Ekrem İmamoğlu, Mehmet Murat Çalık’ın tahliye edilmemesi üzerinden iktidarı eleştirdi. İmamoğlu, “Bu neyin zulmü, neyin vicdansızlığı? Allah aşkına, siz kimsiniz? Hangi amaçla görev yapıyorsunuz?” diye sordu.
Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, tutuklanmasının ardından Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve sağlık sorunları yaşayan Mehmet Murat Çalık’ın tahliye edilmemesi üzerinden iktidarı eleştirdi.
“Bu neyin zulmü, neyin vicdansızlığı? Allah aşkına, siz kimsiniz? Hangi amaçla görev yapıyorsunuz? Ne hırsla, kime yaranmaya çalışıyorsunuz?” diye soran İmamoğlu, Beyaz Torosları ve faili meçhul cinayetleri hatırlattı:
“Bu görevleri yerine getiren muhterislere sesleniyorum: Bir araba modeli ile hatırlanan döneme mi özendiniz? İşkenceyi, zalimliği yaparken faili meçhul dönemlerinden mi ilham aldınız? Hangi kin, ihtiras ya da tutkuyla hareket ediyorsunuz? Ne adına, kime hizmet ediyorsunuz? Bunların hesabını, bu millet ve ülkenin yargısı, günü geldiğinde sizlere soracaktır.”
Çalık’ın hastaneye kelepçeyle götürülmesini, defalarca şehirler arasında sevk edilmesini ve yapılan işlemleri “zulüm” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Annelere hastane önünde bu eziyeti çektirenleri Allah da affetmez, millet de” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi resmi hesabından yapılan paylaşımda, şu ifadelere yer verildi:
“Annelere hastane önünde bu eziyeti çektirenleri Allah da affetmez, millet de. Sn. Süleyman Çelebi ziyaretime geldi. Mehmet Murat Çalık kardeşimize yapılan eziyeti konuşurken, darbe dönemindeki kendi deneyimini anlattı. 12 Eylül’de 4,5 yıl süren hapiste kalmış. O dönem babasını kaybetmiş, rahmet diliyorum. Babasının cenazesine katılırken yanında sadece bir asker olduğunu, darbe yönetimi olmasına rağmen kimsenin aklına ellerine kelepçe vurmak gelmediğini söyledi.
“İzmir’de Adli Tıp yok mu?”
Mehmet M. Çalık kardeşime yapılan zulme dair yazılacak, söylenecek söz bulamıyorum. Hastanelere götürülüyor, kelepçeli. Tedavi ve kontrol için gittiği hastanede kanser teşhisi konuyor. Ardından operasyon geçirdikten sonra anjiyo yapılmak üzere kelepçeli şekilde naklediliyor. Fotoğrafı medyada yer alıyor. Bu yetmiyor, İzmir’de hapiste kalması mümkün olmadığını belirten rapor veriliyor, Adli Tıp için İstanbul’a sevk ediliyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
İzmir’de Adli Tıp yok mu? Bu da yetmiyor, Adli Tıp’tan sonra Metris cezaevine, oradan da İzmir’e gönderiliyor. O da yetmiyor, Adli Tıp Kurumu, bütün tetkiklerin yeniden yapılmasına karar veriyor.
Bu neyin zulmü, neyin vicdansızlığı? Allah aşkına, siz kimsiniz? Hangi amaçla görev yapıyorsunuz? Ne hırsla, kime yaranmaya çalışıyorsunuz?
“Faili meçhul dönemlerinden mi ilham aldınız?”
Bu görevleri yerine getiren muhterislere sesleniyorum: Bir araba modeli ile hatırlanan döneme mi özendiniz? İşkenceyi, zalimliği yaparken faili meçhul dönemlerinden mi ilham aldınız? Hangi kin, ihtiras ya da tutkuyla hareket ediyorsunuz? Ne adına, kime hizmet ediyorsunuz?
Bunların hesabını, bu millet ve ülkenin yargısı, günü geldiğinde sizlere soracaktır. Hepinize Allah, fikirlerimiz, siyasi görüşümüz ayrı olsa da vicdanı ile konuşan Sayın Ergün Turan’ın vicdanını, erdemini, irfanını, ahlakını nasip etsin!”