orhan Sarıbal’ı itti. Varank milletvekillerine, “Buradaki düzeni sağlamak zorundayız” diyerek bağırdı ve komisyon salonuna girmeye çalıştı. Bu sırada Varank, önünde duran Orhan Sarıbal’a, “Çık şuradan, çık şuradan, önümü kesemezsin sen benim. Terbiyesize bak” diye bağırdı. Sarıbal da Varank’a, “Sensin terbiyesiz” diyerek karşılık verdi. Bu sırada Varank, Sarıbal’a dokundu. Sarıbal da Varank’a, “Sen bana dokunamazsın, çek elini” diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Varank, Sarıbal’ı itti.
Kanun teklifi neyi öngörüyor?
Teklifle çevresel etki değerlendirme sürecinde “ÇED gerekli değildir” uygulamasına son verilerek, tüm projeler için ortak bir değerlendirme sistemi getirilmesi isteniyor. Maddeyle çevresel etki değerlendirmesi ile diğer izin süreçlerinin eş zamanlı yürütülebilmesi amaçlanarak yatırımların hayata geçmesinin hızlandırılması planlanıyor.
İkinci maddeyle maden sahalarına yapılan rehabilitasyon işlemleri, rehabilitasyon bedeli, rehabilitasyonu düzenleyen kurul ve tahsil dairesi yeniden düzenleniyor ve böylece çevre yükümlülüklerinin ve idari işlemlerin hukuki zemini oluşturulmak amaçlanıyor.
Maden Kanunu’nda yapılan düzenleme ile ruhsat öncesi izin süreçlerinin kısaltılması amacıyla izinlerin dört ay içinde verilmemesi durumunda “izin verilmiş sayılır” kuralı getirilmesi amaçlanıyor.
Bugüne kadar orman izinlerini Orman Genel Müdürlüğü verirken değişiklikle beraber Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne (MAPEG) orman alanlarında yetki tanınıyor. Madencilik ruhsatı vermekle yetkili olan MAPEG’e aynı zamanda orman izin yetkilerinin de verilmesi kamuoyunda eleştirilere konu oldu.
Tartışmalı zeytinlik alanlarına ilişkin madde
Teklifin 11. maddesi 3213 sayılı Maden Kanunu’na geçici madde ile ekli haritalar ve listeler eklenmesini öngörüyor.
Buna göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi veya rödövansçı olan gerçek veya tüzel kişilerce ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan, Maden Kanunu’na ekli Harita ve Koordinat Listesi sınırları içindeki alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, faaliyet yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçları maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınabilecek.
Bu sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine “kamu yararı dikkate alınarak” bakanlıkça izin verilebilecek.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Zeytin ağaçlarının taşınması”
Zeytin ağaçlarının taşınmasından kaynaklanan tüm masraf ve taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumlu olacak.
Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise söz konusu sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak bakanlıkça izin verilebilmesi için, iznin öncesinde biyolog ve ziraat mühendisinin de arasında bulunduğu uzmanlardan alınacak görüşler doğrultusunda zeytin sahası tesis edilmesi zorunlu olacak. Bu sahalar, dikim normlarına uygun ve madencilik faaliyeti yürütülecek alan ile eş değer büyüklükte olacak. Sahalar tahsis edilirken öncelik, maden sahalarının bulunduğu il ve ilçe sınırlarına verilecek.
Bu düzenleme kapsamında zeytinlik olarak kayıtlı alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlarda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için, bu sahaların rehabilitasyon çalışmalarını temin etmek üzere ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar ayrıca tahsilat yapılacak. Bu sahalar madencilik faaliyetlerinin öncesinde sahada bulunan zeytin ağacı sayısı ile aynı sayıda zeytin ağacı dikilerek rehabilite edilecek. Zeytin ağaçlarının taşınması ile zeytin sahası tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar bakanlıkça belirlenecek.
4342 sayılı Mera Kanunu’nda öngörülen değişiklikle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) olarak ilan edilen yerlerde mera tahsis amaç değişikliği için artık ÇED raporu şartı aranmayacak. Bu madde, ÇED sürecinin devre dışı bırakılmasıyla özellikle hayvansal üretim açısından önem taşıyan mera alanlarının amacı dışında kullanıma açılmasının önünü açacağına yönelik eleştiriliyor.
Rüzgar ve güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri için süreçler
Yenilenebilir kaynaklı enerji yatırımlarını desteklemek bakımından izin, kira ve irtifak işlemlerinde uygulanan indirimlerin ilerleyen beş yıl boyunca devreye girecek tesisleri de kapsayacak şekilde uzatılması ve böylelikle yatırım maliyetlerinin azaltılması amaçlanıyor. Rüzgar ve güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri için orman izin süreci, önlisans ve lisans aşamalarında yürütülen izin süreçleri ile proje geliştirme aşamasındaki sondaj, ölçüm gibi işler için ayrı ayrı yürütülen izin süreçleri tek bir izin sürecinde birleştirilecek.
Değişiklik ile ek olarak, rüzgâr ve güneş enerjisine dayalı üretim tesislerinin çevresel etki değerlendirme süreçlerinde ana kuş göç yollarındaki projeler için ornitolojik gözlem yapılması zorunlu kılınacak ancak göç yollarında olmayan projeler için gözlem zorunluluğu olmayacak. Bu madde, verilen izin süreçleriyle birlikte orman alanlarının korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesinin tehlikeye gireceği yönünde eleştiriliyor.
Belediye yetkisindeki imar plan onayı bakanlık verecek
İmar Kanunu’nda yapılacak değişikle rüzgar ve güneş enerjisine dayalı yenilenebilir enerji tesislerinin imar plan onayı, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belge işlemlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından da yapılabilmesi öngörülüyor. “Bürokratik süreçlerin ve kamu hizmetlerine erişimin kolaylaştırılmasının” amaçlandığı bildirilen düzenlemeye, idarenin bütünlüğünü zedeleyeceği, belediyelerin devre dışı bırakılarak imar plan onayı ve yapı ruhsatı yetkisinin yerel yönetimlerdeyken bakanlığa devri, yerel ve merkezi yönetim arasında yetki karmaşıklığına neden olabileceği yönünde eleştiriler getirildi.
(ANKA)