Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatları, müvekkillerinin 4 aydır süren tutukluluğuna İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları dilekçeyle itiraz etti. 18 Temmuz tarihli başvuruda, CHP’nin Türkiye İttifakı politikasının suç sayılamayacağı vurgulandı.
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatları Hüseyin Ersöz ve Enes Ermaner, müvekkillerinin 4 aydır süren tutukluluğuna karşı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na tahliye için başvurdu. 18 Temmuz tarihli dilekçede, tutukluluğun süre açısından orantısız ve hukuki bakımdan dayanaksız olduğu detayıyla ortaya kondu.
İtiraz dilekçesinde, CHP’nin yerel seçimlerde izlediği “Türkiye İttifakı” siyasetinin Şahan’ın tutuklanmasına dayanak gösterildiği belirtildi. Avukatlar, belediye meclislerinde demokratik siyaset içinde yer almış herkese kapı açan bu politikanın kriminalize edilmeye çalışıldığını vurguladı.
Dilekçede, CHP’nin bir terör örgütü ile gizli ittifak kurmasının akla yatkın olmadığı ifade edildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 20 Mart’ta Şişli Belediyesi önündeki konuşmasından alıntı yapılan metinde, çeşitli partilerden gelen isimlerin CHP listelerinde aday gösterilmesinin merkezi bir karar olduğu hatırlatıldı.
Şahan’ın karar verici konumda olmadığı vurgulandı
Başvuruda, Resul Emrah Şahan’ın “Türkiye İttifakı” konusunda karar verici hiçbir parti organında yer almadığı gerçeği tekrar vurgulandı. Şahan’a kolluk ve savcılık ifadelerinde “kent uzlaşısı” ve “HDK” bağlamında oldukça genel nitelikte sorular sorulduğuna dikkat çekildi.
Avukatlar, sadece Şahan’a değil, hiçbir CHP mensubuna belediye meclislerinde çeşitli siyasi partilerden gelen isimleri aday gösterdikleri için suç isnat edilmesinin Türkiye’nin siyasi gerçekleriyle bağdaşmadığını belirtti.
Demokrasinin yargılandığı iddiası
Avukatlar, Şişli halkının yüzde 70 oyla seçtiği bir belediye başkanının özgürlüğünden hukuksuzca mahrum bırakıldığını belirtti. Yargı kararlarının siyasi hesaplaşmaların aracı haline getirildiği ifade edildi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Başvuruda, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında verilen tahliye kararına da atıfta bulunuldu. Özer’in örgüt üyeliği suçlamasıyla aylarca tutuklu kalmasına dayanak gösterilen delillerin dayanaksız olduğunun ortaya çıktığı vurgulandı.
“Masumiyet karinesine aykırı”
İtiraz dilekçesinde, mahkeme kararında “suçun ağırlığı” ve “ileride verilebilecek cezanın yüksekliği” gibi gerekçelerin yer almasının masumiyet karinesine aykırı olduğu belirtildi. Bu yaklaşımın tutuklamayı cezaya dönüştürdüğü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Anayasa’ya aykırılık oluşturduğu ifade edildi.
Avukatlar, tutukluluk incelemelerinde şüpheli ve müdafi dinlenmesi gerektiğini hatırlatarak, bu temel hakkın şimdiye kadar tüm incelemelerde ihlal edildiğini vurguladı.